Zaman

170 18 0
                                    

Hâlâ inanamıyorum. Sırtımda kocaman iki kanat var. Daha önce melek kanı taşıdığımı öğrenmiştim. Ama gerçekten melek olduğumu hiç düşünmemiştim. Sadece kanatlarıma odaklanmışken pamir dikkatimi dağıttı.

Wow! Sen.. gerçekten bir meleksin.

Dediği üzerine kafamı ona çevirdim. Hafifçe gülümsedim. Neden diye sormayın.. içimden geldi. Sonra ne ara yanımıza geldiğini anlamadığım zeliş baktım. Büyülenmiş gibi gözünü hiç ayırmıyordu.

Zeliş.. iyi misin?

Ha! Şey.. evet.. bu.. muhteşem..

Tam cevap verecekken kapı açıldı. Gelenin kim olduğuna bakmak için kapıya döndüğümde, hiç tanımadığım bir çocuğun geldiğini gördüm. O da şaşırmış görünüyordu. En fazla 11 yaşında olan çocuk çok tatlıydı. Ben çocuğun kim olduğunu merak ederken pamir açıkladı.

Bu meriç. Bizim en genç üyelerimizdendir. O... Bir kahin.

Kahin mi?

Pamir başını evet anlamında salladı. Demek kahin de varmış. Diyecekken pamir devam etti.

Küçük olduğuna bakma, çok güçlüdür. Hatta karşısındaki yeterince güçlüyse telapatik bağ bile kurabildiğini duymuştum. Ne kadar doğrudur bilinmez.

Telapatik bağ mı? Çocuğu şöyle bir süzdüm. Bu minik çocuk o kadar güçlü mü?

Evet, bunun için yeterince güçlüyüm.

Bu ses de ne? Kafamda başka birinin varlığını hissediyorum.

Tanıştığıma memnun oldum. Ama yanlış düşünüyorsun. Melek değilsin.

Ne? Melek değilsin derken? O zaman neyim? Şeytan mı? Çocuk hafifçe gülümsedi.

Şeytan da değilsin. Yalnızca onlar kadar güçlüsün. Hatta belkide onlardan bile güçlü. O kadar güçlüsün ki seninle bağ kurmak için enerjimi kullanmama bile gerek kalmıyor.

Iyi de o zaman neyim ben.

Benimle gel.

Kafamı pamire çevirdiğimde anlamaz bakışlarını ancak fark edebilmiştim.  Küçük meriç arkasını dönüp uzaklaştığında ben de arkasından gittim. Benim arkamdan da pamir geldi. Küçük meriç, bizi kütüphaneye götürdü. Ama bu defa daha farklı bir yerdi. Daha doğrusu farklı bir köşeydi. Gizli bir kapı... Bir koridorda biraz yürüdükten sonra muhtemelen büyülü mavi bir duvarın önünde durduk. Meriç baktım. Hafifçe gülümsedi.

Görüyorsun.

Bu defa ben ona bağlandım.

Neyi?

Iyice sırıtırken sesli konuşmaya başladı.

Bundan sonrasına gelmeye yetkiniz yok. Melezle gidicem.

Pamir atladı.

Benim yetkim var.

Meriç devam etti.

Hayır. Yok.

Var. Olmalı. Ben liderlerden biriyim.

Buraya yalnızca kahinler girebilir.

Pamir kafa salladı. Bana baktı ve:

Sen git.

Dedi. Zeliş'de arkada kalmıştı. Başımla onayladıktan sonra, meriçle birlikte devam ettim. Yine uzun bir koridor. Ve her tarafta kapılar vardı. Meriç konuşmaya devam etti.

Büyük MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin