🐍🤡yirmi🐍🤡

537 48 70
                                    


clowns in the house

ten, taeyong, jungwoo, xiaojun, renjun, jisung, taeil, johnny, shotaro, mark, donghyuck ve yuta

johnny:
müjdemi isterim ahali

taeil:
ilgimi çeken bi konuşma yaşanacaksa dalıyorum hemen

johnny:
bazı arkadaşlar kudurabilir ama direkt söylüyorum
jae benden etkileniyor buna eminim
şans verdiğini söylediğinde kalbinde sadece doyoung vardı ama şimdi bi tık farklılaştı
bunu hem konuşmasından hem de hareketlerinden anlıyorum
planımızın son aşamasına ramak kaldı nerdeyse
ve karşılığında alacağım hediyenin güzel olmasını yeğliyorum taeyong
jaeʼden gerçekten hoşlanmam yaptıklarımın misliyle karşılığını almaktan mahrum kalmam anlamına gelmiyor sonuçta
değil mi ama?? :D

jisung:
inanılmaz bi acemilik
sadeceee
senin bu kadar sinsi olmanı beklemezdim

ten:
siz benim sınavım mısınız
bunu ciddi söylüyorum
istediğin herhangi bir şeyi almak iki dakikanı almazdı
bu kadar mı düştün gerçekten?

taeyong:
her konuşmamızın kavgayla başlamasından ve ortak gruba geçildiğinde canım cicim davranılmasından bıktım artık
eğer katlanamıyorsanız arkadaş olmamız önemli değil içinizden biri siktir olup gidebilir
bazılarınızın değeri kağıt üzerindeki imzadan başka bir şey değil sonuçta

xiaojun:
ağır konuşmasak mı
kendini dobra sanma tae
patavatsızlık yapmayı bi an önce bırakman gerek

donghyuck:
dogrusunu soylemek gerekirse hepinizin kusurlari var
herkes kendini dusunmekten ileri gitmiyor
buna ben de dahilim
madem son bir aydir oldugu gibi surekli bu defterler aciliyor
oyleyse icimi tamamen dokeyim
ayni zamanda hepiniz dokun ve bugun kayis inceldigi yerden kopsun
cunku her gun sikik kavgalarin arasina dusup sizinle olan guzel anilarimi kirletmek istemiyorum
yormayalim birbirimizi

renjun:
aslında meselenin iki mesajla çözüleceğini düşünmüyorum ama
yine de elimden geleni yapacağım
bu olayların bilerek dışında durdum
ben de bilirdim jae ile sahte bir drama yaşamayı
veya gereksizce birilerinin kalbini kırmayı
ama yapmadım
size bir şey diyeyim mi
hiçbirimiz birbirine gerektiği kadar değer vermiyoruz
bunu ilk ne zaman anladığımı da söylemem gerekirse
jaemin ile konuşmaya başlayınca anladım
bana kendi arkadaş grubuyla yaptıklarını her anlattığında yapbozun parçalarının dağıldığını hissettim
sağlam bir arkadaşlığımız olduğu düşüncesi tuzla buz oldu
aptal arkadaşlık sözleşmelerimize rağmen böyle düşünebiliyordum ne de safmışım
birbirinin kusurunu arayan ve ilk fırsatta nefret kusan zengin züppelerden farksızız
ve kimsenin kimseden farkı yok donghyuck bu konuda haklı
hedef de göstereceğim madem kimsenin kimseye tahammülü kalmadı
öyleyse ben de istediğimi söylerim
senden başlamak istiyorum yuta
barlarda düşüp kalkıp her gün başka bir kızın hayalini kurup bir de üstüne el altından yürüttüğün hapları kokteyllerine katıp kafayı bulurken bir yandan da hetero olduğunu (!) unutarak her içtiğinde sichengʼin adını sayıklayıp kendine geldiğinde hiçbir şey olmamış gibi davranman hiç etik değil
buna onunla dalaşmak için ülkücü ocağına girip sonra ezeli düşmanınmış gibi davrandığını hiç dahil etmiyorum
hatta jae'ye oynanan oyunun ilk başrolü olduğunu ama sabırsız bir velet olduğun için john ile değiş tokuş yaptığını da hiiç hatırlatmayacağım
ah sana gelelim ten
en yakınım diyebileceğim sayılı insanlardansın ama bu diyeceklerimi yumuşatmayacak veya durdurmayacak
aslında pek bir olayın yok
ama konu johnʼa gelince korkunç bir insana dönüşüyorsun
bana her şeyi anlattığında masum bir sevgiye sahip olduğunu düşünmüştüm biliyor musun?
fakat zaman geçtikçe anladım ki hastalıklı düşüncelere sahipmişsin
odanın her tarafına astığın johnʼa ait fotoğraflar
johnʼun sürekli arayıp bulamadığı ve senin almış olduğunu öğrendiğim çamaşırları
o her sevgili yaptığında sadece ağlayıp üzülmüyormuş gibi gözüken ama her ayrılığın gizli sebebi olan sen
şu an içten içe herkes senin haklı olduğunu bilse de diğerlerinden pek bi farkın yok gibi
değil mi ten?

what is love, nctOù les histoires vivent. Découvrez maintenant