"Kimseden bir şey istemedim."

"Bana bak-"
Jisung, Taehyung'un yakasına yapıştığında Bayan Han'ın gür sesi tüm sınıfı inletti. Okulda Choi Jisung ve ailesinden korkmayan tek kişi bu kadındı.
"Choi Jisung! Sınıfta olduğunu ne çabuk unuttun."
Bayan Han diğerlerine başıyla uzaklaşmalarını gösterirken bakışları Taehyung'un üzerinde dolandı. Zavallı oğlan, diye geçirdi içinden.

"Haklısınız Bayan Han. Üzgünüm. Hadi, bahçeye çıkalım canım arkadaşım."
Deyip kolunu Taehyung'un omzuna attı. Oğlan direnmeden peşinden ilerledi.

Bahçeye kadar herkesin gözleri ondaydı.

Taehyung hala kötü durumdaydı. Şimdi dövülürse bir daha kendine gelemeyebilirdi.

Arka bahçede duvara yaslanmış bir şekilde Jisung'un konuşmasını beklemeye başladı. Karşısındaki olan sinirden köpürdüğü açıkça belliydi.

"Chaeyoung'u nereden tanıyorsun?"
Dedi önce. Taehyung, Chaeyoung'un adının geçmesine şaşırdı. Kısık bir sesle cevap verdi.
"Tanımıyorum."
Tanımıyordu. Adını bildiği herkesi tanıyor sayamazdı. Bir şekilde bir bağları oluşmuştu. O da genç kızın çabasıylaydı. Taehyung zaten çabalamasına bile anlam veremiyordu.

"Yalan söyleme piç herif."

"Neden yalan söyleyeyim?"
Şu an yalan söylemek için hiçbir sebebim yok, dedi içinden.

Jisung gözlerinin için kadar baktı. Oğlanın duygusuz irisleri her zamanki gibiydi. Jisung'un da en çok da bu sinir ediyordu. Tek bir korku kırıntısı yoktu suratında Taehyung'un. Karşı çıkmıyor oluşu tahrik olmasına sebep oluyordu. Daha çok sataşası geliyordu.

"Onun etrafında bir daha görmeyeyim seni. İkinizi de yakarım. Anlıyor musun?"
Cevap beklemeden oradan uzaklaşınca Taehyung bakışlarını ayak ucuna indirdi. Önce derin bir nefes aldı.

Neden, dedi. Neden sadece normal bir hayatım olamıyor?

Haykırmak istedi. Bağırıp çağırmak...

İçine sakladı ve derin bir nefes aldı.

Bugün eve gidince kıyamet kopacaktı.


•••
[bir hafta sonra]

Chaeyoung, okuldan sonra akademiye oradan da eve gelmişti. Her şey olması gerektiği gibiydi.

Her zamankinden tek fark, aile fertlerinden hiçbiri bu akşam evde değildi.

Kaçmak için tam zamanı, diye düşündü.

Çantasına tıkıştırdığı bir kaç kıyafet ve bir senedir biriktirdiği parası ile her şeyi tamamdı.  Bu parayı kaçmak için değil de zor durumda kalısam, düşüncesiyle biriktirmişti.

Bugünden itibaren her şey değişecek, dedi.

Başaracaktı. Sonunda bu hapishaneden kurtulacaktı.

Camdan aşağısına koyduğu merdivene uzandı. Merdivenin ilk basamağına ulaşması için bir buçuk metrelik boşluktan sarkmalıydı. Pencerenin kenarına ucuna sıkıca tutundu. Heyecandan elleri terlemiş olsa gerek her an kayacak gibiydi avuç içleri.

sweet hearted || vrosé ✔️Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz