PATATES KIZARTMASI

Comincia dall'inizio
                                    

"Zaten öyle değil miydim?"

Beklentiyle ona bakarken kollarını sıklaştırıp saçımın üstüne öpücük bıraktı. Gülümsüyordu. Başını hafifçe salladığında tam Çok akıllı Evren olmuştu.

"Çok akıllı Evren..."

Elim saçına uzanırken gülüşü geldi kulağıma. Ne yapayım, alışkanlık.

Saçını okşamaya başladım. Çok güzeldi.

"Şükürler olsun."

Sözleri üzerine gözlerimi gözlerine çevirdim. Gözlerimin içine bakıyordu. Gülümsüyor.

"Şükürler olsun." dedim gülümseyerek. Alnıma yaklaşıp öptü.

"Seni hep sevdim Duru. Seni bildim bileli sevdim."

Elim hareketsiz kaldı. Gözlerimi gözlerinden çekemiyorum. Sızlayan burnumu çekmemek için direnirken aklıma geleni söyleyiverdim.

"Saçını çeksem bile mi?"

Şaşkın şaşkın ona bakarken gülerek konuştu. Çok akıllı Evren...

"Yaramaz olsan bile."

Yanan yanaklarımla gülümsüyorum. Evren...

Yerimde kıpırdanırken konuştum. Bugün bizim evliliğimizin ilk günü.

"Kahvaltı hazırlayım, yiyelim-"

"Kahvaltı hazırlayalım ve yiyelim, olacak o." dedi bilmiş bilmiş. Yanaklarım gitgide kasılırken eşimi taklit ederek konuşmaya başladım.

"Ne yiyelim?"

Gülerek başını eğdi. Kalp atışlarımı hissediyorum. Ve o an içimden geçeni yaptım. Yanağından hızla öpüp çekildiğimde gülmeye devam etti. Gülüşüne katılırken başını kaldırdı. Gülüşümüzün yerini samimi gülümseme aldı. Güzel gülümsemesi ile sarmalandığım sırada hoş sesi geldi kulağıma. Gülüyordu. Başımı hızla içine gömdüm. Yanaklarım yanıyor. Aff değil Uff Evren!

"Ellerinden patates kızartması yerim, karıcığım."

"Neriman teyze, Evren abim nerde?"

Ayaklarımı sallarken kulağıma bebek kardeşim Bahar'ın sesi geliyordu. Neriman teyzegilde kahvaltı yapıcaz. Evren abim yok. Uff sıkıldım!

"Birazdan gelir kızım. Dün biraz geç yattı. Ödeviyle uğraşıyor."

"Hı hı..." deyip başımı salladım. Annemle Neriman teyze konuşmaya devam ettiler. Gözlerimi kırpmadan mutfak kapısına bakarken gördüğüm kişiyle heyecanlandım. Şimdi patates kızartması yiyebilirim.

"Hoş geldin Mihriban teyze." dedi. Gözlerini bana çevirdiğinde kocaman gülümsedim. Donmuş halde bana bakıyordu. Buz gibi. Aklıma gelenle hemen yerimden kalktım. Yanımdaki sandalyeyi zorlukla çekip Evren abime döndüğümde hâlâ bana bakıyordu. Gülümsüyorum.

"Hadi gel Evren abi. Patates kızartması yiycez."

Şaşkınca başını sallayıp yanıma geldi. Beni sandalyeme oturttuktan sonra kendi sandalyesine oturdu. Mutluyum.

"Mihriban, Duru çok tatlı. Ne güzel anlaşıyorlar."

Annemgil güldüler. Tabağımdaki patatesten elimle bir tane alıp yemeğe başladım. Immm...

Gözümün önüne gelen beyaz şeyle duraksadım. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtığımda Evren abim peçete uzatıyordu bana. Omuzlarımı kaldırıp indirdim. Banane. Ama ben böyle seviyorum.

Duru'lu Eczane/TextingDove le storie prendono vita. Scoprilo ora