23

13 1 0
                                    

Kapım tıklanıp açılmış içeriye Savaş girmişti.

"Selen bitti mi işin?" demesiyle ona bakıp gülümsedim.

"Biiiit-ti!" deyip son imzamıda atıp ayağa kalktım.

"Süper benimde bitti seni eve bırakayım." deyip kolundaki saate bakmıştı.

"Saat kaç?" dedim bende.

"22.30 seni bırakana kadar 23.00 olur." demesiyle başımı sallayıp çantamı alıp yanına gittim.

"Yorgunsun ben taksiyle giderim aslında." deyip odamdan çıkmakla o da çıkıp kapıyı kapatmıştı.

"Sabah zaten almamı istemedin bir şey demedim ama gece olmaz aklım sende kalır." deyip asansörü çağırmış asansöre binmiştik. Savaşla bu konuda inatlaşmayı bırakmış normal bir şekilde sohbet ediyorduk. Arabaya binmemizle ikimizde direkt kemerlerimizi bağladık.

"Şarkı açayım mı?" demesiyle onun açmasına izin vermeyip ben kendi telefonumu bağlayarak kendi playlistimden bi şarkı açıp sesi biraz kısmıştım.

Açıkçası ikimizde yorgun olduğumuz için her zamanki heyecanlı sohbetimiz yoktu genel olarak konuşuyorduk.

Evimin önüne gelmemizle kemerimi çıkarıp Savaş'a dönüp baktım. Gözlerinden uyku akıyordu, göz içleri baya kızarmıştı.

"Aç mısın?" diye sordum çünkü ben açtım.

"Açım neden?"

"Yöresel yemek yer misin?" dememle hızlıca başımı sallamıştı.

"O zaman benimle gel su böreği ve içli köfte var." dememle resmen gözleri yerinden çıkacakmış gibi açılmıştı.

"Şaka yapıyorsun sen mi yapacaksın?" diye konuşmasıyla gülmüştüm.

"Hayır buzlukta dondurulmuş var köfteleri sudan haşlayıp böreği pişirecem."

"Yorulma başka güne kalsın." deyip yüzünü düşürünce elimi neden bilmiyorum ama yanağına koyup okşadım.

"Düşürme yüzünü max yarım saate hazır olurlar hadi gel." deyip tam elimi çekecekken elimi tutmuştu. Gözlerine derin derin bakıyordu.

"Yorulma." demesiyle tekrardan gülümsemiştim.

"Yorulmaaaam hadi gel." deyip elimi çekerek arabadan indim. O da inince birlikte sessizce eve girmiştik. Ben teyzeme mutfakta olacağımıza dair mesaj attıktan sonra Savaş'a baktım. Evimi inceliyordu.

"Hayırdır çok mu beğendin?" diye sordum gülerek.

"Beğendik çok samimi bi ortam senin gibi." demişti gözlerime bakarak.

"Iıı istersen ellerimizi yıkayıp mutfağa geçelim çünkü bende çok açım." dememle başını sallamıştı. Birlikte banyoya gidip ellerimizi yıkadıktan sonra mutfağa geçmiştik.

Tencere akıl içine su doldurduktan sonra ocağa koyup altını açtım. Daha sonrada buzluktaki börek ve köfteleri çıkardım.

"Teyzen mi yaptı?" diyen Savaş'la bir yandan masayı hazırlıyorum diğer yandanda yemekleri kontrol ediyordum.

"Hayır annem birkaç ay önce gelin yaptı."

"Sık sık gelip yapar mı?"

"Yani her geldiğinde çeşit çeşit yemek yapar."

"İyiymiş."

"Aynen öyle." diyerek böreğide fırına koydum. Kaynayan suyun içinede tek tek köfteleri koyup altını biraz kıstım. Savaş'da dolaptan çıkardığım ayranı ve suları bardaklara döküyordu.

"Domates salatalıkta ister misin?" diye sordum onu çok izlediğimi fark ederek.

"Zahmet etme bunlar yeter." değince onu dinlemeden dolaptan birkaç çeri domates ve salatalık çıkarıp yıkadım. Ben tekrardan yemeklerle ilgilenirken Savaş salatalıkları doğruyordu.

Pişman köfteleri sudan çıkarıp tabakalar koyduktan sonra masaya bıraktım. Fırından gelen seslede fırını açtım. Börek aşırı iyi gözüküyordu.

Tam böreği alacaktım ki Savaş "Sen alma ben alırım." diyerek elimdeki eldiveni alıp kendi elime yaktıktan sonra böreği alıp masaya bıraktı.

"Sen köftelere başla bende böreği keseyim." deyip Savaş'a baktım.

"Olmaz birlikte yeriz." demesiyle gülmüştüm itiraz etmek bir şeyi değiştirmeyecekti çünkü.

Böreğide güzelce dilimledikten sonra tabaklarımıza koyup masaya geçtik.

İkimizde o kadar açtık ki direkt yemeklere gömülmüştük. Yemekler sıcak olmasına rağmen Savaş hızlı hızlı yiyordu. Kendisi altı içli köfte üç tanede börek yemişti.

"Çok güzel olmuşlar bu kadar beklemiyordum." deyip ağzını silmesiyle bende sildim.

"Beğenmene çok sevindim, doydun değil mi bak bir sürü var dahada yiyebilirsin."

"Doydum ama beraberimde götürebilirim iznin olursa."

"Saçmalama tabikide götürebilirsin ben hemen hazırlarım." dememle mutfağın kapısı açılmış teyzem girmişti. Yerimden kalkıp onun yanına giderek sıkıca ona sarıldım o da beni sıkı sıkı öpmüştü.

Geri çekilip el işaretiyle konuştu.

"Nerede kaldın seni merak ettim." demesiyle güldüm.

"Merak etme işte çalışıyordum."

"Ah Selen ah bu kim?"

"O patronumun oğlu, iş arkadaşım." dememle teyzem başını sallayıp Savaş'a bakarak el işaretiyle 'hoşgeldin' demişti. Ben tam Savaş'a dicekken Savaş'da el işaretiyle 'hoşbuldum nasılsınız?' demişti onlar bu şekilde konuşurken ben şokla Savaş'a bakıyordum daha önce el işareti bildiğini söylememişti.

Teyzem Savaş'la konuşup güldükten sonra bizimle vedalaşıp mutfaktan çıkıp uyumaya gitmişti.

"Bakma öyle?" diyen Savaş'la sinirle ona bakmayı kestim.

"Daha önce el işaretini bildiğini söylememiştin."

"Temel şeyleri biliyorum çünkü."

"Gayet iyi konuştun."

"Yok yaa her neyse sana daha önce bahsetmiştim teyzen için doktor ne düşünüyorsun?"

"Aslında iyi olur kendiside istiyor ama bana yük olmak istemiyor."

"Halledersiniz onu ben o zaman yarın arayıp görüşeyim ona göre teyzeni götürürüz." demesiyle başımı salladım.

Her şey güzel olacaktı.

Esnememle Savaş bana bakıp gülümsemişti.

"Ben gideyim sende uyu dinlen." diyerek masadakileri tezgaha koydu.

"Dur daha sana tabak hazırlayacam." dememle başını sallayıp tezgaha yaslanarak beni izlemeye başlamıştı. Bende yemekleri kaplara koyuyordum. İki kap hazırlamıştım birinde köfteler diğerinde ise börekler vardı. Güzelce kapaklarını kapattıktan sonra bez poşete koyup ona uzattım. Gülümseyerek elimden almıştı.

"Teşekkür ederim her şey için."

"Rica ederim, yine beklerim."

Biz bu şekilde konuşarak dış kapıya kadar gelmiştik. Son kez Savaş'la vedalaştıktan sonra o da evden çıkıp gitmişti. Arabasıyla gözden kaybolunca kapıyı kapatıp kapıya yasladim.

Çok yorulmuştum.

Direkt odama çıkıp üstümü değiştirerek kendimi uykunun huzurlu kollarıma bıraktım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 08 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DEĞİŞTİN.Where stories live. Discover now