16. Bölüm

28.8K 621 343
                                    

100 bin olduk çok özel benim için bir iki kişi ile başladığım bu yolda binlerce insana ulaştım. Bu kitabın büyümesinde emeği olan yalnız bırakmayan baştan sona benimle birlikte azimle yürüyen herkese çok Teşekkür ederim umarım daha nice binli okumalarımız olur hedefimiz inşallah 1 milyon olmak bunu da zamanla başaracağımıza inanıyorum iyiki varsınız. Takıntı ailesi olarak sona kadar tam gaz devam edeceğizzz.💗


Gözlerimi açtığımda gördüğüm yüzle nefesim kesildi. Babam namluyu alnıma dayamış bana iğrenerek bakıyordu. Annem köşede oturmuş ağlarken etrafıma baktım. Karanlık küçük bir yerdi.

"B-baba." Gözyaşları içinde ona bakarken yüzüme attığı sert tokat ile başım yana düşmüştü. Annem'in çığlıkları duyulurken dudağımdaki kanın tadını almıştım.

"Namussuz düğünden kaçıp buraya mı geldin? Aklın sıra buralarda birileriyle sürteceksin. Seni bulmasaydım kim bilir kimin koynunda olacaktın ahlaksız." Babam öfkeyle bağırırken bakışlarım anneme döndü. Sessizce ağlıyordu. Sahi insan hiç mi evladına merhamet göstermezdi? Babama dönüp gözyaşları içinde ona baktım.

Kız çocuklarının ilk aşkı babası olurmuş oysaki benim yanına bile gitmeye çekindiğim bir Babam vardı. Ondan sevgi beklemek çölde su bulmak gibi birşeydi. Belkide sevgisiz bir çocuk olarak büyüdüğüm için hayatım enkaza dönüşmüştü.

"Ben evlenmek istemedim. Sana yalvardım. Hiç mi acımadın? Ben sizden kaçarken hayatımı, umutlarımı geçmişi bırakıp kaçtım. Ama sen bir kez olsun iyi misin? Diye sormadın bile." Gözyaşlarım kendiliğinden akarken Babam soğuk bir ifade ile bana baktı.

"Benden bulamadığın sevgiyi dışarıda sürterek mi arıyorsun namussuz?"

"Bey yap-"

"Kes sesini." Babam anneme öfkeyle bağırıp bana döndü. Elindeki namluyu sıkıca tutuyordu.

"Ben dışarıda sürtmedim baba. Sadece hayatımı kurtarmak istedim. Ben de insanım benim de hayallerim umutlarım bir hayatım var."

"Bak hanım duydun mu kızını? Hayatı varmış o da bir insanmış namussuzluk yapmak istiyorum kaçıp yüzünüzü millete karşı eğdirmek istiyorum demiyor gelmiş bize ahkam kesiyor." Bunu söyleyen benim babam mıydı? Ben onun canı değil miydim? Büyüttüğü baktığı evladına bir insan bu lafları nasıl söylerdi?

"Öldür hadi ne duruyorsun? Namussuzum ya yüzünüzü eğdirmişim ya ne bekliyorsun? Sizin yaptığınız çok mu namuslu bir hareket? Zorla kaç yaş büyük adamla beni evlendirmeye çalıştınız. Neden o adamın zevklerini yerine getirmek için mi? Benim bu hayatta tek görevim bir erkeğin eğlencesi olup ona çocuk doğurmak mı baba?" Babam şaşkınlıkla bana bakarken içimden geçenleri düşünmeden dile getirmiştim. Beni bu hale getiren onlardı.

"Hadsiz senin dilin çok uzamış." Babam elini kaldırdığında annem koşarak önüme geçip babamı durdurdu.

"O senin çocuğun bey. Yapma günahtır."

"Böyle uğursuz bir evladım olacağına hiç olmasaydı daha iyi. Bu gece namusumuzu temizleyeceğim." Annem gözyaşları içinde bana bakarken yüzümde buruk bir gülümseme oldu. Babam için evden dışarı çıkmak bile namussuzluk sayılırdı. Şimdiyse ölmem bile onun içindeki nefreti soğutmayacaktı. İleride duran ipleri alıp bana yaklaştı.

TAKINTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin