3. Bölüm

10.7K 185 28
                                    

Arslan gittikten kısa bir süre sonra Nazlı yanında kardeşi İrem ile geldi.

" Oo Leyloş hoşgeldin. "

" Hoşbuldum uykucu. "

" Gece geç yatmışım uyanamadım. Hem ben uyanana kadar halletmiş oldunuz gelin hanım. "

İrem gelin hanım diyince az önce olanlar aklıma düştü. Ahh Arslan o nasıl gelin hanım demekti? Hele bir de emrinizdeyim demesi yok mu? Sanki onun karısıyım da sabaha kadar seviştikten sonra kahvaltımızı hazırlarken yanıma gelmiş gibi hissetmiştim bir an.

Kızların seslenmeleriyle daldığım düşüncelerden çıktım. Ayy bu adamı düşünmek bile beni azdırıp farklı şeyler düşünmeme sebep oluyordu.

Annemler ve Nuray teyzeler geldiği için kızlar hazırladığımız yiyecekleri masaya götürmeye başladılar. Ben de oluşan dağınıklığı toplayıp bahçeye geçecektim.

Alparslan ağabey genelde bu pazar kahvaltılarına pek katılmazdı köye geri geldiğinden beri. İki ya da üç kere ancak gelmişti. Diğer günler erkenden kalktığı için pazarları öğlene kadar uyuyormuş. Bu yüzden içim rahat. En çok ne kadar yüz yüze gelmezsem o kadar iyiydi onunla.

Tabi bu rahatlığım bahçeye çıkana kadar sürdü. Çünkü Alparslan ağabey masadaydı. Bir yıldır sadece ilk geldiği zamanlar annesinin ısrarıyla gelen adamın şimdi burada ne işi vardı?

Elbette ben fotoğraf attığım için geldi diyecek kadar megolaman değilim. Eminim ki Alparslan ağabey önemsememiştir. Yanlışlıkla attığımı söyledim sonuçta. Ama henüz bu olay yeni olmuşken utanıyorum.

Daha fazla yerimde kıpırdamadan kalsam şüphe çekecekti.

" Günaydın herkese. "

" Günaydın. " dediler hep bir ağızdan.

Şansıma boş olan sandalye Arslan'ın yanındaki sandalyeydi. Ancak şanssızlığım ise tam karşımdaki sandalyede Alparslan ağabeyin olmasıydı.

Herkes sohbetine kaldığı yerden devam ederken Nazlı ağabeyine laf attı.

" Ağabey sabahtan beri börek yapın deyip duruyordun. Allah'tan Leyla geldi de hemen yapıverdi senin için. "

" Bak kendi ağzınla dedin Leyla benim için yaptı. Daha ben alamadan tabağına alma cüreti gösterdiğin dilimleri ver bakalım. "

" Ağabey saçmalama. Sadece sana yapmadı ya. Onu lafın gelişi söyledim ben. "

" Ver dedim. Amca, yenge, Esra teyze siz de kusura bakmayın. Leyla başka şeyler de hazırladı onlardan yiyin. Bu börek benim kırmızı çizgim biliyorsunuz. "

" Annem ayıp. Siz bu deli oğlana bakmayın. Leyla sabahtan beri uğraşıyor sizin için. "

" Hayır anne. Böreği bana yaptı Leyla. Sadece ben yiyebilirim."

Arslan ağabeyin bu böreği çok sevdiğini herkes bildiği için kimse yadırgamıyordu. Ama Ayşe teyze misafirleri varken böyle davrandığı için daha sonra Arslan ağabeye terlik bile atabilir. Daha fazla konunun uzamasını istemediğim için konuştum.

" Arslan ağabey lütfen ama. Ben sana yine yaparım. "

" Ama sadece bana yapacaksın. "

" Tamam sadece sana yaparım. "

" Söz mü? "

" Söz Arslan ağabey söz. Hadi tepsiyi bırakta herkes yesin. "

Sadece ona yapacağıma söz verdiğim için itiraz etmeden tepsiyi bıraktı geri.
Ahh ah koskoca adam börek için çocuk gibi olmuştu. Ve bu hâli inanılmaz sevimli.

" Leyla kızım senin staj işi ne oldu? "

" Salih amca bir iki yere başvurdum ancak cevap gelmedi. İşte şirketlerde tanıdığın falan olacak ki alsınlar staj için. "

" Aşk olsun Leyla. Arslan'ın bürosu varken başka yerlere niye başvurdun? Orada yaparsın ne güzel. "

" Ayşe teyze şey "

" Annem haklı Leyla. İlk önce bana gelmen lazımdı. Neyse sen yarın öğleye doğru gel büroya detayları konuşalım olur mu? "

" Arslan ağabey teşekkür ederim ama sizin büro İzmirdeki en iyi bürolardan biri. Sadece senin tanıdığın olduğum için orada staj yaparsam diğer insanların hakkını yemiş olurum. "

Arslan ile aynı yerde çalışmayı çok isterim. Ancak benden daha iyilerinin orada staj yapması daha doğru geliyordu.

" Saçmalama Leyla sen zaten yeterince iyi bir öğrencisin. Dediğin gibi işler artık tanıdıklar aracılığıyla yürüyor. Hem seni tanıdığım olduğun için değil orada olman gerektiğini düşündüğüm için istiyorum. Diğer şeyleri söylediğim gibi yarın gelirsin konuşuruz. "

" Peki Arslan ağabey teşekkür ederim. "

Ahh böyle anlarda hem utanıyorum hem de ona ağabey demek daha zor hale geliyor.

Ne vardı şimdi onunla yalnız olsak ben cilve yapıp onu öperek teşekkür etseydim? İşte hayaller hayatlar.

Kahvaltı boyunca Alparslan ağabeye bakmamaya çalışsam da arada unutarak başımı kaldırdığım her an göz göze geldik. Bu daha fazla utanmama sebep oluyordu.

Herkes kahvaltısını bitirince Nazlı, İrem ve ben hariç diğerleri çardağa geçti.

Biz de sofrayı toplayıp bulaşıkları makineye attıktan sonra yanlarına geçtik.

" Ee Alparslan oğlum senin de yaşın geldi. Evlenmeye niyetin yok mu? "

" Esra teyze piyango bana mı vurdu? Daha Arslan ve Kerem de bekar. "

" Hepinizi sırasıyla evlendircez inşallah oğlum. Ay farkı da olsa en büyükleri sensin. "

" Valla teyzem gönlüme bir güzel düşerse neden olmasın."

" Yavrum senin gönlün artık nasıl bir şeyse otuz yıldır kimse düşemedi. Onu beklersek babanla ben nasıl mürüvvetini görelim de hele? "

" Anne sizin gönlünüz olsun diye ben mi mutsuz olayım? "

" Ne var şöyle Leyla'm gibi güzel,hanım hanımcık, hamarat biriyle evlensen? "

Nuray teyzenin beni örnek göstermesiyle şaşırmıştım.

" Leyla gibi birini bulmak zor anne. Neyse sen bunları düşünme. "

Alparslan ağabeyin dediklerine daha çok şaşırmıştım. Beni ne kadar tanıyor sanki de benim gibi birini bulmanın zor olduğunu söyleyebiliyor ki?

" Orası öyle Leyla'm bir tanedir. Artık kime nasip olur bilinmez. Hayırlısı. "

Bir süre daha sohbet edip evlerimize geçtik. Annemin isteğiyle evde biraz temizlik yapıp olanları Zeyno'ya anlatmak için aradım.

Ancak yüz yüze konuşsak daha iyi olur dediği için mecbur yarın anlatacaktım. Bu yüzden de Arslan'ın yanına gidip gelince anlatırım.

Heyecanla yarın Arslan'ın yanına gideceğim anın gelmesini bekledim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 31, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

LeylaWhere stories live. Discover now