Okul benim için sadece öğrenme amaçlı gidilen biryer değildi. Sosyalleşmek ve yeni arkadaşlar edinmek için de okula giderdim. Ama olmadı 6 aydır bu okuldayım ve henüz beni aralarına kabul edebilmiş değiller.
Yan sınıfımızda bi kız var henüz beni tanıdığından emin değilim ama onu tanıdığım kadarıyla iyi biri gibi. Sınıfımızdaki kişilerden ismini de öğrendim "Irmak Akarsu" kendisiyle tanışmak için birtakım planlar yapmış olsamda başaramadım.
Hayatımın özeti zaten bişeyleri başaramamak hayatta çoğu şeyi başaramam.
Bahçede elimde kahvemle otururken 11.sınıfın da çok zor olduğunu düşünerek zaman geçiriyorum ve güm kulağım çınlamaya kafamada bir acı hissetmeye başladım arkaya doğru sendeledim ve bana doğru koşan insanları görmeden önce ne olduğunu anlamamıştım evet bu hayatta en çok korktuğum şey gerçekleşti. Kafama top geldi...
Top darbesinden sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü açtım ve okulun revirindeyim yanımda biri var bakıyorum ama seçemiyorum. Gözlerimi ovuşturup yeniden baktığımda yanımda Irmak olduğunu anladım şaşırdım mı? Tabi ki evet. Dert ediyor muyum? Asla. Çünkü kafamın acısı hâlâ geçmiş değil bu olayın şokunu daha sonra yaşamaya karar verdim.
Uyandığımı görünce Irmak oturduğu yerden doğruldu ve özür dilemeye başladı sonra canım abim içeri girdi bu arada abim liseyi yeni bitirdi benim okuduğum lisede okudu o da. 19 yaşında ela gözlü, kumral ve muhtemelen 1.88 boylarında olan abim girdiği an Irmak toparlandı. Galiba kendini suçlu hissediyordu bir turda abimden özür diledi sonra abim nihayet beni okuldan çıkardı.
Birlikte yavaş yavaş arabaya yürüdük. Artık alıklıklarıma alışmış olsa gerek bana doğru gelen topu neden görmediğimi sormadı bile. Arabaya vardık beyaz bir audiydi arabamız yani babamın arabası babam iş için şehir dışında olduğunda abim kullanıyodu. Abim önce kapımı açtı sonra kendisi sürücü koltuğuna oturdu.
Eve doğru ilerlerken bir anda arabadan garip sesler gelmeye başladı. Ne oldu Alptuğ Ekin hani sen yanımdayken kolay kolay yolda kalmazdım hey gidi hey.
Ya kızım bi saçmalama arıza olmuştur işte ben çıkıyorum arabadan sen sürücü koltuğuna geç. Marşa bas dediğimde bas okey?
Evet emir anlaşıldı Alptuğ komutanım hemen hallediyorum diyerek sürücü koltuğuna geçtim.
Ama geçmez olaydım ben marşa basmayı bilmiyodumki. 5 dakikaya okul biter ve buralar öğrenci dolardı . Bu gerçekleşmeden çalıştırmalıydık arabayı. Abime bişey çaktırmadan emrin gelmesini bekledim.
Evet emir gelmeden yanımıza yaklaşan motor sesiyle başımızı abimle aynı anda kaldırdık. Motordaki şahıs tam yanımıza durdu ve kaskını çıkardığında onu daha önce gördüğümü ve bizim okulda olduğunu anladım muhtemelen 12.sınıftı.
Abim hemen öne atladı gıcık olduğu belliydi çocuğa. Çocuk 185 boylarında,açık kumral, mavi gözlü ve iri yarıydı . Abim vakit kaybetmeden sorgulamaya başladı.
Hayırdır kardeş problem mi var dedi. Çocuk gayet kibar bi şekilde "Sanırım arabanız bozuldu yardıma ihtiyacınız var mı diye durmuştum" dedi. Abim önce kıl bir bakış attı sonra benim basamadığım marşa basması için çocuğu sürücü koltuğuna benide kolumdan tutup arka koltuğa yönlendirdi. Nedeni gayet açık.
Çocuk sürücü koltuğuna oturdu bende arka koltuğun ortasına sindim.
Seni okulda görmüştüm yalnız başına oturuyodun sonra işte başına top geldi bende yanına gelemedim dedi. Şaşırmıştım ve sorgulamıştım neden yanıma gelecekti ki? Ha bu arada ben Gökay Aykın 12-B sınıfındayım senin adın ne? dedi .Bende sorusuna Ayçin Ekin 11-A dayım diyerek cevap verdim.
Sonra pek konuşmadık ,zaten beş dakika sonra abim geldi teşekkür edip Gökay'ı yolladı ve bizde eve gittik.
