11 - ÖLÜ YAŞAM

9.9K 307 57
                                    

SİZE EN ÇOK KENDİMİN ÜZÜLDÜĞÜ BİR HABER VERMEK DURUMUNDAYIM. BU SABAH TELEFONUM BOZULDU. YARIN TEKNİK SERVİSE GÖNDERECEĞİM BU YÜZDEN EN AZ YİRMİ GÜN ORTALIKTA YOK GİBİYİM, BÖLÜM PAYLAŞAMAYACAĞIM ÇÜNKÜ EVDE İNTERNET YOK. BİLGİSAYARIMDA YAZMAYA ÇALIŞACAĞIM AMA SİZİNLE HEMEN BULUŞMAYACAK  :( YAZABİLİRSEM Kİ İNŞALLAH, TELEFONUM GERİ DÖNDÜĞÜNDE TOPLU BİR AKŞAM GÜNEŞİ BAYRAMI YAPABİLİRİZ BELKİ, TEK DİLEĞİM BU. 

BEN SİZİ ÖZLEYECEĞİM, SİZ DE

"BENİ ÖZLEYİN ANACIM" :))))))

(ithaf için düşündüklerim var, bekleyen var sıra gelecek herkese ama bunu "bestestyl"e hediye ediyorum umarım beklediğine değer.:))

(Bölüm şarkısı - Feridun Düzağaç - Bugün)

Kimsenin karşı gelemediği bir şeydir ölüm. Kapkaranlık ve soğuktur. Nasıl olmasın, hayatın son bulduğu bir kapı sizi içerisine çeker. Geride kalanlara veda bile edemezsiniz. Kavuşmalar ve hesaplaşmalar için bir köşede beklemek gerekir, müdahale etmeden,  uzaktan izlemek gerekir kalanları...

-------------------------KEREM-----------------

"Evladım, karın ve çocukların.."

Kötü bir şey oldu. Kesin kötü bir şey oldu. Hayır bunu kaldıramam. Bu da bir kabus değil mi?

"Bu sabah saat yedi civarı Melis Helvacı'nın kullandığı araç Bolu-İstanbul yolu üzerinde kaza yapmış."

"Onlar onlar iyi değil mi? Melis çocuklarım, oğullarım iyi değil mi? Hayır bir şey olmadı demelisiniz."

"Üzgünüm evlat."

"Ne demek üzgünüm? Hayır bir şey olmadı."

"Öğleden sonra teşhis için hastaneye uğraman lazım. "

"Hayır bir şey olmadı ki. Melis eve geri dönecek. Hem emin değilsiniz."

"Bak evlat, kazada iki ölü bir de ağır yaralı var. Görevliler kimlik tespiti yaptı. Ama teşhis için senin görmen gerekiyor. Umarım onlar değildir. Ama buna hazırlıklı ol."

"İki mi? Öldü mü? Hayır yalan bu."

"Yirmi beş yaşında bir kadın ve bir yaşındaki erkek çocuk. "

"Peki, Aslan? Diğer oğlum o o iyi değil mi?"

"Araçtan çıkarılan yaralı çocuk en yakındaki hastaneye götürüldü. Çocuk komada,  umarım kurtarılır. "

"Başın sağolsun. "

Elini omzuma vurup bir kağıt uzatıyor adam.

"Hastanenin adresi."

Başımı tamam anlamında sallıyorum ve kağıdı alıyorum. Memur yanımdan geçip diğer arkadaşları ile birlikte merdivenden hızlıca iniyor.

Uzun süre olduğum gibi ayakta kalıyorum.

Bu durum...  İçinde olduğum bu an hangi kelimelere sığar ki? İnanmakta hayli zorluk çekiyorum. Halâ her şeyin, üç gündür yaşadığım her şeyin bir kabus olduğuna inanmak istiyorum. Ama şunu sormadan edemiyorum kendime. O gece hiç yaşanmasaydı, Zeynep beni öpmeseydi her şey bir gün öncesine döner miydi?

Bütün vücudum buz gibi kesiliyor sanki, bir an düşer gibi olup yere oturuyorum. Başımı önüme eğip ellerimin arasına alıyorum. Kulaklarıma sımsıkı bastırıp dünyaya ait hiçbir ses duymamaya çalışıyorum. Beynimin içinde kendi hıçkırıklarım yankılanıyor...

AKŞAM GÜNEŞİ (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin