Sen Benim Nefesimsin 2. Bölüm

66.1K 2.1K 105
                                    


Üç Yıl Sonra...

Her şeyi topladıktan sonra kanepeye oturarak etrafa göz gezdirdim. Belim, sırtım her yerim ağrıyordu. Bu şekilde dayanmam mümkün değildi. Bir hafta olmuştu hastaneden eve geleli ve Can'ın durumu hiç de iyi değildi. Kimden yardım alacağımı bilmeden karşımdaki duvara bakmaya başladım. Aklıma hiç kimse gelmiyordu. Bir çare bulmalıydım. Düşünmeli ve ne yapacağıma karar vermeliydim.

Kanepeden kalkıp içeri yatağıma gidemeyecek kadar bitkin olmama rağmen, yine de kalktım ve ayağımı sürüyerek odamın kapısını sessizce açtım. En son istediğim şey kesinlikle Can'ı uyandırmak olacaktı. Tüm uyku düzeni sağlığı ile birlikte bozulmuştu. Üstelik artık onun içini çeke çeke ağlamasına da dayanamıyordum. İçim binlerce parçaya ayrılıyordu ve o anlar kendimi çaresiz ve tükenmiş hissediyordum.

Yatağıma yattığımda düşünmeye başladım. Zaten son günlerde tek yaptığım belki de buydu. Can için atık neyin doğru neyin yanlış olduğunu da bilmiyordum. Tek bildiğim yirmi yedi aydır ne gecem ne gündüzüm vardı. Can iki yaşını geçmişti. Her şey o kadar üst üste gelmişti ki bundan üç yıl önceki mutlu ve sorumsuz hayatımı geri istiyordum. Daha yirmi bir yaşındaydım ve omuzlarımda kaldıramayacağım kadar çok yüküm vardı. Üstelik her geçen gün o yük daha da ağırlaşıyordu.

Arkadaşlarım okula gidiyor, kafelerde, sinemalarda, erkek arkadaşları ile birlikte geziyorlardı. Bense çocuk büyütüyordum. Doğal olarak da hiçbir erkek arkadaşım yoktu. İş hayatında birkaç erkek benimle ilgilenmişti ama hayatımda iki yaşında bir çocuk olduğunu öğrendiklerinde nedense vebalı gibi benden uzaklaşmışlardı. Bazen her şeyi bırakıp gitmek ve yok olmak istiyordum.

Böyle zamanlarda düşünceler yağmur gibi aklıma yağar ve beni daha da zorlardı. Şimdi de o gecelerden birindeydim. Yorgunluktan uyuyamıyor ve aklıma gelen düşüncelerden de kurtulamıyordum. Gözlerimi yumdum ve önümde ablamın hayali belirdi. Güzeller güzeli ablam. Ne yazık ki onu iki yıl önce kaybetmiştim. Artık yalnızdım. Ailemden bana kalan tek şey yanımdaki küçük karyolada yatan Can'dı. Böyle zamanlarda ablama çok kızardım. Mücadele etmeden yenilgiyi kabul etmiş ve beni bir bebekle bu dünyada yapayalnız bırakmıştı.

Ablamın hayalinin kaybolmaması için gözlerimi açmadım. Bazen tek tesellim o olabiliyordu.

"Şu anda sana ne kadar çok ihtiyacım var biliyor musun?" diye mırıldandım.

Benim için yaptıklarını düşündüğümde artık gözlerimden akan yaşları durdurmadım. Ablam yıllarca benim için yaşamıştı ve şimdi de sıra bendeydi. Bende onun bana bıraktığı emanet için yaşayacaktım. Ama hayat çok acımasızdı. Çıkış yolunu kaybetmiştim ve o yol nerde artık bilmiyordum.

Parmaklarımla yanağımdaki gözyaşlarını sildim. Şimdi gözlerimin önünde ablamın o mutlu halleri vardı. Bir zamanlar ne kadar mutlu olduğumuzu düşünerek öylece yatmaya devam ettim. O yıllar artık o kadar uzak geliyordu ki halbuki unutulmayacak kadar yakındı.

Onunla olan düşüncelerim çocukluğuma kadar gitti. Sevgi benden dokuz yaş büyüktü. Annem ve babam Türkiye'den Almanya'ya dönerken yaptıkları kazada ölmüşlerdi. Bense o kazadan yaralı olarak kurtulmuştum. Kaza olduğunda Sevgi Almanya'da kalıyordu. O zaman daha sekiz yaşındaydım. Aylarca hastanede kalmış ve beni hayata ablam bağlamıştı. Sevgi de o zamanlar on yedi yaşındaydı. Bir süre Almanya'da kalmıştık.

Annem ve babam yetimhanede büyümüştü. Orada tanışmışlar birbirlerini sevmişlerdi. Babam zeki bir adamdı devletin yardımı ile okumuş ve mühendis olmuştu. Sevdiği kızla evlenmiş ve beraber Almanya'ya gitmişlerdi. Babam o yıllardan hep zorlukla bahsederdi. Her ikisi de farklı fabrikalarda işe girmiş ve kendilerini ispat etmek içinde çok çalışmışlardı. Sonunda şans babamın yüzüne gülmüş ve çalıştığı fabrikada bir işe müdahale ettiğinde müdürüne makine mühendisi olduğunu söylemiş ve ona göre bir göreve getirilmişti. Aldığı para ve görevi iyileştiğinde o sırada annemde ablama hamile kalmış ve işten çıkmıştı. Ablamdan tam dokuz yıl sonrada ben doğmuştum. Benin doğumumla birlikte Alman vatandaşlığına geçmişler ve iyi şartlarda yaşamaya başlamışlardı.

SEN BENİM NEFESİMSİN  *Raflarda*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin