Y/N: Ayrılalım diyorum anlamıyor musun ?
Sen onu seviyorsun onunla ol
Draco: Sende mi beni hiç sevmedin...
* İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve cringe yerler var, mazur görün *
Kapı çaldı ve içeriye kızımız Aurora girdi. Yatağa atlayıp kendini Draco'nun kollarına bıraktı
Aurora: Günaydın Baba
Draco: Günaydın Bebeğim
Aurora: Annem yine mi uyuyo ?
Draco: Annen işte uyanmıyo bir türlü
Aurora: Bilmez miyim
Gülümseyerek yatakta dogruldum ve Aurora' yı kendime cekip sarıldım
Y/N: Siz benim dedikodumu mu yapıyosunuz ?
Aurora: Birazcık
Y/N: Öyle mi küçük hanım ?
Onu yatırıp gıdıklamaya başladım. Biz öyle gülerken Draco da gülümseyerek bize bakıyordu
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Y/N: Hadi güzellik koş sende üzerini giy. Bugün büyük gün biliyorsun
Aurora: Evet çok heycanlıyım. Umarım rose'la aynı bina da oluruz
Rose hermoine ve ron'un kızının adıydı.
Aurora atlaya zıplaya odasına koşarken ne kadar mutlu ve heycanlı gözüktüğünü farkettmiştim. Aklıma direkt ilk kez hogwartsa gidişim gelince sırıtmaya başladım.
Draco birden belimden beni kendine cekti ve yüzüme doğru yaklaştı
Draco: Neden gülümsüyorsunuz hanımefendi?
Y/N: Sizi ilgilendirmez beyefendi
Draco: Hımm öyle mi ?
Y/N: Hımm öyle
Draco dudağıma doğru yaklaştı ve tam öpecekken Auroranın sesini duymamızla irkildik
Aurora: Anne ben kravatımı bulamı-
Draco: Öhm, ben yardımcı olurum kızım sana
Aurora: Peki madem
Gülümseyerek yataktan kalktım ve hizlıca bir kahvaltı hazırladım. Aurorayı King's Cross İstasyonuna bırakıp ordan da bakanlıktaki işimize gidicektik. Draco aynı babası gibi Tehlikeli yaratıkların yönetisi komitesinde işe başlamıştı. Ben ve Hermoine ise Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Köntrölü Dairesine atandık.
Domatesleri keserken Draco bana gelip arkamdan sarıldı ve boynuma bir öpücük kondurdu.
Gülümsedim ve hep beraber masaya geçtik. Yemeklerimizi yedikten sonra artık gitmek için hazirdik.
