Bölüm 15:Benim Yüzümden

466 33 31
                                    

Bende odadan çıktım. Merdivenlerdeyken durdurdum. Evde sadece ikimiz vardık. Grace babamların yanına gitmişti.

"Liya bana hiçbir açıklama yapmadan öylece bırakamazsın."

"Hayır Five. Açıklamayı sen yaptın. Benim tekrar aynı şeyleri söylemem sadece zaman kaybı."

"Hiçbir açıklama yapmadın."

"Yaptım."

"Yapmadın?"

"Yaptım Five."

"Yapmadın!?"

"Yaptım!?"

"Yapmadın."

"Yaptı-."

"YAPMADIN!"

Bağırmam yüzünden korkmuştu. Geriye gitmeye başladı ama gerisi... Sadece merdiven boşluğuydu...

Demirliklere takıldı. O an ellerim bağlanmış gibiydi. Merdivenlerden düşerken bağırışlarını duyuyo ama hiçbir şey yapamıyordum.

"FIVEEEE!!!!!!"

Ve çığlık son buldu. En sonunda kendine geldim. Merdivenlerin başında kanlar içinde yatan bir Liya gördüm.

"L-LIYA!?"

Koşarak yanına indim ve oturdum. Kucağıma çektim. Alnının kenarı kanıyordu. Ve dudağıyla burnu.

"LIYA! NE YAPACAĞIM!?"

Ne yapacağım hakkında bir bilgim yoktu. Ee? Ölümünü mü bekleyecektim. İçeri giren Grace'i gördüm.

"Anahtarlarımı unut- LIYA!? NELER OLUYOR BURADA!?"

"B-BENİM YÜZÜMDEN! YANLIŞLIKLA BAĞIRDIM! DÜŞTÜ!"

"Revire taşımalıyız."

Liya'yı kucağıma alıp revirde ki sedyeye yatırdım.

"Five dışar-"

"Anne lütfen..."

"Olmaz Five."

Çaresizlik içinde dışarı çıktım. Salona gidip koltuklardan birine oturdum. Sevdiğim herkese zarar vermek zorunda mıydım? Kimi sevdiysem zarar gelmişti.

....

Uykumdan dürtüklemeye uyandım. Uyuya kalmıştım. Uyandıran Grace'ti.

"Pek bir şey olmamış. Ama hafızası... Hafızasını kaybetmiş..."

Her şey gitti mi?

"Ama geçici. Bugün bile gelebilir. Umudumuzu kaybetmemeliyiz. Ve bunlarda ilaçları. Üstünde ne zaman kullanması gerektiği yazıyor zaten. Ben babanların yanına gidiyorum. Zorundayım. Ona iyi bak oğlum..."

Ve gitti...

Revire gittiğimde solgun renkle sedyede yatan Liya'yı gördüm. Revirin sedyesi hiç rahat değildi. Biliyordum. Yatağına götürmeliydim. Kucağıma alsam bir yerine zarar gelir miydi? Belinden ve bacaklarından tuttum. Kucağıma aldığımda başı geriye düştü. Saçları kolumun üstünden aşağı sarktı.

Başını omzuma koydum. Uyanacak gibi olunca durdum. Kolunu boynuma sarıp kafasını boynuma soktu (🦋🦋🦋).

Yukarı çıktım. Liya'yı yatağa yatırdım. Şuan çok huzurlu gözüküyordu. Ama ben onun yanında durdukça daha fazla zarar görecekmiş gibi hissediyordum. Bir ormana ışınlandım. Ağaçlardan birinin dibine oturdum. Çevreyi izlemeye başladım. Birden önüme Grace geldi.

"Five neredesin sen!?"

"Bir sorun mu var?"

"Bir sorun mu var diyorsun hâlâ öyle mi? İkizini evde tek başına bırakmışsın. Hasta ikizini. İlaç vakti geldi. İlaçlarını da içirmeyi unuttum. Eve gidiyorsun. Ve bir daha kardeşini tek bırakmıyorsun."

İkizlerKde žijí příběhy. Začni objevovat