II- Geçmiş

140 33 138
                                    

İDG 2.BÖLÜM

12.04.2011

Günaydın Sevgili Günlük;

Bugün biri adına çok sevinirken kendi adıma gün geçtikçe üzülüyorum. Gün geçtikçe umutlarım tükeniyor , canım sıkılıyor , üzülüyorum. Bugün 4 yaşındaki Sude'nin ailesi geldi. O bebekken kaybolmuştu aynı benim gibi. Gerçi sanırım burdaki herkes kaybolmuştu. Burası kaybolma yurdu felan sanırım.

Ailesi Sude'yi aldı ve onu evlerine , evine götürdü. Gerçek evine... o kadar mutlu oldu ki sanki burda hiç yaşamamış bu yaşında hiç dayak yememiş aç kalmamış gibiydi sevinci. Onu öyle gördükçe bende çok mutlu oldum. Saki benim ailem gelmişti beni almaya.
Ama sanki işte.
Benim gerçek ailem kim inan bilmiyorum hiç görmedim görmek , onları hatırlamak çok isterdim. En azından bir fotoğrafımız olsun isterdim. Burdaki kızların çoğunda ailesinin fotoğrafı var. Her gece uyumadan önce onları unutmamak için fotoğraflarına bakıyorlar. Bende fotoğraf yoktu ve sanırım bu benim şansımdı. Ne de olsa hiç görmediğim birini unutamazdım.

Çünkü unutulacak birşey görmemiştim. Bunun için sevinmem gerek sanırım.

Ama bende elimde bir fotoğraf isterdim. En azından onları görmek , fotoğrafa parmaklarımı koyup onlara dokunmak çok isterdim ama dedim ya buraya bebekken gelmişim , nasıl bebekken yanımda fotoğraf taşıyayım ki ?

Çınar'ın da fotoğrafı yok bende , ona da bakamıyorum sürekli oyun oynayamıyoruz , hani sana gece yazmıştım ya , işte sadece ders çalışırken görebiliyorum onu bir de yemekhanede. Bu yüzden her zaman erken inmeye çalışıyorum belki biraz daha fazla görürüm onu diye.

Keşke onun bende fotoğrafı olsa. Ailemin yok belki ama onun olsa... acaba benim onda fotoğrafım var mıdır ? yoktur yaa nasıl olsun ki onda telefon mu var , ya da bir kamera ? yok ya yoktur onda da . dimi yoktur ? ben hiç görmedim , olsa zaten eliinden alınırdı cihazlar.

Biliyor musun sevgili günlük Çınar da hiç ailesini görmemiş , o da bebekken gelmiş buraya, onda da ailesinin fotoğrafı yokmuş. Bir kere sen de ailenin fotoğrafının sende olmasını ister miydin ? diye sormuştum o da bana şey demişti ;

'Burdaki herkes kaybolmamış aslında , ailesi onları bırakmış tabii bazıları için geçerli bu durum , benim de ailem beni bırakmış , neden beni bırakan beni hayatlarında yanlarında istemeyen , mutluluklarında ya da mutsuzluklarında ,ağladıklarında ya da güldüklerinde yanlarında olmamamı isteyen iki insanın fotoğrafının yanımda olmasını ve o fotoğrafa her gece bakıp bakıp üzülmek isteyeyim ki ? bence sende isteme ne gerek var kendini o sayfaya bakarak üzmene birini görmek mi istiyorsun ailenden ben yanındayım. Hergün birbirimizi görüyoruz ya işte.
Ben seni görüyorsam başkasının önemi yok , ailemin de gelip beni almasını istemem çünkü o zaman senden ayrılmış olurum eğer biri beni evlatlık almaya çalışırsa veya da alırsa kaçıp kaçıp vallahi geri gelirim kızım seni bu pis insanların eline ölsem de bırakmam ' demişti.

Bu dedikleri kafamı çok karıştırmıştı neden geri dönsün ki ne güzel bir ailesi olabilirdi. Arada da buraya gelir ve beni görebilirdi bence ailesi getirirdi. Burdakileri evlatlık alan aileler iyi insanlardı bence.

Ama o kaçacağını söylüyor evden kötü insanlara vermezlerdi dimi burdaki çocukları ? vermezlerdi ya vermesinler.

Sanırım onu anlamak çok zor , benden üç yaş büyük olmasına rağmen sanki benden on yaş büyükmüş gibi konuşuyor ve kafamı karıştırıyor. Ama olsun onu dinlemek çok eğlenceli , birini yani onu dinlerken çok gülüyorum ben güldükçe o daha çok anlatıyor , o daha çok anlattıkça birlikte gülüyoruz.
Başkalarını dinlerken genellikle ağlıyorum çünkü burdaki çalışanlar çok kötü bize birşey anlatırken kafamıza vuruyorlar ve benim saçlarım uzun diye saçlarımı çekiyorlar.

İZLERDEN DOĞAN GEÇMİŞWo Geschichten leben. Entdecke jetzt