Sinirliydi. Abileri ve kardeşleri ona değil daha 2 haftadır tanıdıkları birine güveniyordu.

Haliyle gururu kırılmıştı. Balo olayında haklı değildi belki ama anlamlandıramıyordu. Nasıl olurda bu kadar çabuk güvenmişlerdi?

"Güven değil. Sadece his.. Herkes aynı değil. Bunu biraz geç kavrayacaksın galiba. Zaten illaki bir açık verir. O zaman sen haklısın derim ama 2 hafta oldu. Ne onu tanıyanların söyledikleri ne de bizim gördüğümüz haliyle Eda ile Ela'nın hiç bir benzerliği yok. Şunu kabul et. Biraz daha bu şekilde sorumsuz davranmaya devam edersen o zaman seni tanımam Eray. Bir kıza yaşattığın şeyi düşünsene. Önüne gelen bütün erkekleri kötü bilecek. Senin yüzünden.. Bunu sana kanıtlamanın farklı yolları vardı ama sen kötü yolu seçtin. Hem de hiç seçmemen gereken bir yolu seçtin. Ömrü hayatı boyunca senden nefret bile edebilir. Bunu hiç düşündün mü?"diyerek herhalde en uzun konuşmasını yapmıştı.

Umarım ki Eray anlardı. Çünkü hem nefesi hem de fikirleri boşa gitmiş olurdu.

"Ne düşüneceğimi bilmiyorum. Zaman lazım.."dedi ve yavaşça sandalyeden kalkarak eve girdi.

"Umarım bu zaman çok uzun değildir."diye mırıldandı Poyraz ve arka cebinden sigara paketinden bir sigara çıkardı. Diğer cebinden çakmak çıkardı ve sigarayı eli ile koruyarak yaktı. İçine giren duman ve onu üflemek nedensizce onu rahatlatıyordu.

Bir süre sonra o da eve girdi. Sevdiği kadının yanına yattı ve ona sarıldı. Huzurlu hissediyordu.

Ev halkı uykudaydı. Sabah onlar için acı yumağımı yoksa bir kuş cıvıltısımı olacaktı.

Zaman gösterecekti.

Zaten herşey zamana bağlı değil miydi?

ELA'DAN;

"Ne tatlı uyuyor Demir!"dedi biri.

Ulan ben en son kulakları olmayan elflerle evcilik oynuyordum.

Hatta ben anne oldum ve bir elf baba oldu.

"Görüyorum hayatım. Aynı bir melek!"dedi başka birisi.

Ben miyim melek?

Ya bunlar çok mutlu ya da kör!

Neyse işte birisi benim çocuğum oluyordu.

Ne anlatıyorum ben ya?!

Kafam şu an allak bullak yeminlen!

"Ablaaa! Kalk artık!"dedi Ege malı.

"Sus lan dümbelek! Uyuyoruz şurada!"dedim boğuk sesimle. Hafif kıkırdama sesleri duyuldu.

Yeni uyanıyorum amına salın beni bi be!

"Abla ama bak kalkmazsan pikniğe gidemiyeceğiz!"dedi sahte bir hüzünle.

"He he napim! Dur ne?"dedim aniden kafamı yastıktan kaldırırken.

"Piknik mi dedi o yoksa birisi bana şaka mı yapıyor?"dedim hala tuhaf çıkan sesimle.

"Hayır bir tanem. Bugün pikniğe gidiyoruz."dedi annem.

"Vallaha mı kız?! Ay çok sevindim ayol!"dedim biraz cırlayarak.

Ne be?

Ben piknik yapmaya bayılırım! Ağaçlar, ızgara tavuk, top oyunları ve daha nicesi.. Ayrıca benim bu mükemmel ciğerlerim biraz oksijen istiyor. Bunu vermek lazım.

Özellikle ızgara tavuk!

"Ne zaman gidiyoruz. Hadi gidelim. Top var mı ya? Çok kalabalığız, bir işe yarasın değil mi ama?"dedim yatağımı toplarken.

Ben niye yatağımı topluyorum ki?

"Sakin ol kızım. Kahvaltı yaptıktan sonra gideceğiz. Sen hazırlan biz seni masada bekleyeceğiz."dedi babam ve anlımdan öptükten sonra diğerleri ile birlikte dışarıya çıktı.

A dostlar şuraya bayılacağım!

Eridim!

Neyse işimiz var tutmayın beniii!

Şarjdan telefonumu çıkardım ve Serdar Ortaç, Mahmut Tuncer, Hande Yener karışık listemden karışık çala tıkladım.

Ayh!

Hande Yener- Havaalanı çıktı.

Kıvırta kıvırta odamdaki banyoya girdim ve işlerimi hallettim. Tekrardan kıvırtarak giyinme odasına ilerlemeye başladım.

Ne giysem lan?

Elime beyaz bir tişört, siyah bir pantolon, siyah-beyaz kareli bir gömlek geldi

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.


Elime beyaz bir tişört, siyah bir pantolon, siyah-beyaz kareli bir gömlek geldi.

İyi iyi güzel olucak.

Şimdi orada ben otururum çimene mimene uğraşmayalım.

Ya da dur!

Biz zenginiz kendine gel!

Aman olsun canım! Sonuç olarak ben rahat edemem.

Ayacıklarımada beyaz bir ayakkabı aldım.

Mükemüthiş uyum!

Ayakkabıları elime alıp pembe ayıcıklı terliğimi giydim ve odadan çıkıp asansöre doğru ilerledim.

Acaba asansör düşse ne olur?

Ölür müyüz lan?

Ya da kırarım ben bir yerimi!

Bir şey olmaz bana!

Dedi ve öldü..

Asansöre girip '0'a bastım. Yavaş yavaş inerken 2. Katta durdu. İçeriye Arda girdi.

Sarı pipi seni sünnet edecem!

"Günaydın"dedi sırıtarak.

Suratına baktım bön bön sonra ağzımın içinde bir günaydın mırıldandım ve önüme döndüm.

Kırgınım ama kötü birisi değilim. Sonuç olarak biyolojik abim ve aynı evde yaşıyoruz. Yüz yüze bakacağız. Ben bir şey yapmadım o düşünsün banane!

Her yerde bu var sıkıldım. Başka birileri var mı acaba?

Derken asansör durdu.

Eee? Kapı niye hâlâ kapalı?

Şaka mısın asansör?

Ciddi olamazsın!

Ben bu malakla aynı asansörde mi kaldım yaa!

Nalet girsin!

Arda'nın götüne mümkünse!

_____________________________

*Bitti..

*Arkişler bölüm stokladım yağni bölümler gelecek skain olun!

*Unutluduysam ağlarım ki!

*Mutlu değilim arkadaş of!

*Sizi sevirem ayol!

*Diğer bölümde görüşmek üzere 👋

YANLIŞ KADERKde žijí příběhy. Začni objevovat