NAZENİN (BxNONBİNARY)

2-Bal Rengi Gözler

╭┉┉┅┄┄•◦ೋ•◦❥•◦ೋ

Balım belinden düşen eşofman altını tutarken ,bu garip kıyafetler içinde kendisini çok farklı ve rahat hissediyordu.. Çok sevmişti!

"Pars? " Koridorda dururken nereye gideceğini bilemeyerek seslendi hemen arkasından duyduğu "Mutfaktayım! " Cevabı ile sesin geldiği yere gitti. Tekrardan gözleri parlarken etrafı inceledi, bu sırada Pars masaya salata tabağını koymuş ve sandalyeye oturmuştu. "Dikilme ayakta, şöyle otur. " Balım'a karşıdaki sandalyeyi gösterdiğinde çocuğun heyecanlı bir şekilde oturmasını izledi.

Üzerine giydiği şeyler fazla büyük duruyordu ama.. Ama... Tatlıydı.

Gergince elini ensesine atarak ,yemekleri inceleyen bedene baktı. "Az önce olanlar için.. Kusra bakma kardeşim ya." Balım başını önemli değil anlamında sallayarak gülümsedi ardından nazikçe kaşığını aldı ve kaseye daldırdı.Bir yudum içtiğinde gözleri parladı adeta "Çok lezzetli ,bu çorbanın ismi nedir? "

"Mercimek çorbası. " Pars çocuğun neden bu kadar abartılı tepki verdiğini anlamamıştı.Çorba, hazır çorba olmasaydı yeteneklerini bir ay övüp dururdu..

"Mermicek çorbası! "Balım parlayan gözlerle hayran hayran mırıldandığında
"Yok kardeşim, cephe çorbası. "Diye alaylı bir ses tonuyla mırıldanarak güldü Pars." Neden öyle dedin ki? Sen dedin ama mermicek çorbası diye! "Balım hızla itiraz ederken, Pars daha çok gülmüş içinden 'Çattık deliye, iyi mi? 'Diye geçirmişti. "Mercimek dedim ben. "

Balım tekrar itiraz edecekti ki yanlış anladığını fark ederek gülümsedi. Çorbasını içmeye devam ederken, Pars bir iki kaşık almış ve bırakmıştı aklında bazı sorular vardı.

"Kardeş ,yanlış anlama ama sen neden elbise giyiyorsun?" Balım dudağında kalan çorbayı yaladıktan sonra "Çünkü seviyorum. Takım elbiseler beni boğuyor, sevmiyorum ama bu verdiğin değişik kıyafetleride çok sevdim.. Rahat, yumuşaklar ve senin gibi korkuyorlar ,yani huzurlu hissettiriyor. "

Pars sondaki cümleler ile dehşete kapılarak ,geriye yaslanırken "Hoop hoop yavaaaaş! " Demişti ama Balım onu pek takıyora benzemiyordu çünkü masanın ortasında duran salatayı çatallamakla meşguldü.Boğazını temizleyerek "Nerelisin, nerelerdensin? "Diye sordu bu sefer.

"Bergüzar karallığından geliyorum ama Pâye kasabasında yaşıyorum ,yani prens veya kral değilim.. Dediğim gibi saraya giderken kayboldum ve kendimi burada buldum. " Balım'ın aklına buraya gelene kadar yaşadığı korkutucu olaylar gelirken, tüyleri diken diken olmuştu. Pars gerilen bedeni fark ederken 'Hangi akıl hastanesindrn kaçtı acaba? 'Diye düşünüyordu.

"Şey biz neredeyiz? " Diye sordu Balım merakla. "Bahsettiğin dünyada değiliz." Dedi Pars ,baş parmağı ile kirli sakalını kaşırken. Minik beden bal rengi gözlerini kırpıştırdı ve "Aslında ben teşekkür ederim.. Buraya gelene kadar büyük binaların,tehlikeli, yüksek sesler çıkaran araçların ve kaba insanların olduğu yerlerden geçtim. Kimse bana yardım etmedi veya gülümsemedi..Ayrıca kimse mutlu değil ve şarkı söyleyen kimsecikler yok ,herkes birbirne bağrıyor!Ve ,ve, ve yaşlı bir amca tacımı çaldı! Sen, işin olmasına rağmen ondan vazgeçerek bana yardım ettin! Sen çok iyi bir insansın!" Diye hızlı hızlı ,heyecanlı bir şekilde ellerini sallayarak konuştu.

"Tamam lan ,sakin ol.. Taramalı tüfek mübarek! " Pars, çocuğun bu haline gülerek başını iki yana salladı. "Kimsen yok mu şimdi? Seni alabilecek biri veya gidecek bir yerin? "Balım başını olumsuz anlamda sallayarak cevapladı onu.. Esmer adamın kendisini kovmasından çok korkuyordu çünkü dışarısı çok ama çok tehlikeli ve korkutucuydu!Geldiği yerden tamamen farklıydı ve bu korkusunu " Lütfen beni evden kovma! Temizlik ve yemek yaparım, çamaşırları yıkarım..Lütfen.. "Şeklinde dile getirdi.

Pars derin bir nefes vererek ,kirli sakalı ile oynamaya devam etti. "İyi madem.. Kal bakalım burada. "

"Yaaaa!!! " Balım aldığı onayla beraber heyecanla bağırmış ,ellerini birbirine vurarak kocaman bir gülümseme ile esmer adama bakmıştı. Pars zaten çocuğu evden kovacak olsa başında evine almazdı,bal gözlerle karşılaştığı ilk an ne kadar sinirli ve gitmesi gereken bir kavga bile olsa boşvermişti resmen! Tamam, çocuğu kız sandığı için ilk baştaki çekimi yorumlayabiliyordu ama neden hala bal gözlüye karşı bir çekim hissettiğini anlayamıyordu.

"Tamam hadi soğutma çorbayı, daha yemek var. " Pars 'çok iyi birisin! Harikasın! 'Tarzındaki övgüleri bilmiş bir gülümseme ile geçiştirirken Balım hayran hayran adamı izleyerek ,az kalan çorbayı içmeye devam etti.

Pars kaseyi direkt kafaya dikerken ,Balım kaşığı serçe parmağı havada olacak şekilde her yudumdan sonra ağzını peçete-Ki bal gözlü bunun ne olduğunu bilmiyordu- ile silerek içiyordu..

Bu iki farklı kişilikteki, düşüncedeki ve bambaşka dünyalara ait olan esmer beden ve bal gözlü aynı evin içinde nasıl anlaşacaktı acaba?

•◦ೋ•◦❥•◦ೋ•┈┄┄┅┉╯

Ben bir şehir belirleyip ona göre yazmayı sevmiyorum.. O yüzden Pars nerede olduklarını söylemedi ama bizim çocuk farklı bir diyarda olduğunun az buçuk farkında, zamanla daha çok anlayacak tabii..

SİZLERİ SEVİYORUM.