Hastane

103 0 0
                                    

  Hepsi aynı kokmak zorunda mı? Bu koku bana hep karamsarlığı hatırlatıyor. Karamsarlığın kokusu ne deseler, hastaneye git derim. Hep düşünmüşümdür bu hastane kokusunun neden karamsarlık gibi koktuğunu. Sonra, sanırım niye böyle koktuğunu anladım ölüm böyle kokutuyor. Ameliyathanede, sedyede, hasta yataklarında kim bilir kaç kişi can verdi. Karamsarlık kokmasında ne koksun aslında umutta kokabilir. Ölen insan kadar bu yataktalar da, sedyede, ameliyathanede umut edenler oldu. Neyi mi umut ettiler iyileşmeye, yeniden eskisi gibi sağlıklı olmaya umut ettiler. O zaman hastaneler neden umut kokmuyor da karamsar kokuyor. Karamsar her şeyden üstün mü geliyor. Ölüm her şeyden üstün mü? Umut daha üstün olması gerekmiyor mu bu da hayatın bize başka bir oyunu mu? Hani her zaman iyiler kazanırdı o zaman neden hastanelerde karamsarlık kazanmış da umut ben buraydım diye bağıramıyor havası. Bu havayı hiç sevmiyorum ben umut eden birisiydim aslında ama sanırım karamsarlık benimde içime işlemeye başladı mücadele vermeye çalışıyorum. Ama sanki karamsarlık sürekli kulağıma fısıldıyor ve kazanacağını söylüyor. Çoğu zaman onun silahıyla ona saldırıyorum bende onun kulağına fısıldıyorum. Seni yeneceğim diyorum beni duymazlıktan geliyor, ama ben biliyorum beni duyuyor ve aslında onunda kafası karışıyor oda onu yeneceğimden korkuyor ya beni bu çocuk yenerse diyor. Bende ondan korkuyorum ama umut bana hemen destek veriyor eğer böyle yaparsan yeniliriz dostum diyor ve bende hemen toparlanıyorum. Böyle bir dosta sahip olduğum için şanslıyım. Malum insanın hastane de çok dostu olmuyor. Her gün bu saatlerde bunu düşünürüm genellikle neden bu saatlerde mi çünkü kimyasal tedavi saatim.  Sizinde anladığınız gibi kanserim evet. Kemoterapide azda olsa insanın canı yanıyor ve onun için her gün bu saatte bunu düşünürüm. Bazen de hayal kurarım. Ah o hayallerini yaşayamayacak ölecek diye bana acıdığınızı fark ediyorum. Belki yanılıyorsunuzdur; belki de haklısınızdır bunu kim bilebilir ki. Onun için hayal kurmaya ve umut etmeye devam ediyorum. Bugünlerde biraz halsizleştim çok fazla hayal kuramıyorum çoğunluğunda uyumaya çalışıyorum ama ağrılarım ona da izin vermiyor ve hemşire  gelip bir iğne vuruyor. Anca o zaman uyuyabiliyorum  uyumak  da güzel  rüyalar görüyorum bazen ölmüş oluyorum kimse cenazeme gelmemiş bir tek ailem oluyor. Biricik annem gözyaşlarını döküyor, bağırıyor, mezarımın topraklarını avuçluyor. Hıçkıra hıçkıra ağlıyor, o ağladıkça bende ağlamak istiyorum ama ölüler ağlamaz ki. Bunu fark ediyorum ve uyanıyorum. Rüya görmek güzel demiştim ama hepiniz şimdi rüyada ölmenin nesi güzel diye düşünüyorsunuz. Güzel olan ölmüş olmam veya annemin hıçkıra hıçkıra ağlaması değil güzel olan ne biliyor musunuz?

Rüyamda anne mi görmem, aile mi görmem, Ben 4 yaşımdayken trafik kazasında ölmüş ailem. Sadece rüyamda görebiliyorum. İşte o rüya bunun için güzel. Hayat bu kadar tezat aslında ölmüş olduğumu ve ölmüş annemi gördüğüm için insanın sevineceği aklına gelmez ama işte hayat burada devreye giriyor ve farkını gösteriyor.

Diye düşünürken hemşire geldi kemoterapisi bitmiş olan Akmanın kolunu tutu, hemşirenin ismi Zeliha'ydı. Akman yavaşça halisiz ve zor şekilde ayağa kalktı ve Zeliha Hemşire Akmanı yandaki tekerlekli sandalyeye oturttu.

—Beni ayakta götüreceksin diye çok korkmuştum. Beni şu hastanede mutlu eden sayılısı insan var. Biri sensin

-Peki benden başka kim var seni mutlu eden?

— Aslında şöyle bir düşündüm de beni mutlu eden kişi sensin. Tabi şu uyumamı sağlayan, ağrıları mı dindiren iğne ve beni odama kadar götüren bu makam aracım tekerlekli sandalyeyi saymazsak.

Zeliha hemşire gülümsedi tekerlekli sandalyeyi hakaret ettirmeye başladı ve

- Zaten onlar kişi olmadığı için her şekilde seni mutlu eden tek kişi ben oluyorum.

—aaa öyle mi oluyor sanırım kemoterapi bana dokunuyor. Sanırım beni sarhoş ediyor ne dersin kemoterapiyi bırakmalı mıyım?

Dedi Akman alaycı bir şekilde.

 Zeliha hemşire tekerlekli sandalyeyi odanın kapısından soktu ve

-iş...

Diyecekken Akman öksürdü ve  cebindeki  mendili alarak ağzına götürdü. Kırmızı bir akıntı gelmişti ve bu kandı. Akman kanserdi ama ilk kez Öksürüğünden kan geliyordu.

Zeliha hemşire ne diyeceğini bilemedi. O sırada Akman

-Zeliha hemşire sence ölecek miyim? Ölüm yaklaşıyor mu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HastaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin