5.Bölüm

104 14 5
                                    

Okulun arka kısmına gelip yeşilliğe oturdum. Hayatı sorgulamaya başladım. Niye baskıcı bir ailede doğdum? Neden normal bir ailede değil ki? dedi kafamdaki ses. Cidden Neden? Her gün bunu düşünmüyorum tabikide sadece neden çok merak ediyorum. Şansız biri olduğum için mi?

Sorgulamamı kesen bildirim sesi ile telefonuma baktım. Sınıf grubuna mesaj gelmişti. Kısaca mesajda piste buluşmamızı istemişler. 'neden?'diye yazacakken başka biri yazmıştı. Onada rakip okulun birkaç öğrencisi bizim sınıftan 3-5 kişiye iftira felan atmışlar. Yani kısacası 'gelin onları dövelim.hesabını verelim.' demek istemiş. Acaba gitsem mi? Ama bugün dershanede var offf. Artık bir sonrakine. Zil çalmıştı bende diğer derse girmek için sınıfa çıktım.

Sınıfa girdiğimde herkesin gergin olduğunu gördüm. Selin ve Eslem yanıma geldi. Onlara sorarcasına baktım. Selin konuşmaya başladı. "Asya rakip okulun öğrencileri-" sözünü kesen şu isimlerini unuttuğum gruptan bir çocuktu. Çocuk konuşmaya başladı "selin Burak sınıf grubuna açıklama yaptı ya ne anlatıyorsun hala."dedi. Belki okumadım. Bu ne diye maydanoz oluyorsa. Konuştum "Kızın sözünü ne diye kesiyorsan o ayrı meselede." Seline dönüp devam ettim "Selin bu rakip okulun öğrencileri ne demişler ki?"dedim. Selin tam ağzını açacaktı ki zil çaldı. Selin teneffüste anlatacağını söyleyip sırasına oturdu. Bende sırama geçip dersin başlamasını bekledim. Maydonoz ve 3 arkadaşıda önümdeki 2 sıraya oturunca. Şimdi kim mi bunlar şu ismini unuttuğum gruba koyduğum isim.

Lan ben bunların ismini bir öğrenemedim zaten. Önümde oturan bana dönüp konuşmaya başladı "Maydanoz deme duyarsa sıçarsın"dedi ve güldü. Ama ben onu sessiz söylemiştim. Kulakları iyi duruyormuş demek ki. Önüme döndüm ve dersi dinlemeye başladım.

- - -
Saat 20:30. Yorgunlukla zorla da olsa kendimi yatağa atabilmiştim. Okuldan sonra Matematik, tarih ve Fizik kurslarına kalmıştım. Ve bir ton da ödevim vardı. Anlayacağınız annemgilin gelmesi benim için maratonun başlaması demekti. Annem ve babamın gelmesinin üzerinden 1 hafta felan geçmişti. Umarım tekrar giderler. Amin. 3-4 saat uyuduktan sonra ödevlere başlama kararı aldım. 01:00' e alarm kurup üzerimdeki kıyafetlerle yattım.

Alarm sesi ile uyanmıştım. Her nekadar istemesem de mecburi olarak kalktım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra çalışma masama oturdum. Ödevleri çıkarıp masanın köşesine koydum. Ödevler ile ufak bir bakışma sonrasında ödevlerini yapmaya başladım.

Sıra sevmediğim iki dersin ödevine gelmişti. Tarih ve Almanca. Dil derslerini pek sevmem zaten. İstemeye istemeye onlarıda yapmaya başladım. Hayır anlamıyorum geçmişte kalan şeyi neden ezberliyoruz ki. Tamam tarih güzeldir ama benlik değil.

Almanca'yı da bitirmiştim sonunda bee. Yatağın üzerine oturup Telefona uzandım. saate baktığımda saat 4:35'di. Uyumak bugün de haram oldu bana. Banyo yapsam iyi olacaktı da şuanda çok üşeniyorum. Ama kendini kirli hissedersin sen. Oflayarak banyoya girdim. Hızlı bir şekilde vücudumu ve saçımı yıkayıp çıktım. Hızlı dediğimde 30dk felan. Gardolabımı açıp siyah kargo pantolonumu ve siyah-gri desenli kapşonlu sweatimi giydim. Tekrar banyoya girdim. Saç kurutma makinesini alıp saçlarımı kurutmaya başladım. Zaten kısa saçlı olduğum için çabuk kurudu. Telefonumu alıp ders programına bakarken Saate baktım. 05:33. Geç kaldım. Tekrardan. Hızlıca çantamı hazırlayıp odamdan çıktım.

Görevli ablalar kahvaltı hazırlıyordu. Ablaya kahvaltı yapmayacağımı söyledikten sonra dışarı çıktım. Şöför abi kapıda beni bekliyordu. Beni görünce arabaya bindi. Bende bindikten sonra araba hareket etmeye başladı. Şöför abinin konuşması ile ona döndüm "Asya, Ahsen Hanım ve Semih Bey'in acil işi çıktığı için Polonya'ya gittiler ve oradan da Fransa'ya gidecekler. İş için." Evet iş içindi. Son zamanlarda işleri çok yoğun(?) Olduğu için ansızın gidiyorlar. "Ne kadar duracaklar" dedim. Şöför abi "1-2 hafta dediler ama uzatabilirmiş" dedi. 'Anladım' dercesine kafamı salladım. Arabanın durması ile niye durduğuna baktım. Şöför abi gülümseyerek "Geldik Asya"dedi. Neden kısa sürdü ki bu kadar kısa sürmüyordu. Şöför abi "Trafik yoktu ve hızlı geldim Asya. Hadi okula git." Kafamı sallayıp okula doğru gitmeye başladım.

Bahçeye girdiğimde bizim sınıfın bir kısmını bahçede gördüm. Diğerleri de dağılmıştır etrafa. Sınıfa çıkmak için okula giriyordum ki Arda'nın bağırmasıyla oraya döndüm. "Asya gel. Çantanı sınıfa sonra da koyarsın." dedi. İstemediğimi belli eden bir surat ifadesi ile geri önüme dönecektim ki Selin arkamdan gelip beni kolumdan tutarak çemberimsi bir şekilde oturan bizimkilerin yanına sürükledi. Beni bıraktıktan sonra bana en uzak olan tarafa geçip oturdu. Ona 'sen bittin' bakışlarımı yollarken. Kadir konuştu "10/B maç teklif etti. Bence şuanlık gerek yok zaman kaybı ama sizede sorayım dedim." Kadir sınıftaki lerden biriydi işte. Selim "B şubesinin götü zaten havada. Dakka başı maç teklif ediyorlar. Yenilince de 'hile yaptınız' diyorlar boş verin onları" dedi. Selin'de onaylar şekilde "Aynen"dedi.

Maydonoz konu değişsin diye konuşmaya başladı "cumartesi akşam pistte maç olacak. Maç demeyelim de yeteneklerimizi sergileyeceğiz. Bizim grup ve diğer grup olarak. Gelmek isteyen cumartesi akşam 8-9'gibi gelebilir."dedi. Bugün Perşembe'ydi. 2 gün vardı ve annemler evde değildi. Şanslıydım kısacası. Bizimkiler onaylarcası- na sesler çıkartıyordu. Biraz daha konuştuktan -çoğunlukla dinlerdim- sonra zil çalmış ve ben sınıfa çıkmıştım.

Dersler öyle böyle bitmişti. Okuldan çıkıp eve girdiğimde ablaların evde olmadığını gördüm. İyi bir şeydi bu ama çevredeki korumaların sayısı artmış gibiydi. Veya da bana öyle geldi. Boşversene bana öyle gelmiştir. Odama çıkıp pantolonumu çıkarıp gri eşofmanımı giydim. Sweatimi çıkarmama gerek yoktu. Odamdan çıkıp mutfağa girdim. Kendime hızlıca ekmek arası birşeyler hazırlayıp yedim. Karnımın doyduğuna emin olunca kalkıp odama gittim. Kulaklığımı taktım. Telefonumun arkasına bir miktar para koydum. Kaykayımı da alıp evden çıktım. Yeni hareketler denemem lazımdı.

Beğenmeniz dileği ile ~?

hayat yüzüme gülmüyorWhere stories live. Discover now