SUSKUNA VURGUN (DÜZENLENECEK)

7:)

Ayyy ayyy hellüüüğğğ

Nasılsınız? İyisinizdir inşallah

Sınavlarınız nasıl geçti? Kaç bekliyorsunuz?

Sohbet muhabbet falan filan aşko ama bölümün sonuna saklayalım biz bunu

Fazla konuştum Haydeeeeenn ballimler yeni bölümee

YAZARINIZ İYİ OKUMALAR DİLER EFENİMMM💕

YILDIZI PARLATMAYI VE YORUMLARINIZI ATMAYI UNUTMAYINIZZZ⭐

*Ömer Mihran'dan*

Özlemek neydi? Bu kelimenin tarifi neydi? İnsan çevresinde tanıdığı insanları mı özlerdi sadece?
Tanımadığın bir insan özlenemez diye bir kaide mi vardı? Varsa bile umrumda da değildi şu dakikadan sonra. Çünkü mümkün olmayan şeyi mümkün kılmıştım. Adından başka bir bilgiye sahip olmadığım sesini dahi duymadığım birini özlemiştim. Şikayetçi de değildim gerçi kaybolan bir eşyamı uzun süreden sonra bulmuş gibi hissediyorum. Çok güzeldi bu his ölüyü diriltmek gibiydi tarifi yoktu. İlk defa böyle hissediyorum klişesine girmezdim delice sevdiğim bir kız olmuştu benim o zamanlar aşk demiştim o duyguya ama bu şuan kafamı karıştırıyordu. Kişi bir kere aşık olurdu diye biliyorum ben o zaman hissettiğim aşk ise şuan hissettiklerim neydi anlamış değildim uzun süre de anlayamayacaktım sanırım. Bildiğim tek bir şey vardı o da ismini duyunca kalbim onu tanıyormuş gibi heyecanlanıyordu ve ben duracak sanıyordum. Bir kaç gündür yanımdan hiç ayırmadığım küçük kapaklı defteri ve kalemi cebimden çıkardım. Yazmayı sevmezdim ama huylarım değişmeye başlamıştı ve yeni ben hoşuma gitmeye başlamıştı. Kalemi bir kaç tur parmaklarımın arasınsa çevirdim ne yazabilirim diye düşünürken yüzü belirdi gözümün önünde, roman oynarken görmüştüm onu kulağında beyaz bir çiçekle ve ona çok yakışan bir gülümsemeyle profosyonel bir şekilde oynuyordu. O görüntü şaşırtmıştı beni herkes o kadar iyi oynayamazdı ama o farklıydı herşeyiyle içim ona çekiliyordu. Aklıma gelen mısraları kağıda yazmaya başladım.

Seninle bir ömrüm olsun,
Seninle unutulmaz zamanlarım...
Sana tutsak gönlüm olsun,
Bedenimden çıksa anlarım.

Yazdığım dörtlüğe baktım gene kalem dile gelmişti. Tam 2. Dörtlüğü yazacağım sırada onurun sesini duydum.

"Komutan bozuntusu ne halt yiyorsun orda çekildin gene kuytu köşeye aldın eline kağıdı kalemi bir şeyler karalıyorsun. Çok merak ettim ne yazıyorsun bakayım." Defteri elimden almak için öne doğru atıldı aynı anda kolumu geri çektim.

"Meraklı Melahat mısın üsteğmen? Seni ne ilgilendiriyor ?" Soru cümlesi değildi bu açık açık ikazdı anlarsa tabi.

"Yazı yazmayan sevmeyen senken bir kaç gündür elinden düşmüyor onlar hayır anlamadım askerliği bırakıp yazı yazmaya mı karar verdin? Yoksa sen aşık mı oldun lan" Al işte gel de Onurun çenesinden kurtul yani boş boğaz herif göz devirip konuştum bir yandan da diğer dörtlüğü yazıyordum.