AŞK BİRAZ YARAMAZDIR

Bölüm 31- seni öpmeden gitmeyeceğim

Şekerli ve sütlü sıcacık kahvemden koca bir yudum alırken telefonum çaldı. Ses çantamdan geliyordu. Yerdeki çantama baktıktan sonra Ulaş ile göz göze geldik.

Kahvesini yudumladıktan sonra sertçe yutkundu. Döndüğümüzden beri diken üstündeydi. Hala ondan kaçacağımı mı düşünüyordu acaba? Merak ettim.

Geleceğimizi söylemiştim. Ayça dır dedim çantamı alıp telefonu açarken.

Ulaş her an elimdeki telefona saldıracak bir atmaca gibi bana bakarken konuşmak zor olacaktı.

Alo

Alo geldiniz mi fıstık? Yoldayım bir şey istiyor musun?

Yok sağol tatlım sen gel yeter derken istemsizce gülümsedim. Kafamı kaldırdığımda Ulaş ın beni kaşlar çatık izlediğini fark ettim.telefonu kapattıktan sonra niye öyle bakıyorsun dedim.

Bakmak yasak mı diye sordu agresif bir şekilde

Sakin olur musun? Farkındayım gerginsin ama neden?

Fark etmene sevindim.

Tabiî ki farkındayım derken elimdeki kahve fincanımı sehpaya bıraktım. Ve oturduğu koltuğa, yanına gidip oturdum.

Bak şimdiye kadar hep birbirimize açık olduk bence ve ben bunu seviyorum. yani bilmem gerekmediğini düşündüğün şeyleri saklıyorsun farkındayım ama benim iyiliğim için olduğuna bir şekilde inandım sanırım.

Beni dinlerken gözlerimi delip geçecekmiş gibi olan bakışları elindeki kahve kupasına kaydı.

Ne demeye çalışıyorsun?

sadece anlamanı sağlamaya çalışıyorum. Ankara'ya giderken zorla gittim hatta senden korkuyordum ama şimdi döndük ve ...

başını aniden kaldırıp gözlerime bakıp merakla sordu.

ve?

Ve... bu haldeyiz .

Ne haldeyiz?

Sesi sertti. Öfkesini hissederken içimden sadece gülümsemek geliyordu.Nişan yüzüğümün takılı olduğu sağ elimi ona uzatırken 'elini ver' dedim.

Elime bakarken şaşkındı ama sonra serseri bir gülümseme yakaladım. O kara gözleri küçülürken dudakları iki yana genişledi ve dişleri göründü.

Yüzüğü olan sağ eliyle elimi tuttuğunda yüzüklerimiz odanın loş ışığında parladı.

Bana bir şey söylemiştin. Bu yüzükleri satın aldığımızda ve ben bunu bir türlü unutamadım dedi.

Ne demiştim?

Gülümsemesi solarken 'bir görev gibi zorla taktık gerçek olsaydı mutlulukla seçerdik' diye fısıldadı.

Bunu hala hatırladığına şaşırırken yüzümdeki gülümseme asılı kaldı.

Nasıl... hala hatırlıyorsun?

Seni sandığından da daha uzun bir zamandır bekliyordum.

Bekliyordum derken? Hani şu anlattığın partide gördüğünden beri mi?

Evet

Ne demek istiyorsun? derken şaşkınlıkla ona baktım, şakayla karışık sordum 

Korkmalı mıyım?

Kalbim hızlanırken cevabını tekrarladı.

Evet.

Elimi elinden kurtarmaya çalıştığımda izin vermedi. Benim için ne anlam ifade ettiğini şuan bilmiyorsun ama öğreneceksin. Zamanı geldiğinde.