TPL / Bölüm 15: "Onu bırakma."

883 36 7
                                    

JUSTIN'İN AĞZINDAN:

Bu sürtüğün burada ne işi vardı?

"Ne o Bieber? Beni hemen unuttun mu yoksaaa." diye uzattı, yapmacık bir şekilde alt dudağını sarkıtarak.

"Defol git buradan." Dişlerimin arasından tısladım.

Kapıyı kapatacaktım ki ayağını kapının önüne koydu ve kapatmamı engelledi. Kapıyı geriye doğru itip tekrar açtı.

Lanet or*spu.

Ah, bu kim miydi?

BENİM ESKİ SÜRTÜK SEVGİLİM.

Gözleri Alice'e doğru kaydı. Alice'in kendini güvende hissetmesi için ona biraz daha yaklaştım. Arkamdaydı zaten.

"Bu yeni oyuncağın mı?" dedi küçük düşürücü bakışlarını Alice'e fırlatarak.

"S*ktir git buradan Ashley!"

"Hadi ama Justin, beni özlemedin mi?" Tam bana doğru gelmeye başlamıştı ki geriye doğru bir adım attım. "Benden uzak dur fahişe."

Gözlerimden resmen ona doğru hançerler gönderiyordum.

Ona baktığım her saniye midem daha da bulanıyodu.

Kendinden emin bir şekilde içeri girdi ve kendini koltuğa atıp bacağını bacağının üzerine attı.

"Sana girebilirsin dediğimizi zannetmiyorum Ashley. Şimdi, çıkar mısın evimizden?" Kevin da aynen benim gibi nefretle bakıyordu Ashley'e.

Aslında şuanki ortamda bulunan herkes nefretle bakıyordu.

"S*ktir git buradan Ashley, benim seninle işim bitti." Tısladım.

Bu nerden çıkmıştı böyle? Diyorum ya, lanet or*spu.

Ayağa kalktı. Yanıma geldi. "Öyle mi dersin?" diye seksi bir şekilde fısıldamaya çalıştı.

Fakat artık benim ne yaparsa yapsın sexy diyebileceğim tek kişi vardı, o da Alice'di.

Parmaklarını dudaklarıma yaklaştırırken bileğinden sertçe tuttum. Surat hatlarında bir anlık acı belirtisi oluştu. Sonra ileriye doğru ittim.

O sırada Alice'e baktım. Ashley'den doğal olarak hoşlanmamıştı ve sanırım biraz ürkmüştü.

Güven verici bir sesle "Sorun yok bebeğim." diye fısıldadım.

O sırada "Beni gerçekten özlemedin mi Bieber? Yanında, etrafında," duraksadı. "Yatağında?" Fısıldadı.

Dişlerimi sıkıyordum ve kırılabilirlerdi, evet.

"Bu saçmalığa daha fazla gerek yok." dedim ve Ashley'nin kolundan tutup evin kapısına doğru sürüklemeye başladım.

Her ne kadar dirense de, benden güçlü değildi. Bu haline sırıttım.

Onu dışarı doğru ittikten sonra tekrar dişlerimin arasından öfkeyle konuşmaya başladım. "Eğer seni bir daha benim çevremde, benim yakınımdakilerin çevresinde görürsem, o ince boynunu koparmak sadece bir saniyemi alır. Anladın mı beni!"

Bana nefret dolu bir bakış atıp topuklarının üzerinde arkasına döndü ve aylak aylak yürümeye başladı.

Sürtük.

Nefretle kapıyı çarptım ve Alice'i elinden tutup merdivenlere yöneldim.

Odama girdiğimizde kapıyı kapattım.

Alice kısık bir sesle "Justin?" dedi korka korka.

Ona döndüm.

"O kadın," parmaklarıyla oynamaya başladı. "Kimdi?"

The Passionate LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin