Bölüm 1

19.5K 536 16
                                    

Gülcan abla,bunların imzalanması lazımmış Mümtaz bey gönderdi.

"tamam Elif şuraya bırak imzalatıp haber veririm."Elif, evrakları masaya bırakıp önündeki sandalyeye oturup hevesle konuşmaya başladı.

"abla akşam gelecek misin?"

"Elif'cim öyle yerler bana göre değil bir tanem "

"abla inan düşündüğün gibi bir yer değil.bar dediğime bakma,aslında nezih bir gece kulübüdür ama bizimki ağız alışkanlığı bar diyoruz hala."dedi hınzır bir gülümsemeyle.

"bu yaştan sonra gece hayatına mı başlayayım yani?"

Elif saçından bir tutam alıp dudağının üstüne yerleştirip sesini kalınlaştırarak konuştu,

"korkma güzelim ben seni korurum.kimse sana ilişemez.hem alemlere akacağız bebeğim bunun yaşımı olur?"Elif ikna çabalarına abartıyla devam ederken,Gülcan kahkahalarla gülüyordu.Kendilerini o kadar kaptırmışlardı ki asansörün geldiğini ve içinden çıkan genç adamın hayranlıkla onları izlediğini fark etmediler.

***

Yiğit uçaktan indiğinde o kadar yorgundu ki sadece eve gidip uyumak istiyordu ama abisi direk şirkete gelmesini istediği için mecburen önce oraya gitmesi gerekiyordu.Üstelik ağabeyi onu alması için kendi şoförünü göndermiş ve ona kaçış imkanı vermemişti.Arabaya bindikten kısa süre sonra uykuya dalan Yiğit şoförün seslenmesiyle kendine geldi.Şirkete girdiğinde kendini selamlayanlara kısa bir baş selamı verip asansöre bindi yönetim katına gelip indiğinde,İşte bu manzarayı hiç beklemiyordu.Nasıl bir renkti o saçlar akşam güneşi gibiydi ışıl ışıl sanki gözlerini alıyordu Yiğit'in.Mıh gibi çakıldı ayakları yere kımıldayamadı bile sadece izledi Gülcan'ın karşısındaki kızın dudağının üstündeki bir tutam güneş parçasıyla yaptığı tuhaf mimikleri ve bir o kadarda tuhaf sesiyle anlattıklarını hem izledi hem dinledi.Acaba hala uyuyorum da rüyada mıyım diye düşündü.O güzelim saçlar tenine ne güzel yakışıyordu ve iyi ki bu kızın bıyıkları yoktu çünkü bu güneş parçaları sadece saçlarına yakışıyordu.Sonra gülüşüne takıldı ,resmen gözlerinin içine kadar gülüyordu bu kız ,yeşildi gözleri aradaki mesafeden bile belli olan yeşil gözler.Yiğit sanki büyülenmiş gibi tebessümle bu harika manzarayı izledi dakikalarca.

"kabul edersen sana önce yemek ısmarlarım,işten beraber çıkarız akşam evine kadar da bırakırım."

"güzelim öyle yerler bana göre değil,bunun için yaşlıyım"Gülcan hala Elif'i caydırmanın peşindeydi ama Elif bir keçi kadar inatçı olduğu için istediği şeyi almadan asla vazgeçmezdi.

"sen beni ret mi ediyorsun?sana harika bir gece yaşatacağım.Pişman olmayacağını garanti ederim"

Elif bütün şirinliği ve tuhaf mimikleriyle ısrarlarına devam ederken sohbet çalan telefonla kesildi.Telefona cevap veren Gülcan birkaç not aldı ve o anda Yiğit'i fark etti.Eğlencenin bittiğini anlayan Yiğit sıkkın bir tavırla yaslandığı duvardan ayrılıp onlara doğru yaklaştı.Gülcan telefonu kapatıp Yiğit'e gülümsedi.

"hoş geldin Yiğit,Ömer beyde seni bekliyordu ama biraz sinirli."

"ne zaman değil ki?"diye soran Yiğit'in gözleri Elif'in üstündeydi ama Elif'in az önceki halinden eser kalmamıştı.Gayet ciddi ve mesafeli duruyordu sandalyesinden kalkıp Gülcan' sessizce"çıkışta görüşürüz abla"diyerek ve Yiğit'e bir kez bile bakmayarak koridorun diğer ucuna yürümeye başladı.Yiğit ağzı bir karış açık kızın arkasından bakakaldı.Resmen yok sayılmış ve kendini aşağılanmış hissetmişti.Bu ilk kez başına geliyordu ve egosu ciddi hasar almıştı.Gülcan onun bu haline gülmeden edemedi.Onun ilk kez böyle bir şey yaşadığının oda farkındaydı.Yiğit oldukça yakışıklı bir delikanlıydı ve soyadı bile kızların etrafında pervane olmasına yetiyordu.Belli ki bu kız ya kördü yada onun kim olduğunu bilmiyordu.Ama Yiğit'de daha Elif'in kim olduğunu bilmiyordu!

SİL BAŞTAN  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now