16. Bölüm

25 3 1
                                    

Gözlerimi açtım ve geri kapadım. Çünkü uykum var. Ama yok gibide. Bir süre gözlerim kapalı bekledikten sonra uyumayacağımı anlayıp zorla gözlerimi açtım. Yastığımın altına elimi sokup telefonu aramaya başladım. Elimle bulamayınca kafamı kaldırıp yastığı kaldırdım. Telefonu alıp saate baktım. Saat 4:34’dü. Yataktan kalkıp banyoya girdim. Okula daha vardı. Hızlıca duş almaya çalıştım. Çalıştım çünkü yaklaşık 1 saat durmuştum.

Şimdide havlu ile saçımı kuruturken kıyafetlerimi giyiyordum. Altıma siyah bol kot pantolonumu ve koyu gri sweatimi giydim. Saçıma baktığımda nemliydi. Acaba kurutma makinesi var mıydı? Banyoya girip aramaya başladım. Dolaba baktığımda havluların yanında vardı. Alıp saçımı kurutmaya başladım.  Kuruttuktan sonra kahkül kısmını da yapıp makineyi kapattım. Eşyalarımı hala getirmemiştim. Ve çantamıda.

Odadan çıkıp aşağı indiğimde Poyraz amca ile Arkın’ı gördüm. Poyraz amca ayağa kalkıp Arkın’a kaş göz hareketleri yaptı. Arkın bana dönüp “Asya indiğine göre hadi çıkalım” dedi. Poyraz “Hadi bakalım” ayakkabıları giyip Poyraz amcanın arabasına bindik. Poyraz amca telefonunu uzatıp “Asya okulun konumunu açsana” dedi. Telefonu alıp okulun konumunu açtım. Baktığımda 1 saat 14 dakika gösteriyordu. Geç kalmıştım. Poyraz amca arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

Telefonumun çalmasıyla ikiside bana döndü. Arkın “bu saatte kim arıyor” dedi. Oğlum ben daha bakmadım. Baktığımda kayıtlı olmayan numaraydı. Müşteri hizmetleri falandır. Aramayı reddedip Arkın’a döndüm “seni ilgilendirmeyen biri” dedim. Poyraz “açsaydın belki önemlidir” dedi. “Pekte önemli değildi” dedim. Telefonuma dönüp Instagram'da gezmeye başladım.

Arkın’ın “Asya senin çantan nerde?” demesiyle kafamı kaldırdım. “Evde” dedim.  Arkın “niye getirmedin yoksa unuttun mu” dedi. “Hafta sonu getireceğim” dedim. Telefonuma dönüp Instagram'da gezmeye devam ettim. Arkın “ha eski evinde” dedi. Şimdi anladı herhalde. Kafamı 'evet' anlamında salladım.

Yolun devamı sessiz geçmişti. Poyraz amca okula gelince beni bırakıp Arkın’la gitmişti. Şuan ise kantinde dersin bitmesini bekliyordum. Zilin çalmasına 4-5 dakika kalmıştı. Telefonum çalmaya başladı. Baktığımda yine kayıtlı olmayan numaraydı. Aramayı reddettim. Ekrana düşen bildirime baktığımda. Sınıf grubundandı. Gece yapılan yarıştan kareler vardı. Tam girip bakıcakken zil çaldı. Telefonu kapatıp sınıfa çıktım. Ben girerken içeriden tarihçi çıktı. Kıl oluyorum bu kadına. Sırama otururken maydanoz ve ekibi sınıfa girdi. Onlarda önüme oturdu.

Tek sorun maydanozun önümdeki çocukla yer değiştirmesiydi. Boşversene belki eski yerinden herşeye maydanoz olduğu için kovuldu. Kafamı yere eğdim
Asya sakın gülme. Derin nefes al… ver… kafama birinin dokunmasıyla kafamı kaldırdım. Maydanozdu. Ona ‘hayırdır' bakışlarımı yolladım. Oda konuşmayı öğrenmiş olacak ki konuştu “Senin Arkın’la ilişkin ne?” dedi. Sen oralarda mıydın kardeş? Ciddi bir tonda “Sevgiliyiz işte önümüzdeki ay nikahımız var” dedim. Maydanozun suratı mor olmaya başladı. Ağzı da açılmıştı. Lan bu acaba şoka mı girdi. “Ciddi değildim” dedim. Çok etkisi olmamıştı. Sadece ağzını kapatmıştı. Önceden önümde oturan, maydanozun omzuna dokunup kendisine çevirdi.

Çevirdiği gibi diğerlerine “Lan bu patlıcan olmuş!” dedi. Deniz maydanoza “Berk Patlican dikkat et” dedi. Çok komikti(!). Maydanoz, Deniz’e dönüp “Deniz siktir git” dedi. Tüh küfretti. Gördünüz mü? Maydanoz yine bana dönüp ”Arkın’la ger-” zil sesi, senin sesini işte böyle keser.  Zil bitince maydanoz nefes alıp tekrar konuşmaya başladı. Sabır verin bana. “Arkın’la gerçek ilişkin ne?” dedi. Asya ‘sanane yarram’ de geç. Hadi kızım yaparsın sen. Elimi kaldırıp işaret parmağımı ‘yaklaş’ anlamında kırdım. Kulağını yaklaştırdı. Kulağına doğru sessiz bir şekilde “Sanane blader” dedim. Keşke ‘yarram’ deseydim of. Kafamı geri çektim bana sinirle birlikte şaşkınlıkla bakıyordu. ‘hayırdır' anlamında kafamı salladım. “Kızım altı üstü bir şey diyeceksin” diye çıkıştı. “Ozaman seni ilgilendirmeyen konudan sorma” dedim. Maydanoz “Bak o benim düşmanım. Ve yakın olduğum biri onlada yakın.” Yakın değiliz ki kardeşim. Sen sadece aynı sınıfta ders gördüğüm insanlardansın. “Yalnız yakın değiliz ondan sana pekte bir zararım olmaz. Korkma” dedim. Maydanoz “ya ilişkini söyle işte!” diye çıkıştı. Ne maydanoz bir şeysin. “Kendisi abim olur” dedim. Maydanoz “Ya ciddi konuş. Yalan söyleme” dedi. “ciddiyim Arkın benim abim” dedim. Maydanoz ayağa kalkıp “Tamam Asya şaka bitti! Artık gerçeği söyle!” dedi. Ne bağırıyorsun.  Sınıfa baktığımda Selin, Selim, Arda ve maydanozun ekibi vardı. Bende ayağa kalkıp sessiz ve sakin olmaya çalıştığım sesle “şaka falan yapmıyorum. Ciddiyim ben” dedim. Maydanoz “Asya burada herkes biliyor senin asıl aileni” dedi. Ona dönüp “M- Berk inanıp inanmamak sana kalmış ben diyeceğimi söyledim” dedim.

Sınıf kapısı açılıp içeri nöbetçi öğrenci girdi. Kız güzelmiş. “Asya Çelik kim?” dedi. “Benim?” dedim. “Abin geldi seni almaya” dedi. “Tamam” dedim. Neden geldi ki? “Numaran” Hem hangisi geldi? “441” dedim. Hadi hayırlısı izin kağıdını masanın üzerine koyup gitti. Maydanoz ”görelim bakalım yalan mı gerçek mi” dedi. “Mantıken senin dediğin ailemde tek çocuktum.” dedim. “Ama kuzenin olabilir” dedi. “Seni inandırmaya meraklı değilim çok maydanoz olmak istiyorsan arkamdan gelebilirsin.” dedim. Sınıftan çıkıp aşağı inmeye başladım. Maydanozda arkamdaydı. Aşağı indiğimde beni bir adet Yağız karşıladı. Onun yanına gittim. “Noldu neden beni almaya geldin” dedim. “Abim eski evindeki kıyafetleri almak için beni yolladı. Beyefendinin çok önemli işleri varmış” dedi. Sonra arkama bakıp “şu çocuk sana niye dik dik bakıyor” dedi. “Boşver takma sen” dedim. “Tanıyorum onu”

Beğenmeniz dileğiyle... ~?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

hayat yüzüme gülmüyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin