Under the Same Sky |Taekook|

･✿.｡.:7:｡✿*ﾟ

Merhaba.Nasılsınız?Umarım iyisinizdir.Bu kitaba çabuk çabuk bölüm atamıyorum.Çünki okuma sayları ve oylar düşüyor.Bende buna çok kırılıyorum.Lütfen hayalet okuyucu olmayın oy ve yorumlarınızı yapın.Geç olsada Sevgililer gününüz kutlu olsunnnn.

Jungkook|

"İnanmıyorum ya sana Hyung!"

"Ne?!"

Gözlerimi devirip kafamı cama yasladım.

"Ne ne?Adamı resmen soyduk soğana çevirdik.Ya ileride bunu bizim zararımıza kullanırsa?"

"Hiç bir pık yapamaz"

"Pık ne amk?"

Bakışlarımı Jimin hyunga çevirdim sorusuyla.

"Pık=Bok argosuz konuşuyo sansürlüyodum çikolatalı kurabiyem için sen siktin ortalığı amk kodum."

"H-Hey hey sakinleşin"

Dedim ellerimi sakinleşmeleri için indirip kaldırdım.

"Aile var ne biçim konuşuyom yarram!"

Gözlerimi devirip derin nefes alıp verdim.Başımı cama yaslayıp haraket eden arabadaki yolculuğumuza devam ederken.

"Senin ben taaaaaa-"

"Vardık!"

Dedim bıkkınca onlara bakarak.Hoseok hyung söyleyeceği küfürü sonraya sakladığını söyleyerek mızıldandı.Arabadan inerek dükkana yakınlaştığımızda derin nefes alıp verdim.

"Arka tarafa geçelim."

Diyen Jimin hyungla başımı salladım olumlu anlamda.Arka tarafa geçip kapıyı aralayarak içeri geçtik.Kıyafetlerimizi askılığa asarak iş için önlüklerimizi giyip dinlendik.

"James-"

Diyen Hoseok hyung duraksadı kaşlarını çatarak.

"Bu sesler ne?"

Kaşlarımı çatıp Jimin hyunga baktığımda o da bana bakarak sesleri dinlemeye başladı.Hiç bir şey anlamadığımızda omuz silkeler ayağa kalktım.

"Hadi gidelim."

"Üff!Seninde ne gelse başına şu mal saflığın yüzünden gelecek.Otur şuraya beya!"

Diyen Hoseok hyungla derin nefes verdim gözlerimi kapatarak.

"Hyung'cum kalkın ayağa gidip hazırlıyalım tatlıları felan.Hem duymadımmı önemli konuk gelecekmiş."

"Ay kıçımın kenarı."

"Hoseok senin ağzın bozulmuş ağzın."

Diyen Jimin hyungla onu onayladım.

"Tanınmış bir aile'nin oğlları gelecekmiş.Her kes biliyomuş.Hem şu bir kozmetik markası varya neydi adı...Off her neyse onun Ceo'su tanıyonmu hyung?"

"Ben neden onu tanıyorum amk o beni tanısın?"

Hoseok hyung'un kafasına şapalak atarak ayağa kalkan Jimin hyung ona yaslanan Hoseok'un yere düşmesini sağladı.

"Neyse ne canım...Gidelim hadi!"

Kapıyı açıp bizi yönlendirdiğinde hemen işe koyulduk.Kahveleri ben tatlıları Hoseok hyung,çiçekleri Jimin hyung yerleştirdi.Bende adımlarımı masalara çevirerek tozlarını silmeye başladığımda Jimin hyung elini omzuma koyarak gülümsedi.

"Nasıl hiss ediyorsun?"

Gülümseyerek başımı olumli anlamda salladım.

"İyiyim hyung."