Gezi

217 17 101
                                    

Hepinize selam! Normalde yeni bölümü bu gün atmayacaktım ama sizin güzel yorumlarınızı gördüm ve çok sevindim bu yüzden bu bölümü uzatmaya çalışacağım ancak hoşuma gitmezse yarıda keserim ve kalanını Asemi-sama'ya yazdırırım puhahah. Neyse keyifli okumalar. ^^

Sabah uyanmıştım. Yatakta oturup 15 dk boyunca etrafa mal bakışı atıp sonunda ayılabilmiştim. Derken aklıma okul geldi. Hemen saate bakmıştım. Of kalkmam gereken saatten 45 dk geç kalkmıştım. Asemi-sama kesin bAdGörL olup beni beklememiştir. Mai-chan ise varlığımı unutup okula gitmiştir. Okula gitmem için 15 dakikam var. Hemen hazırlanmalıyım hıyahh. Dün yaptığım kombini giydim ve klişe olması için ekmek kızartıp okula ekmek ağzımda gittim. Ekmeği yolda yiyemezdim çünkü bu klişe bir wattpad kitabıydı. Okula tam zamanında yetişmiştim. Sırama oturup ekmeğimi yiyecekken Sasha ekmeği ağzımdan çaldı. Doğru sınıfa yiyecekle girersem kırıntısını dâhi ben yiyemem. Neyse çok umrumda olmamıştı. Huzurum bana bakan birini hissetmemle son bulmuştu. O Levi'ydi. Ben ona bakar bakmaz gözlerini çevirdi. Off keşke tsundere gibi davranmak zorunda kalmasaydım. Önüme dönüp Karşıma baktığımda Armin'i gördüm. Çok heyecanlı duruyordu. Ona neden heyecanlı olduğunu sordum. Armin heyecanla bana geziden bahsetti.

Armin: Çok heyecanlıyım Y/n-san. Müdür Yardımcımız Erwin gezinin nereye yapılacağını söylemedi. Umarım okyanusa gideriz.

"Amk 8 şube ergen ile okyanusta ne yapacağız" diyemedim tabiki. Armin'i asla üzmezdim. Sadece "Umarım" demekle yetindim.

Sınıf temsilcimiz Iida bize garip el hareketleriyle düzene sokmaya çalıştı.

Iida: *garip el kol hareketleri* Arkadaşlar herkes yerine geçsin lütfen. Müdür yardımcımız Erwin gelir birazdan. (Müdür Pixis :)
İyi insan lafın üstüne gelirmiş cümlesi doğruymuş. Erwin Iida dedikten hemen sonra sınıfa girdi.

Erwin: Evet arkadaşlar gezimiz olacak hepiniz biliyonuzdur. İlk başta sizi Marley'e götürmeyi düşündük ama sonra onların bizi öldürmeye çalıştığını hatırladık. Şahsen ben sizi bodruma götürmek istedim böylece insanlığı zafere yaklaştırabilirdik. Ancak canavar titan oralarda olduğu için kabul etmediler. Bu yüzden sizi asla gitmemize gerekli olmayan şu garip küçük tarih müzelerine götürücez. (Kabul edin herkes bir kere de olsa öyle bir yere gitti.) Evet şimdi tek sıra olsun herkes.

Ancak sınıfımızdaki beden dersinde en önde olup en hızlı koşan mallardan biri en öne geçmişti. Bu yüzden tüm sınıf at yarışndaymış gibi okul servisine koştum. Hemen Asemi-sama ve Mai-chan'a baktım. Mai-chan Sasha, Connie ve Jean ile en arkayı kapmıştı.Asemi-sama ise Todoroki ile oturmuştu. Ayakta kim kaldı diye baktığımda Levi ile göz göze geldim. 1,60 boyuyla en öne çok rahat sığabilirdi ancak biz mal bir wattpad kitabında olduğumuz için oturmamıştı. Ben ezik gibi en önde tek başıma oturmak istemediğim için Levi'ye "Brilkte ortlmmı" dedim Levi ise "Ne diyon amk?" dedi bana. Dedim ki "Brlikre otrrulammı?". Levi hemen Eren'e fısıldayarak sordu."Eren ne diyo bu kız?"

Eren: Sana birlikte oturalım mı diye sordu. Trip atıyo ya sana direkt yüzüne söyleyemiyor.
Levi: Hee öyle desene. Tabi otururuz seninle. Zaten tek boş yerler şurada.

Levi sonunda anlamıştı ama benim anlam veremediğim bir şey vardı. Eren bunları nerden biliyordu amk. Neyse sorgulamadım çok.

Yolun ortalarında Levi bana "Seni seviyorum Y/n-san!" dedi sessizce. Ben ise Levi'ye şunu sordum. "Sen hiç kırılmış bardaktan su içtin mi Levi?" Levi ise bana şunu dedi. "Ben sürahiyi kafama dikiyorum." ...

Onun ne renk olduğunu bilmediğim gözlerine baktım. "Bana bir şans daha ver Y/n-san. Daha iyi biri olmaya çalışacağım. Söz veriyorum." diye fısıldadı kulağıma. "P-peki düşüneceğim Levi." dedim. İnanamıyorum mal olmam yetmemiş gibi üstüne salaklık yapıp onu affedeceğimi söylemiştim. Ama nedense bir yanım bunu istiyordu. Bir yanım onu affetmeyi çok istiyordu.

Gezi benim için eğlenceli değildi. Tüm gün boyunca Levi'nin bana söylediği lafları düşündüm. Bir an önce eve gitmek istedim. Çünkü bu ortam ter kokuyordu.

Sonunda gezi bitmişti. Servisle yine okula geri döndük. O gereksiz rahat geçen son dersinde bitirdikten sonra nihayet eve gidebilirdim. Asemi-sama'da benimle aynı durumdaydı. Çok fazla insan görmüştü kesin midesi bulanıyordu. Mai-chan ise ığğ şey Ma-chan'da kesin bizimle eve gitmek istiyordur. Yol boyunca Mai-chan bize bir şeyler anlatıp durdu. Tabikide ikimizde onu dinlemiyorduk. Kendi kendine konuşuyordu. Tam eve varıp kapıyı açtığımız sırada Mai-chan kapıyı bir anda kapatıp "Çook önemli bir şeyi unuttuk!" dedi. Asemi-sama "Neyi unuttuk?" dedi. Mai-chan ise " Son Nesquik kutusunu bu sabah bitirdim. Evde hiç Nesquikimiz yok. Çabuk olup stok yapmalıyız!" dedi. Sonuç olarak benden ve Asemi-sama'dan iyi bir dayak yedi ve 1 hafta boyunca bizle hiç iletişim kurmadı.

Ben ise o bir hafta boyunca ne yapmam gerektiğini düşündüm.
Sonunda kararımı vermiştim.

Levi'ye bir şans daha verecektim.

Yorumlarınız bizi çok mutlu ediyor. Okuyan herkese teşekkür ediyorum. Bir sonraki bölümü Asemi-sama yazacak.

Birde öne çıkarmamızı istediğiniz karakterler varsa buraya yazabilirsiniz.

Görüşürüzz <3

Titan-ı Academia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin