21

23 3 0
                                    

Sabah Alara erkeklerle birlikte toplu bi grup açarak gideceğimiz yerin konumunu atıp ve özellikle ultra elit bı mekan olduğunu belirterek ona göre giyinmemizi şiddetle belirtmişti.

Savaş ile bir kaç toplantıya girdikten sonra birlikte holdingten çıkmıştık, maalesef yarına iş çok birikecekti, otoparka inmiştik.

Savaşla sohbet ede ede arabalarımızın önüne gelmiştik. Ne kadar tek araba gitmememizi söylesede kabul etmemiştim. İlk eve uğrayıp güzelce duş alıp hazırlandıktan sonra yola koyulmuştum. Arbamdan gelen garip garip sesleri aldırmamaya çalışıyordum..

"Hoşgeldiniz efendim rezervasyonunuz var mıydı?" diyerek beni karşılayan çalışan ile başımı salladı.

"Hoşbuldum, vardı Selen Gürsoy diye." diye cevap verdim.

"Sağ tarafta 12. masa iyi eğlenceler."

"Teşekkürler kolay gelsin." diyerek sağ tarafa doğru dönerek yürüdüm en arkadan üçüncü masaydı hepsinin ayağa kalkmasıyla gülmüştüm kızlarla sarıldıktan sonra diğerleriyle tokalaşmıştım Bora hariç Bora'yla sarılmıştık.

Bora'nın "Sen nerelerdesin cimcime?" demesiyle gülüp Savaş'ın karşısına oturdum.

"Ne yapayım enişte ya patronlarım beni çok çalıştırıyor." deyip gülmemle diğerlerinde gülmüştü.

"Tüm işleri üstüme yıkan avukat mı söylüyor bunu?" diyerek konuya dahil olan Savaş ile gülmüştüm.

"Benim suçum yok baban dedi her şeyi bilsin diye." diyerek omuz silktim.

"Ne zamandır Savaşların holdinginde çalışıyorsun?" diye konuşan Bartu ile ona döndüm.

"Staj yaptığımdan beri."

"Aaa stajını orada mı yaptın?" demesiyle başımı salladım.

Alara'nın "Siparişleri verelim mi artık?" demesiyle hepimizin odak noktası menü olmuştu. Hep birlikte siparişleri vermiş güzelce sohbet edip yemiştik. Eğlenceli de geçmiş sürekli konu konuyu açmıştı.

"Şimdi siz aynı spor salonuna mı gidiyorsunuz?" deyip Özge ve Bartu'yu işaret eden Alara ile Özgelere baktım.

"Evet Bartu kendinkini değiştirdi." demesiyle Bora kardeşi Bartu'nun üstün gülmüştü.

"Niye değiştirdin?"

"İkimizde yoğun bi şekilde çalışıyoruz ikimizinde kısıtlı zamanı var en azından sporda bile bile onu görmek istedim." demesiyle 'vay be' anlamından dudak büktüm.

"Şimdi siz sevgili misiniz?" diye bu seferde Savaş sormuştu. Bartu ise bir şey demeden Özge'ye baktı büyük ihtimal o da Özge'den gelecek cevabı bekliyordu.

"Sevgililik teklifi almadığım için hayır." diyen Özge ile Bartu'nun içti şu boğazına kaçmış öksürmeye başlamıştı.

"Dur dur yavaş nefese al sakin ol." diyerek Özge konuşup onun sırtına vuruyordu.

"Ta-öhöm öhöm tamam sakinim öhöm geçti." deyip derin derin nefes alıp vermişti "Sen benden teklif mi bekliyorsun?" diye devam etmesiyle Özge başını sallamıştı.

"E yani?"

"Seninle kulüpte konuştuğumuz zaman teklif etmiştim." demesiyle Özge'ye bakıp güldüm omuz silkmişti.

"O sayılmaz ben o zaman hayır demiştim."

"O zaman kabul edeceğin bir teklif istiyorsun öyle mi?"

"Aynen öyle." diyen Özge ile Bartu ona gülüp başını sallamıştı.

"Eee siz evlenmiyecek misiniz artık yeter yani düğün istiyorum." deyip Bora'ya bakıp göz kırptım.

"Kankini bekliyorum evet dedim yarın nikâh kıyılır ama kendisi hâlâ hazır olmadığının söylüyor." demesiyle Alara'ya baktım.

"Ben hazırım hazırlıklar yetişmez 5-6 ay sonrası evleniriz dedim."

"Yarım yıl."

"Abartma Bora."

"Abartmıyorum bitanem 7 yıl oldu sevgiliyiz belkide daha çok artık birbirimizi tamamen tanıdığımızı ve ileri aşamaya geçmemiz gerektiğini söylüyorum."

"Tamam bende itiraz etmiyorum." demesiyle onlarda tıpkı Özge ve Bartu çifti gibi kendi aralarında konuşmayalım başlamışlardı.

Savaş'a bakmakla onunda telefonla ilgilendiğini gördüm, resmen dışlanmıştım!

Bende telefonunu çıkarıp kamerayı açtım bence fotoğrafımı çekebilirdim. Telefonun arkasına bardağı koyup telefonu güzel bir açıyla sabitleyip poz vermeye başladım. Bu Savaş'ın dikkatini çekmiş olacak ki başını kaldırıp bana baktı.

"Fotoğraf mı çekiyorsun?" demesiyle başımı salladım.

"Çekmeye çalışıyorum." dedim.

"Bardağı çek önünden ben çekerim seni."

"Emin misin?" dememle başını sallamıştı dediğini yapmamla kendi telefonunu kaldırdı. Ben bi kaç poz verirken o da gülerek beni çekiyordu.

"Tamam yeter artık ve bakayım." deyip masaya doğru eğilmemle o da benim gibi eğilip fotoğrafları açmıştı. Telefonu bu güzel çekiyordu ya da o mu güzel çekmişti ya da ben mi güzeldim çözmemiştim.

"İnsanın iPhone 15 pro max telefonu olunca demek böyle oluyormuş." dememle gülüp benim telefonumu işaret ederek konuştu.

"Seninkininde benimkinden pek bı farkı yok iPhone 15'i kötüleme." demesiyle omuz silktim.

"Yine de seninki daha üstün."

"Yarın alalım sana aynısından." deyip gülmüştü.

"Olmaz yeni bi model çıksın onu alacam seninkinden üstün olsun diye." dememle daha sesli gülmüştü.

En sonunda tekrardan ortak konular açılmış hepimiz konuşmuştuk güzel bi gece olmuştu.

Diğerlerinde çift çift kalkıp giderken otoparkta geriye benle Savaş tek kalmıştık.

"O zaman yarın görüşürüz Patron." dememle gülmüştü.

"Görüşelim o zaman Avukat Hanım." demesiyle bende gülüp el sallayarak arabama binmiştim. Arabayı çalıştırırken sürekli stop ediyordu zaten buraya gelirken çıkardığını seslerden arızalanacağı belliydi.

Camımın tıklanmasıyla arabayı çalıştırmayı bırakıp camı açtım.

"Ne oldu?" diye sordu Savaş.

"Stop ediyor." dedim.

"Önceden ses falan çıkarıyor muydu?"

"Gelirken çıkardı bi kerede yolda stop etti."

"İn istersen çekiciyi arayalım tamire götürsünler."

"Tamamda ben tamircileri tanımıyorum ki?"

"Benimkinin adresini verir ararım hemen hallederler." demesiyle başımı sallayıp eşyalarımı alarak arabadan indim.

Savaş dediği gibi çekiciyi aramış arabayı dediği yere götürmüşlerdi, Savaşta ustayı arayıp haber vermişti.

"O zaman benim arabama geçelim." demesiyle ne diyeceğimi bilememiştim.

"Taksi çağırsam?"

"Saçmalama Selen biz arkadaşız ayrıca gecenin üçünde taksiye binmene izin vermem." diye sertçe konuşmasıyla daha fazla ısrar edememiştim. Birlikte arabaya binip kemereleri bağlandıktan sonra adresi vermiştim. Sakin bir şekilde sohbet ede ede yola koyulmuştuk.

DEĞİŞTİN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin