22

3K 378 220
                                    

Hiii!

Nabersiniz?

Nasıl gidiyor hayat?

Neyse siz cevap verirsiniz bu sorulara

Hadi iyi okumalarrr

¤¤¤¤

Taehyung duydukları ile şok olurken sinir bir anda bütün hücrelerine işlemişti.

Kim cesaret edebilirdi buna.

Sürekli üzerinde çalıştıkları proje nasıl çalınmış olabilirdi. Bu kadar iyi korunurken. Sinirden damarları kabardığında "Hangi şirket?"  Diye kükremiş, hem içerideki hemde karşısındaki kişinin korkudan titremesine neden olmuştu.

"S-sin şirket efendim. CEO'su Sin Seong efendim."

"Onu şirkete çağır."

Çalışan yanından ayrıldığında Jungkook Taehyung'un sesinden bir şeylerin ters gittiğini anlamış ve kendine çeki düzen vererek odadan dışarı fırlamıştı.

Endişeli gözleri Taehyun'un üzerinde gezinirken "Ne oldu?" Diye solumuştu. Taehyung omega'yı bu şekilde korkuttuğu için pişman olmuştu. Bu yüzden derin bir nefes almış, sinirinden dolayı keskin bir kokuya sahip olan feromonlarını azaltırken genç çocuğun saçını okşayıp "Sonra anlatırım. Seni eve bıraksınlar." Demişti.

Jungkook az önce adeta kükreyen delta'nın yumuşak sesi ile afallasada başını olumlu anlamda sallayıp, Taehyung'un alnını öpmesinin ardından saçlarını okşarken telefonunu çıkarıp konuşmasını izlemişti.

Meraklanmıştı yalan söyleyemezdi.

Onu bu kadar sinirlendiren neyse önemli bir şeydi. Çünkü Taehyung şu anda kendini tutsa bile ufaktan feromon yayıyordu.

Esmer parmaklar yumuşak saçları okşarken konuşmasını bitirdi. Telefonu cebine koydu ve omega'nın saçlarından elini çekip elini tutarak asansöre ilerledi. Beklemeden zemin kartın düğmesine bastığında kendisine iri gözlerle bakan omega'ya çevirmişti bakışlarını.

Çok tatlı görünüyordu.

Bu durumda bile bütün sinirini hatta aklını başından alıyordu. Nasıl başarıyordu bu kadar tatlı olmayı kafayı yiyecekti. Biraz eğilip tombul yanakları öptüğünde küçük olan gözlerini kapatmıştı.

Birkaç dakika sonra kendilerini son katta bulduklarında Taehyung keskin bakışları ile kata göz atmış ve kendisini bekleyen şoföre ilerlemişti.

Yanına vardığı an kapıyı açmasını bekledikten sonra küçük olanın binmesini beklemiş, saçlarını öptükten sonra akşam geleceği ile ilgili bir şeyler söyleyip kapıyı kapatmıştı.

"Jungkook sana emanet. En ufak bir zarar görürse kendini öldü bil. Anladın mı?"

Şoför hızla başını sallayıp çatık kaşları cebimdeki elleriyle karşısında duran delta'nın önünde eğilmiş ve arabaya binip çalıştırmıştı.

Taehyung kısa sürede gözden kaybolan araba ile sert adımlarla şirkete geri dönerken bedeninde gezinen siniri hissedebiliyordu.

"Taehyung siktir duydun mu?"

Yanına gelip endişeyle konuşan Do-Yun ile kısaca "Duydum." Diye cevaplamıştı.

Do-Yun bunu ilk duyduğunda endişe ile soluğu delta'nın yanında almıştı.

Merakına yenik düşerek konuştu alfa tekrardan.

"Ne yapacağız?"

"Çağırdım gelecekler ve o projenin bize ait olduğu ile ilgili belgeyi imzalayacaklar."

Full Moon Night Where stories live. Discover now