22.Bölüm

6.8K 605 183
                                    

Gece geç saat sohbeti bittikten sonra,öğrenci konseyi başkanları grubu kendi odalarına yönelmeden önce birbirlerine iyi geceler dilediler.Baekhyun ve oda arkadaşları koridorun köşesindeki odalarına geri döndüğünde saat gece ikiydi.Hemen yatmamışlardı.Yarın sabah kapanış töreni için erkenden kalkmaları gerektiği gerçeğine rağmen,onlar kısa bir sohbet yapmayı seçmişlerdi.Zaten son geceleriydi.

Baekhyun orada kızışan küçük tartışmalarından beri bir şekilde Daehyuna tek bir kelime bile etmemişti,ve Daehyunda etmemişti.Diğer iki arkadaşları,Sungyeol ve Myungsoo bunu fark etmiş görünüyorlardı ve Baekhyun durumun dahada garipleşmesine izin vermedikleri için onlara bundan daha fazla minnettar olamazdı.

“Uykum var.Hadi uyuyalım.”

Sungyeol bir saatlik muhabbet oturumlarının ardından uykulu gözlerini ovarken söyledi.Şu anda saat gece üçtü,bu yüzden bu anlaşılabilirdi.

“Evet,benimde.Alarmını kurabilir misin Baekhyun?Telefonumun şarjı bitti.”

Myungsoo küçük battaniyesiyle vücudunu örtmeye çalışırken söyledi.Baekhyunda dahil hepsi telefonlarını geri almışlardı.Telefonunu almak için elini cebine soktu.Doğrusu Baekhyun telefonun tekrardan eline geri aldığında mutlu hissetmişti.Gerçekten,hızla Chanyeolun numarasını çevirmek üzereydi,fakat telefonlarını aldıklarında çoktan gece yarısını geçmişti,ve Baekhyunun Chanyeolun uyanmasını istemiyordu.Sabaha kadar bekleyebilirdi.Pratik olarak Chanyeolle konuşmadan iki hafta boyunca dayanabilmişti.Bir gece daha ona zarar vermezdi.

“Hala şarjım var mı yok mu bilmiyorum.”

Baekhyun telefonunu açarken belirtti.

“Ah,açıldı.”

Telefonunun aydınlandığını gördüğünde gülümsedi.Telefonunu kontrol etmek için zamanı olmamıştı,bu yüzden hemen Myungsoonun alarm isteğini boş vererek,bildirim menüsüne tıklamıştı.

Bir haftadır,telefonunu kontrol ettiği en son zamandan beri,annesinden Jongdaeden ve çoğunlukla Chayeoldan birçok mesaj almıştı.Onları açmaya üşendiğinden doğrusu onu suçlu hissettirecek kadar çoklardı.Fakat yinede Chanyeolun onunla ilgili olan tatlı sızlanışlarına gülümsedi.Fakat sonra, mesaj kutusunda tanımadık bir numara gördü.

Kimden:Bilinmeyen Numara

Baekhyun-ah,benim Yura.Telefonunu aldıktan sonra hemen beni ara lütfen,tamam mı?Öptüm,kendine dikkat et.

Baekhyun kaşlarını çattı.Yuranın ona mesaj attığı ilk seferdi.Bu garipti.Ve Yuranın mesajı atma şeklide sanki bir şeyler yolunda değilmiş gibiydi.

Baekhyun geriye kalan şaşkın yüz ifadesiyle hızla yatağından kalktı.

“Bir saniyeliğine dışarı çıkıyorum.”

Kapıya doğru koşarken kısaca arkadaşlarına söyledi.Oda arkadaşları Baekhyunun ifadesini görünce,şaşkınlıkla onu süzmüşlerdi.Daehyun yatağından kalkıp Baekhyunu dışarıya doğru takip etmeden önce dudaklarını ısırdı.Kısa oğlanı evin yanındaki bahçede,telefonunu sıkıca tutarken buldu.Güvenli bir mesafede durmaya karar verdi,oğlanı bölmek istemiyordu fakat Baekhyuna ne olduğunuda öğrenmek istiyordu

Baekhyun son kez saatine baktı,saat gece üçtü ve Chanyeolun ablasını bu saatte aramanın uygun olup olmadığını bilmiyordu.Fakat endişelenmişti,ayrıca Yuranın mesajı ne zaman gönderdiğinide bilmiyordu.Henüz bugün olabilirdi,fakat bir hafta önce gönderilmiş olmasıda olasıydı.

Baekhyun yalnızca bunun çok ciddi bir şey olmamasını ve çok geç kalmamıs olmayı ummuştu.Her ne olursa olsun Yura bunu ona söyleme gereği duymuştu.

The Fortune-Teller Said That You're My Future HusbandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin