BÖLÜM 10┃GİTME BENDEN

45.7K 2.5K 2.4K
                                    

Sığınak 10. Bölüm • Gitme Benden

❄️

Dünden bu yana kafamın içinde birden çok ses konuşuyordu. Düşüncelerim yumak gibi birbirine girmiş, içimdeki karmaşa zihnimi yorarken sorularıma cevap bulamıyordum. Hedefini şaşırmış bir kurşunun yanlış yere isabet etmesi gibiydi hayatım. Demir'in sözlerine anlamlar yüklemeye çalışıyor fakat Savaş'la olan konuşmasından sonra fikirlerim çıkmaz bir sokağın ortasında kalakalıyordu.

Başından beri sergilediği tavrın tam zıddını ifade ettiği o andan bu yana kendimi sersemlemiş gibi hissediyordum. Beni tehlikeye atamayacağını söyleyen adamla, sadece çıkarları doğrultusunda hareket eden adam aynı kişiydi. Peki düşüncelerimi çatışmaya sokan ayrımın sebebi neydi?

Uyuşan zihnimde mantıklı açıklamalar ararken duş başlığının altından çıkıp üzerime bir havlu doladım. Düşünceli gözlerim boşluğa takılmış gibi amaçsızca dalıp gitse de beynim hâlâ soru işaretlerini ortadan kaldırmaya çalışıyordu.

Derince nefes alıp banyodan çıktığımda Demir'in bana verdiği odaya geçip yatağın üzerine oturdum. Işığı yakmadığım için içerisi loş bir aydınlığa sahipti. Henüz akşam olmuştu ve Demir dün gece beni bırakıp gittikten sonra tekrar eve gelmemişti.

Havluyla sarmaya üşendiğim saçlarımın ucundan damlayan tanelerin bazıları tenime, bazıları da açık renkli pikenin üzerine süzülürken sesli bir nefes çekip gözlerimi kapadım. Bazen öyle bir bakıyordu ki dışarıdan gören birisi onun bana ilgisi olduğunu zannederdi fakat alakası yoktu. Burada oluşumun sebebi onun menfaatiydi. Üstelik bana ilgisi olmadığını o gece Savaş'a kendisi söylemişti.

Düşüncelerimi elekten geçirdiğimde kaşlarım çatıldı. İlgisi olmasını ister miydim?

Kalbim, ihtimali bile binde bir olabilecek olanaksız bir düşünceyle hızla çarpmaya başladı. "Saçmalama!" diye fısıldadım kendi kendime. "Adam sana emanet falan diyor sen ilgi alakadan bahsediyorsun!"

Sinirle soluduğumda neredeyse gülecektim. Beyefendi kendisini bana yakın hissetmediğini söylemişti. Haspam, ben sanki sana çok meraklıydım!

Beynimi kemiren düşünceleri bir kenara atıp ayağa kalktığımdaysa ışığı yaktım ve gardırobuna yöneldim. O sırada dış kapının zili evde yankılandı. Üzerime göz gezdirip kapıyı açmakta kararsız kalırken odadan çıkıp kapının deliğinden baktım. Aynı anda kapı tekrar çaldı. Barda gördüğüm sarışın kadındı.

Gözlerimi devirip, elim kapının kulpuna gittiğinde karşılaştığımız o geceyi düşünüp gözlerimi devirdim. Beni Demir'den kıskandığını anlamak için görmüş geçirmiş biri olmaya gerek yoktu. Benden nefret etmişti, hissetmiştim.

Üzerimde havlu olmasına aldırmadan kapıyı hafifçe araladım. Ne bekliyordu bilmiyorum ama sevgilisinin evinde havluyla gezinen birini beklemediği aşikardı. Önce gözlerinin büyüdüğünü gördüm, ardından kaşlarının çatılmasını ve dudaklarını birbirine bastırmasını izledim.

Kısacık bir an öfkeyle beni süzüp, "Sen?" diye konuştu. Daha sonra da kenara çekilmemi beklemeden içeriye daldı. "Demir nerede?"

Yüzümü buruşturup elimi burnuma doğdu salladım, leş gibi içki kokuyordu. "Bilmiyorum." dedim mesafeli davranarak.

Üzerine giyindiği siyah mini bir elbiseyle, göğüs dekoltesi davetkar bir biçimde açıkken sarı saçlarının içinden parmaklarını geçirdi. Hızlıca sağa sola bakınıp değişmeyen yüz ifadesiyle tekrar bana döndüğünde ise hâlâ öfkeliydi. Eh, haksız da sayılmazdı. Neticede sevgilisinin evinde yabancı bir kadın yarı çıplak dolanıyordu.

SIĞINAKOnde histórias criam vida. Descubra agora