EJDERHA KRALA TUTSAK

bölüm 19

MEDYA: FALCI

Aradan Bir kaç gün geçmişti, lorin sürgün edildiği için elf diyarına gitmiş, rose ise nerdeydi bilinmiyordu, İrina olanları duyduğunda bile ateş diyarından dönmemişti, agra kısa süreliğine buz diyarındaydı, Elena yine odasında tutsak, Ares ise öfkesini herşeyden çıkarıyordu, Ares bu aralar zor zamanlar geçiriyordu, kardeşinin ihaneti , ve sadakatsizliği onu öfkelendirmiş ve hırslandırmıştı, öfkesini kontrol edemediğinde zarokla beraber uçup gidiyordu, o günden beridir zarokta konuşmamıştı, herkes aresten korkarken şimdi daha çok korkar olmuşlardı.

🐉

Elena gün doğuşunu izlemişti, mutlu değildi, lorin yoktu, rosede öyle, Anna desen bu aralar çok yoğundu, babası bir kaç günlüğüne gitmişti, nereye gittiğini bilmiyordu Elena , burda tutsaktı, babasına birşey diyemiyordu, babası ne kadar onu yanlız bırakmak istemesede Elena karşı çıkıp, onun biraz kafasını dağıtması için yollamıştı,elana düzgün uyuyamıyordu, bunun nedeni ise her gece rüyalarında bir kadının sesiydi , durmadan bana doğru gel elena diyip duruyordu, sesi tanıdık gelsede elena kim olduğunu bilmiyordu, ve bu onu huzursuz ediyordu da ,elena bir süre daha balkonda kaldığında odasının kapısı çalmıştı, içeri girip

"Geeel"

Demesiyle, içeriye bir asker girmişti, başını öne eğip elenaya baktı

"Prenses kral Ares sizi sarayın avlusunda bekliyor, lütfen hazırlanın"

Dedikten sonra Elena şaşırmıştı, kaç gündür aresi görmemişti, ona kızgındı, bağırdığı için askere başıyla onayladığı gibi asker çıkmıştı, Elena ise dolaptan kalın kıyafetler giyimeye başladı, son olarakta üstüne kalın bir pelerin alıp odadan çıkmıştı, hava artık soğuktu, kış gelmişti bile, Elena arkasından gelen iki askerle beraber sarayın çıkışına geldiğinde onu bir at arabası karşılamıştı, ares arabanın içindeydi, Elena suratını asarak aresin yaninda yerini aldı, etraflarında atlara binmiş askerlerle beraber yola çıkmışlardı, bir süredir ne Ares konuşmuş nede Elena konuşmuştu, bu sessizliği sonunda Ares bozmuştu

"Nereye gittiğimizi merak etmiyor musun prenses"

Elena arese dönmeden pencereye bakmaya devam etti , sonunda

"Bir önemi varmı"

Ares, ukala bir tavırla gülümseyip

"Ne konuda"

Elena aresin ukala ses tonuyla , hızla dönüp yüzüne baktı, aresin ukala gülüşüne sinir olmasıyla kaşlarını çattıp

"Sence ne konuda olucak, benim isteklerinin bir önemi varmı ki senin için"

Dediğiyle, aresin söylediği cümleyle şaşkına dönmüştü Elena, Ares

"Olmasaydı, yanımda olmazdın"

İkisi birbirlerine baktı, gözlerinin derinliklerine inmek gerçekte ne olduğunu anlamaya çalıştılar, ancak Ares bunu göstermiyecek kadar yetenekliydi, arabanın durmasıyla ikisi birbirinden gözlerini çekmişti, Ares arabadan inmesiyle elenaya dönüp elini uzatı centilmen bir şekilde, Elena önce aresin eline ardından gözlerine baktı, Ares ukala bir şekilde gülümserken, Elena başını dikleştirdip aresin elini tutmadan arabadan inmişti, Ares ise prensesin bu haline sadece gülümsemiş ti, Elena etrafına baktığında buranın normal bir çarşı pazarı olduğunu gördü , arese dönüp

"Neden buraya geldik"

Dedikten sonra Ares pelerininin başlığını kafasına geçirip kendini gizlemiştir, ardından elenaya yaklaşıp önünde durdu, gülümseyerek

"Biraz dolaşmak istersin dedim , olamazmı"

Demesiyle elenanın pelerininin başlığını tutup yavaşça elenanın başına geçirmişti, Elena bu kadar yakınlığın etkisiyle sadece kalbinin çok hızlı atığını hissediyordu, nefesinin kesildiğini, neden bu adama karşı böyle olduğunu bilmiyordu, Elena kendine gelmesiyle, aresten gözlerini kaçırıp bir adım geriye gitti, tam pelerinin başlığını çıkartıyordu ki Ares onu durdurup