fourth month of pregnancy

1.8K 115 56
                                    

Calum omuzlarıma masaj yaparken tropikal meyveli içeceğimden bir yudum aldım. Mali ise buna gözlerini devirdi.

"Sapphire'in köpeği olmuşsun Calum."

"O hamile. Bebeği dışarı fırlatana kadar dokunulmazlığa sahip."

Mali'ye bilmişlikle dolu bir sırıtış verdim ve elimi Calum'ın omzumdaki elinin üstüne koyup öpücük kondurdum. "Teşekkür ederim Calum. Mali gibi çekememezlik yapmadığın için de."
Calum kıkır kıkır gülüp yanımdaki şezlonga otururken Mali gözlerini devirdi.

"Çekememezlik mi? Ben mi?" Histerikçe güldü. "Seni doğumdan sonra göreyim bir de ben. Her tarafım sarkıyor diye bana ağlarsın. Bende sana kaslı karnımı gösteririm."

Aklıma sarkan karnımın görüntüsü geldiğinde korkuyla Calum'a döndüm. "Calum ne diyor bu?"

Calum ellerini iki yana açtı. "Bunlar böyle işliyor. Üzgünüm canım."

Mali ben kazandım sırıtışıyla bana bakarken gözlerimi boşluğa dikmiştim. Sarkan kollar, süt sızdıran göğüsler, bikini giydiğimde slime gibi vıcık vıcık duran göbeğim, çatlaklar...

ÇATLAKLAR.

Elimi ağzıma kapattım. "Aman Tanrım."

Mali kahkahalar içinde ellerini dizlerine vururken Calum bu halimi videoya alıyordu. İkisi de nefes alan, hayırsız kardeşlerdi işte. Derin bir nefes alıp boynumu kıtlattım ve depresif halimden çıkarak gülümsedim. "Her neyse, sevgilisi olmayanlar sussun."

Calum'la beşlik çaktıktan sonra ayaklandım. Üstümdeki tülden hırkayı çıkarttım. "Şimdi de keyifle havuza gireceğim. Size iyi eğlenceler." Mali'ye çarpık bir gülümseme gönderdikten sonra havuza, sevgilimin yanına doğru adımladım.

Ashton ve Luke ile öyle koyu bir muhabbete dalmıştı ki benim geldiğimi fark etmemişti bile. Ta ki Ashton'ın gözleri beni buluncaya kadar. "Anne Aslan gelmiş!" diye bağırması da buna etki etti tabii.

Michael aklı başka yerdeymiş gibi dalgın bir şekilde arkasını döndü. Gözleri direk gözlerimi bulurken yüzünde memnun olduğunu belirten gülümsemesi yer edindi. Hani tek kaş havaya kalkardı, dudaklar aşağı bükülürdü fakat yine de gülümsediği anlaşılırdı ya? İşte o muhteşem gülümseme.

"Güzelim."

"Michael."

Gülümsemesi soldu. "İŞTE BU YÜZDEN KARDEŞİNE İLTİFAT ETMİYORUM CALUM. ONA AZICIK TAKTİK VEREMEZ MİSİN?"

Calum kocaman bir kahkaha patlattığı sırada gözlerimi yuvalarında yuvarladım. "Sen fazla romantiksin. Hem de sırf hamile olduğum için." Yere çöktüm ve havuz kenarından destek alarak ayaklarımı suya sokarken oturum. Soğukluğu yüzünden irkildim. "Hamile olmamdan önce böyle şeyler söylediğini hiç hatırlamıyorum?"

Diğerleri gülerek bu minik atışmamızı izlerken Michael havuzun içinde yürüyerek yanıma geldi. Ellerini iki yanıma koydu. "Sana kötü bir şey dersem ağlamandan korkuyorum..."

"Ah hadi ama," diyerek omzuna vurdum. "Öyle ota boka ağlayan hamile kadınlardan değilim."

Luke araya girdi. "Clem, hayatım." Hm'layarak ona döndüm. "Daha iki saat önce otelin örtülerinin ne kadar güzel olduğu hakkında oturup neredeyse 1 saat boyunca ağlayan sen değil miydin?"

9 months of pregnancy :: mcWhere stories live. Discover now