"Yok daha memeler." Hyunjin gülerek gözlerini devirdi. Ama arkadaşlarının ciddi bakışlarını fark etmesi yüz ifadesini hemen toparlamasını sağladı.
"Ciddi mi diyosun?"

"Evet baksana," Gözleriyle Minho'nun ellerini beline yerleştirdiği maskotu işaret etti. "Jisung değilse Minho böyle kiminle dans etme girişimine girebilir ki?"

Yavaş başlayan müzik sahanın içindeki herkesin kulaklarını doldurduğunda, seyirciler şaşkınlıkla ortada dans eden iki maskota bakıyordu. Normalde Minho'nun her zaman enerjik ve çılgın girişler yapmalarına alışık olduklarından böyle sakin bir şey beklemedikleri gözle görülür bir gerçekti. Aralarında fısıldaşan ve kamerasıyla bu anları kayıda alanlar çoğalmıştı.

Jisung timsahın uzun burnu yüzünden başını yan tutmak zorunda kalırken Minho ellerini beline yerleştirdiği bedeni iyice yakınına çekmişti.

"Alışıyor musun?" diye sordu etraftaki uğultuyu es geçip. Sadece Jisung'a odaklanmak istiyordu. Jisung ise gözlerini etrafta gezdirdiğinde üstündeki çoğu bakışları fark etmiş ve yüzü gözükmese bile utanmıştı. Ama saniyelikti çünkü Minho bir anda onu ileri ittirip döndürerek kendine geri çekti.

"Ani hareketler yapmazsan alışacağım." Söylenirken bir yandan da timsahın uzun ağzını Minho'un yüzüne geçirmişti.

"Bu ısınma sonra hareketlenmemiz lazım." deyip bir elini belinden çekti. Ardından omzunda duran elini alıp birleştirmişti. Üstlerindeki kostümleri varsaymazsak şu an ilk danslarını ediyorlardı ve başkası için anormal olan şeyi kendi normalleri yapmışlardı.

Şarkının ritmine göre sallanmaya devam ettiler bir süre daha. Jisung "Sadece seni taklit ederim." diyerek uyarısını yaptı kendince.

Minho bir kere daha Jisung'u ileri ittirip kendine çekti ve belinden tutarak geriye eğilmesini sağladı. Düşeceğinden değildi elbet ama bununla Jisung elini kafasına götürmüştü.

"Kolay kolay çıkmaz merak etme.." Son kelimeyi uzatarak konuştu Minho. Biliyordu ama yine de yapmak istemişti.

Kesilen müzik ardından Jisung derin bir nefes verdi. Zurnanın zırt dediği yer bura olsa gerekti. Dans edemediğini iddia etse de lise zamanı Jeongin yüzünden dans kursuna gitmişti. Az çok bildiği şeyler vardı. Bu yüzden Jeongin'e teşekkür bile edebilirdi belki de.

"Bekle bir dakika." Minho müzik çaların başındaki arkadaşına seslendi tekrar. Çocuk kafasını sallayarak onayladı onu. Gözlerini saate çevirdi sürelerine bakmak için. 3 dakika sonra maçı başlatması gerekiyordu.

"Bildiğin bir koreografi var mı Ji?"

Jisung kafasını salladı. Zamanın kısıtlı olduğunun farkındaydı ve Minho'yu kırmak istemiyordu. Dans etmek istiyorsa dans edecekti. Alışması için elinden geleni yapmıştı.

"Cl - Chuck."

"Bir de dans edemiyorum demez mi," Minho kendi kendine söylenip birkaç adımda arkadaşının yanına gitti ve açması gereken şarkıyı söyleyip yerine geçti.

"Bildiğine göre bir şey dememe gerek yok." Emin olmak için kafasına çevirdi gözlerini ama yüzünü görmediğinden hoşnutsuz bir şekilde önüne döndü.

Jisung'sa gülerek yanındaki bedenin omzuna vurdu. "Senin yerini almam korkma."

"Ha o kadar iyiyim diyorsun yani?"

"İzle." Nerden geldiğini anlamadığı cesaretini kucaklayıp bırakmak istemiyordu. Kaybederse çok büyük boka basardı. Gözlerini kalabalığa değdirmeden şarkının duyulmasını bekledi usulca.

Bu sırada tribünde oturan Seungmin "Jisung maskot olma yolunda ilerliyor." diye söylenmişti. Yuvarlak gözlükleri arkasından bir arkadaşına bir de kenarda durmuş gülerek onları izleyen Hyunjin'e bakıyordu. Arada Minho'ya eşlik ettiğini biliyordu ve yine yapar mı diye merak ediyordu. Hyunjin'in tesadüfen o tarafa bakması göz göze gelmelerini sağladığında, Seungmin aralarındaki mesafeden dolayı gözlerini çekmedi. Hyunjin ise doğru görüp görmediğini anlamak için birkaç kere gözlerini kırpıştırmış ve yanındaki Felix'e karşı konuşmuştu. "Gözlerime bi üflesene hayal görüyorum galiba."

İstedikleri şarkının gür sesi kulaklara dolduğunda Minho geri çekilerek Jisung'un dansa başlamasını bekledi. Jisung'sa kendinden emin bir şekilde bildiği hareketleri kostümün izin verdiği kadarıyla sıralamış, dönerken hızlı hareketinin de etkisiyle kafasının düşmesine son anda engel olmuştu.

"Şaşırtıyorsun beni bebeğim." Minho'nun güldüğü sesine yansımıştı. Bu sefer Jisung geri çekilip onun dansa girmesine izin verdi. Bebeğim demesine kesinlikle takılmamıştı. Tribündeki insanlar manzaralarından memnun oldukları için yüksek sesle destek oluyorlardı.

Şarkının ritmine göre kendini bütün hâline getiren Minho, sanki üstünde hiç kostüm yokmuş gibi rahatça hareketlerini yapıp ters bir takla atarak ellerini yana doğru açtı.

"Ne düşünüyosun iyi miyim senin kadar?"

Jisung güldü. Bu şeyin içinde nefes almak gerçekten bir yerden sonra zorlaşıyordu. "Dalga geçme benimle."

Minho onu sırtından destekleyip öne itikledi ve arkasına geçti. Jisung ne istediğini anladığında kalan koreografiyi de ezberinden yaparken arkadasındaki Minho ona katılıyordu. İkisinin aynı hareketleri yapması ortaya güzel bir görsel çıkarmıştı.

Şarkı sonunda bittiğinde Jisung da bittiğini hissediyordu. Uzun zamandır bu kadar hareket etmediğinden ya da üstündeki ağırlıktandı sebebi. Tatlı bir yorgunluktu ama.

"Maçı başlatacağım şimdi şu tarafa geç." Jisung'un belinden destekleyerek şarkıyı açan çocuğun yanına gönderdi.

İki takım da yerini aldığında kaptanları yanına çağıran Minho düdük sesiyle "Sert davrananı götünden." diyerek topu havaya fırlattı ve aradan çekildi. Böylelikle resmi bir şekilde ilk sezon maçları başlamış olmuştu.

Paytak adımlarla Jisung'un yanına geçti. "Patlamış mısır alacağım gelecek misin?"

"Krem şanti tabağı yok mu?"

"Onlar girişteki masada."

Jisung sinsice sırıtıp gözlerini tribüne çevirdi. Birkaç göz gezdiriş sonrası Seungmin'in omzuna kafasını koymaya çalışan ama her seferinde geri itilen Changbin'i görmüştü. Vakit intikam vaktiydi. Ve intikam şu anlık soğuk yenen bir krem şanti tabağıydı.


-

jisungumuzun giydiği timsahcık

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

jisungumuzun giydiği timsahcık

aklımdakileri yazarken zorlandığım ve eksik kaldığını düşündüğüm bi bölüm oldu ama başka nasıl yazarım bilemedim 🦒

mascotKde žijí příběhy. Začni objevovat