Gerçek evlilik olmayacak.. ( 2. bölüm )

59.2K 999 24
                                    

Herkes sus pus oturmuş birbirine bakıyordu. Daha sonra Zeynep içeriye elinde kahvelerle girdi ve dağıtmaya başladı. Ödü patlıyordu ayağı takılacakta düşecek rezil olacak diye. Ama Allahtan kazasız belasız bitirdi bu işi. Kahveleri dağıttıktan sonra elindeki tepsiyi bıraktı ve oturdu. Melise kaçamak bir bakış atıyordu ki o da neydi nereye bakıyordu o öyle! Oha yani Melis! Diye geçirdi içinden. Sözde – damat adayının- yanındaki yakışıklıyla mı bakışıyordu onlar. Hadi bizim Melis deli de bu çocuk da bildiğin bakıyordu kıza. Şu sözde – damat adayı – da fena kesiyordu Zeynep’i. Avucunu yalarsın canım! Diye düşündü Zeynep. Ama hakkını da yememek lazımdı fena çocuk değildi. Aman yaaa ne saçmalıyorum diye savuşturdu düşüncelerini. En sonunda bu sessizlikten sıkılmış olacak ki Ahmet bey söze başladı.

 

“Nasılsınız Jale hanım iyisiniz inşallah”

 

“İyiyim Ahmet bey sağ olun siz nasılsınız”

 

Aman Allahım bu böyle sürüp gider mi diye düşündü gençlerin hepsi aynı anda. Ama düşündükleri gibi olmadı ve Ahmet bey söze devam etti.

 

“Ziyaretimizin sebebi belli. Hiç uzatmadan konuya girmek istiyorum. Allah’ın emri peygamberin kavli ile kızınız Zeynep’i oğlum Kerem’e istiyorum”

 

Zeynep hah dedi kendi kendine sevdim seni Ahmet amca. Ne güzel hiç uzatmadın şimdi hemencik bitecek bu iş ve size güle güle.

 

Keremse şaşkın ördek gibi bir babasına bir Zeynep’e bir de geldiklerinden beri adını bilmediği bir kızla bakışan Barış’a bakıyordu. Babasının yaptığına ne demeliydi peki! Sanki yangından mal kaçırır gibi hemen kızı isteyiverdi. Sanki çok meraklıymışız gibi! Şu saçma sapan akşam bitse de artık gitselerdi.

 

Demet de jale de bir süre birbirlerine baktılar. Nasıl cevap verilirdi ki? Hiç bu kısmı düşünmemişlerdi. Hadi verdik kızı gitti dese sanki çok hevesliymiş gibi olurdu. Yok yok bu şekilde söylenmezdi. Ee gençler anlaşmış bize laf düşmez dese hele hiç olmazdı. Yardım çağıran gözlerle Jaleye bakarken Ahmet bey lafa girdi tekrardan;

 

“Ee  şimdi istiyoruz tabi ki ama yarın da evlendirecek değiliz çocukları. Önce onlar da bir görüşsünler ama fazla da uzatmak olmaz. Haftaya nişanı ardından da düğünü yaparız”

 

Zeynep gözleri pörtlemiş şekilde adama bakıyordu. Az önce adama karşı içinde oluşan sevgi uçup yerine öfke getirmişti. Ne saçmalıyordu bu adam böyle! Neyse ki şimdi annesi adama ağzının payını verecekti.

 

“Çok güzel düşünmüşsünüz Ahmet bey. Hayırlısıysa olur inşallah”

 

Nee!!!!!! Bu da ne demek oluyordu. Şimdi şurada kalp krizi geçirse tam yeriydi yani. Aslında daha çok kendine de kızıyordu Zeynep. Tüm bu olanlara engel olamadan öylece bakıyordu. Ne yapacaktı? İşte onu bilmiyordu!

EVCİLİK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin