GEÇMİŞ

383 85 269
                                    

Geçmişi bu kadar güzel kılan şey nedir?

Geçmiş olması mı yoksa güzel olması mı?

Bu soru için pek de tatminkâr bir cevabım yok açıkçası. Ama ufak tefek bir kaç fikrim var. Bu soruya bir sürü farklı yaklaşım olabilir. Ki olduğuna da eminim. Sorunun cevabı tek bir sebepten ötürü olmayabilir. Birden fazla sebep ya da sebepler karışımı olması çok olası. Benim bu konuda ki fikirlerim sizi ne kadar tahmin edecek bilmiyorum ama hak vereceğiniz kısımlar olduğuna inanıyorum.

Bana göre geçmişin bu denli güzel olması ya da güzel olduğuna inanıyor oluşumuzun temel sebebi, geçmişin kendinizi.

Şöyle ki; Geçmiş tüm sihrini, geçmiş olmasında gizler. Günün birinde bir zaman makinesi icat edersek, geçmiş muhtelemen tüm büyüsünü kaybedecektir.

Ki halihazırda teorik olarak zamanda yolculuk yapmamızı engelleyen herhangi bir fiziksel yasa da bulunmamaktadır.

Geçmiş mevcut koşullar baz alındığında şuan için ulaşılamaz bir konumda. Ve bu herkesin ilgisini çeken ortak bir konu. Diğer sıradan ve herkese göre değişen hobilerimizden ve zevklerimizden çok farklı bişey. Bununda temel sebebi keşkelerimiz olabilir. Hepimizin farklı ilgi alanları, farklı hobileri var. Özlediğimiz, değiştirmek isteyeceğimiz farklı türden şeyler var. Bu kadar farklı şeylere rağmen hepimizin ortak bir paydası var. GEÇMİŞ!

Dostoyevski geçmişe özlemimizi keşkelerin bir ürünü olarak görmemi sağlayan bir söz yazar. "Ne yaparsan yap pişman öleceksin. Belki yaptıklarından, belki de yapmadıklarından." Belki de bunun gelmişle hiç bir ilgisi yoktur. Ama ben bunu keşkelerimizle geçmiş arasındaki varsayımımda destek olarak kullanıyorum.

Peki geçmiş gerçekten güzel mi ?

Belki evet, belki hayır. Ama bu soruya verilecek cevabın çoğunluğunu muhtelemen "evetler" oluşturacaktır. Bundaki temel sebep ise kabullenemeyiş gibime geliyor.

Peki nedir bu kabul edemediğimiz şey?

Çoğu insan geçmişin, zorlu koşullara rağmen çok güzel olduğunu söyler. Şimdi daha iyi koşullara sahip olmamıza rağmen nedense mutlu değiliz. Mutlu olsak bile yinede geçmişi özlüyoruz. Peki kötü şartlara rağmen güzel bir geçmişimiz olduğunu savunduğumuz halde neden şuan ki mecvut imkanlara rağmen daha iyi bir gelecek oluşturamıyoruz? Ya da içinde olduğumuz koşullarda mutlu olamıyoruz.

Çünkü bizi mutlu edeceğini sandığımız ve tüm hayatımızı bu uğurda harcağımız para, itibar, daha çok odası olan bir ev, arabalar, kredi kartları, ünvanlar sadece yanlış bir tercihten ibaret !

Bunlar bizi daha mutlu edecek sandık. O yüzden geçmişimizde güzel anılardan ziyade; insanlığımızı ,dürüstlüğümüzü, yardım severliğimizi , çıkar beklemeden yaptığımız iyilikleri, para için sevmediklerimizi sevmeyi, içten sohbetlerimizi, insanlara güvenmeyi özlüyoruz. Geçmişi değil geride bıraktığımız ve şuan para uğruna harcadıklarımızı özlüyoruz.

Tüm hayatımızı yanlış bir tercih uğruna heba edişimiz içler acısı doğrusu!

Peki, hepimiz bu saydığım güzel koşullara sahip miyiz? Elbette değiliz. Ee onlar niye geçmişi özlüyor? Çünkü dünya olarak ilerme katediyoruz. Genel olarak o zorlu koşullardan sıyrıldık ya da zorunlu olarak bugüne evrildik.

Yoksa neden çamurdan oyuncaklar yaptığımız günleri, montsuz ve botsuz geçirdiğimiz kış mevsimlerini, tek kanallı ve kumandasız televizyonları, tek odada bir kaç kişi kalmayı, tuşlu telefonları, yer yataklarını, sobanın ısıttığı tek odayı, dışarda olan tuvaletleri, sadece pazar günleri alınan kış banyolarını, çamurlu sokakları, sınırlı çeşitlilikteki elbiselerimizi özleyelim. Bunları niye özleyelim? Bunların nesi güzel ki özleyelim.

Sadeliği mi özlüyoruz? Eminim ki öyledir !

Biz, "Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez." mantığı ile yaşadık. Ama sorun şu ki kaz seviyor muyuz diye hiç düşünemedik.

Geçmiş gerçekten güzel miydi değil miydi bilmiyorum. Ama şunu çok iyi biliyorum.

İNSANOĞLU İMKANSIZA HER ZAMAN HAYRAN OLMUŞTUR!

* Zamanda yolculuk konusunu merak edenlere tavsiyem; Albert Einstein dan bu yana ben parlak fizikçi kabul edilen ve onla aynı QI sahip(160 QI) olan Stephen Hawking ve Japon asıllı teorik fizikçi Michio Kaku okumalarıdır. Özellikle Michio Kaku'nun hem zamanda yolculuk hem de bunun gibi bilimkurgu sayılan bir çok konuyu günümüz teknolojisi ve fizik yasaları çerçevesinde ne derece bilim ne derece kurgu olduğunu araştırdığı, çok satan kitabı Olanaksızın fiziği'ni okuyabilirsiniz.

Bu kitapla ilgili daha çok bilgi edinmek isteyenler, instagram hesabımda kitapla ilgili yorumumu okuyabilirler. İnstagram kullancısı değilseniz bile google sayfasından sayfama girebilir ve okuyabilirsiniz(Sayfam herkese açık).

İnstagram hesabımın linkine buradaki profilimden ulaşabilirsiniz.

YAŞAMDAN ÇIKARIMLAR Where stories live. Discover now