1.5

66 7 2
                                    

Kaan abiyle yazıştıktan sonra telefonu masaya bıraktım. 

"Sevdiği varmış. Ve o ben değilim."


İşten çıkıp eve gittim. Abim izinli olduğu için askeriyeye gitmiyordu.
İçeri girip selam verdim.

"Hoş geldin. Noldu? Yüzünden düşen bin parça?"

"Yok bir şey. Ya sen niye gelmiyorsun?"

"İşim var dedim ya dün."

"Ne işin var? İzinlisin."

"O iş değil."

"Ne peki? Benden de saklamayacaksın dimi?"

Nerin nefes verip "Gamze aradı." Dedi.

"Ne? O şirret? Niye aramış?" 

"Barışmak istiyor. Beni çok özlemiş, çok seviyormuş, hatasını anlamışmış, bir daha tekrarlanmayacakmış, benden yakışıklısını,iyisini bulamazmış diye konuştu durdu."

"Sen de kanmadın diye umuyorum. Çok sorumsuz, yalancıydı diye ayrılmıştın."

"Kanmadım tabi. Konuşmak için sahile çağırdı. Saat 8 de gideceğim."

"Niye gidiyorsun ya? O daha çok özler."

"Hala seviyorum çünkü! Senin hiç sevdiğin olmadı için ne hissettiğimi bilmiyorsun!"

"Nerden biliyorsun? Belki anlıyorumdur seni?"

"Nasıl yani? Sakın bana o gevşek Onuru sevdiğini söyleme elimde kalır."

"Yok. O değil. Kimse kim işte boş ver. Sen barışmayacaksın dimi?"

"Hayır. Tamamen bitirmek için gidiyorum."

"İyi bari. Ben gidip hazırlanayım. O gerizekalı için gelemiyorsun benimle." Deyip odama çekildim.

İlahi bakış açısı:

Alaz akşam sahile gitmek için yola koyulmuştu. Gamzenin attığı konuma gidip etrafa bakınca birisi arkadan ona  sarıldı. Alaz kim olduğunu anlayınca içinde birşeylerin kıpırdadığını hissetti.

Gamze "Hoş geldin." Dedi Alazın sırtından öperek.

Alaz ona doğru dönüp "Hoş buldum. Bana bu gibi temaslar etmezsen sevinirim. Buraya her şeyi tamamen bitirmek için geldim. Ne söyleyeceksen söyle. İşlerim var." Dedi.

"Alaz.. ben seni çok özledim ama. Sana sarılmayı, öpmeyi, gülüşünü, bakışını, kokunu. Sen beni özlemedin mi?"

"Hiç özlemedim. Sen de özleye özleye dur. Bir önemi yok benim için."

Gamze "Hiç mi değerim yok sende? Hiç mi şansımız yok?" Diyerek elini Alazın elinin üstüne koydu.

"Hiç yok Gamze. Sen öncesine kadar beni umursamıyordun, türlü türlü yalanlar söylüyordun. Noldu şimdi mi kıymete bindim?"

"Evet. Ben senden ayrı kalınca aslında  seni ne kadar çok sevdiğimi anlamış oldum, Alaz."

Alaz "O zaman bunu da anlarsın. Bir daha karşıma çıkma Gamze. Beni arama, sorma. Göreve giderken bile mesaj atma. Tamam?" Deyip ayağa kalktı arkasını dönüp gidecekken Gamze kolundan tutup durdurdu.

"Bu mu yani? Hiç mi sevmedin beni?"

"Sevdim. Ama sen benim içimdeki sevgiyi yok ettin." Deyip gitti. Gamze onun arkasından baka kaldı ama nafileydi. Alazın gözünde artık bir değeri kalmamıştı.

Alaz arabasına binmiş öylece dolaşırken telefonu çaldı.

"Efendim Kaan."

"Nasılsın kardeşim?"

"Kötü sen?"

"Ben de kötü de sen niye? Nerdesin?"

"Sonra anlatırım. Nilin yanına gidiyorum."

"Nil nerde ki?"

"Ne bileyim ya. Arkadaşlarıyla birlikte kulübe mi gitmiş nereye gitmiş? Söz verdim sonra işim çıktı gidemedim. Şimdi gideyim diyorum hem kafam dağılır."

"Kulüp mü? Kardeşim sen zahmet etme ben giderim. Senin sesinden anlaşılıyor. Git dinlen sen."

"Valla aslında hiç gitmek istemiyordum Kaan ya. İyi olur. Sağ ol."

"Ne demek kardeşim. Hadi sen eve git bir güzel dinlen. Nili merak etme."

"Tamamdır. Sağ ol."

Kaan Nilin kulübe gittiğini duyunca çok endişelendi çünkü ordakilerin sağlam insanlar olmadığını biliyordu. Nilin çok çıtkırıldım, duygusal ve kendini koruyamayacağını da çok iyi biliyordu. O yüzden hemen evden çıktı ve Alazdan aldığı adresle Nilin yanına gitmek için yola koyuldu...

Senden Daha Güzel./ Texting./ Where stories live. Discover now