KOĞUŞ

ÖZEL BÖLÜM II

Maraba canlarım, ikinci bir özel bölümle geldim... Bu bölüm Kavgalım kitabı ile birleştirilmiş bir bölümdür. Eğer daha önceden Kavgalım kitabını okuduysanız ama son bölümü okumadıysanız profilime girip Kavgalım 2 kitabından 'bebek' bölümünü okuyabilirsiniz. Daha iyi anlarsınız...

Ve Koğuş 1M oldu. Özel bölüm niyetine attım, biraz geç oldu ama olsun... Okuyan herkese çok çok teşekkür ederim.

Bölümü @sedatreizz 'e ithaf ediyorum ❤️

Tüm Koğuş severlere de gelsindhdjjhdh, iyi okumalar...

"Gülsüm Sultan hani bugün börek yapacaktın sen?" dedim yaptığı sarmadan ağzıma bir tane atarken. Birden bıkkınca bir nefes verdi.

"Semih zaten Elif bugün beni peşinden koşturdu. Bir rahat durmadı, sınıf annesi diye beni göndermiş bir de sıpa. Dünden beri onunla uğraşıyorum." dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Elif ilkokula başlamıştı ama resmen terör estiriyordu evde. Sedat artık sinir krizi geçiriyordu onun vukuatlarından dolayı. Öğretmenler onu sürekli çağırdığı için çağırmadığı günlerde şok oluyordu.

"Baba..." Elif'in sesini duyunca arkamı döndüm. Hafif kıvırcık saçları ile enerjik bir şekilde yanıma geldi ve tam önümde durdu. Gözleri parlıyordu.

"Efendim." dedim güzel gözlerine bakıp.

"Babam çıkınca ikna eder misin? Bugün Gülsüm anneye gideyim." dedi.

"Sırf geceye kadar televizyon izlemek için geliyor sıpa." dedi Gülsüm Sultan elindeki tabağı masaya bırakırken.

"Tamam, bakarım." dedim eğilip yanaklarından öpüp. Tam o sırada banyonun kapısı açıldı. Elif anında doğal bir görüntü vermek için mutfağın penceresinin oraya gitti.

Ben ona gülerek bakarken Sedat elindeki havlu ile yüzünü silerken mutfağın önüne geldi. Gömleğinin kollarını katlamıştı ve aşırı derecede yakışıklı duruyordu. Kanım kaynarken yanına yürüdüm.

"Ne oldu niye sessizsiniz?" dedi göz kırpıp. Ben göz ucuyla yatak odasını gösterdiğimde kafasını salladı.

İkimiz beraber odaya geçtiğimizde kapıyı kapattım. Sedat içeri geçtiğinde havluyu kenara bıraktı ben hemen arkasından ilerleyip beline sarıldım.

"Ne istiyor yine?" dediğinde gülümsedim. Çok iyi tanıyordu kızını.

"Gülsüm Sultan'da kalmak istiyormuş." dedi belini gömleğinin üzerinden öperken. O bıkkınca bir soluk verdi ve bana döndü. İlk başta direkt hayır demiyorsa demek ki izin verecekti.

O döndüğünde dudaklarımı çekip yüzüne baktım. Kalçamdan tutup beni kucağına aldı. Sadece dudaklarıma bakıyordu. Kollarımı boynuna sardım ve boynundan öptüm.

"Seni özledim." dedi kalçamı okşayıp dudaklarını köprücük kemiklerime bastırırken.

"Ben de seni özledim." dedim sıkıca sarılıp. O işe gidiyordu, ben işe gidiyordum ve akşam ancak görüyorduk birbirimizi.

Tabi bir de diğerlerine çaktırmama olayı vardı. Herkes biliyor gibiydi ama sanki çaktırmıyorlardı. Aynı okuldan bir arkadaşımın ailesinin sigara içtiğini bilip, yine de çaktırmaması gibiydi.

Sakalı ve bıyıkları beni huylandırırken kendimi biraz daha bastırdım. Şimdi evde kimse olmasaydı da özlediğim şey ile buluşsaydım keşke. Onun da özlediğini tahmin edebiliyordum.