11. Bölüm

9.3K 437 10
                                    

Onlara bir şey demeden yatağıma yattım ve reels izlemeye başladım. Onlar olduğu için rahat olamıyordum ama onların amacı bu olduğu için onları görmezden geliyordum .

Sonunda rahat bir şekilde izlerken birden karşıma kaslı Koreli abiler çıktı.

Reelsi geçsem de ağzımdan çıkan "oha" kelimesine engel olamamıştım .

Yani burada aile vardı neler oluyordu ? Birisi duymuş mu diye kafamı kaldırdığımda hepsinin bana baktığını gördüm.

Rezil olmanın etkisiyle utanıp video izlemeye devam ettim .

Biraz daha vakit geçtikten sonra aşağıdaki kapının açılma sesi geldi .

Balın: Bence kardeşiniz geldi gidin bakın

Asaf: Yok emin olana kadar gitmiyoruz

Aşırı sinirli çıkan sesine anlam veremeyip video izlemeye  devam ettim.

Karşıma gene kaslı bir abi çıkınca kaşlarım havaya kalkmış ama videoyu geçmiştim. Harbi bu kadar kas yapmayı nasıl beceriyorlardı ?

Sinirli bir soluk verilmesiyle kafamı kaldırdım ama sonra tekrar izlemeye devam ettim .

Birkaç dakika sonra kapım çalındığında ilk önce herkes bana sonra kapıya bakmıştı.

Gel dedikten sonra içeriye Umut girmişti.

Ben onu görünce göz devirmiş sonra diğerlerine dönmüştüm

Balın: Kardeşiniz geldi gidebilirsiniz

Umut: Şey ben Balın ile konuşacaktım 

Balın: Lütfen hepiniz odamdan çıkın ve beni rahat bırakın.

Beni umursamadan Umut'a bakmışlardı .

Asaf: Kaç saattir neredesin sen? Niye telefona bakmıyorsun ?

Bu sefer sertçe ayağa kalkmış ve kapıyı açmıştım.

Balın: Son kez diyorum odamdan çıkın. Sizi görmek istemiyorum

Umut: Ben seninle konuşacaktım 

Balın: İstemiyorum! Laftan anlayın ve odamdan çıkın artık !

Hepsine tek tek bakıp dışarıyı işaret ettiğimde dışarı çıkıp tekrar bana bakmışlardı.

Sert bir şekilde kapıyı kapattıktan sonra rahat bir şekilde yatağa yatmıştım .

Sinirimi bozdukları için rahat edemiyordum,  sinirle oflayıp üstümü değiştirmeye başlamıştım.

Pijamalarımı tekrar giyip bu sefer rahat bir şekilde yatağa yattım .

Bu seferde bir şeyler yemek istediğim için ağlamaklı bir suratla odadan çıkıp aşağı indim .

Hepsi salonda oturuyordu ama bu sefer onlara bakmak beni gene sinir edeceği için hiç bakmadan mutfağa geçtim.

Çekmecelerin birinde soya soslu noddle görmüştüm. Bayadır yemediğim için kendime hediye vermeye karar verip iki tane yapmaya başladım.

Sonunda hazır olduğunda küçük bir cips paketi de alıp mutfaktan çıktım.

Hızlıca odama gidip bir film açtım ve yemeye başladım.

Filmin de etkisiyle moralim biraz yerine geldiğinde bu sefer mutlu bir şekilde aşağı inmiştim.

Çöpleri çöpe atıp kirlileri bulaşık makinesine yerleştirmiş ve kocaman bir bardakta su alıp yukarı çıkmıştım.

Bu sefer makyajımı çıkarıp cilt bakımımı yapmış ve perdemi çekip rahat rahat takılmaya başlamıştım.

Biraz süre geçtikten sonra bir şeylerin kırılma sesi geldiğinde ilk başta önem vermesem de bağırma sesi de gelince hızlıca aşağı inmiştim.

Salonda Asaf bağırıyor, Umut yere bakmış duruyordu ve kolu kanıyordu .

Hızlıca yanlarına gittim

Balın: Ne oluyor?

Asaf: Karışma sen !

Birden bana bağırmasıyla irkildim.

Umut'un kolunu görünce hızlıca yanına gittim . O da ağladı ağlayacak gibiydi .

Asaf bir şeyler söylüyordu ama anlamıyordum

Balın: Sus artık Asaf! Görmüyor musun halini kolu kandan gözükmüyor. Biraz düşünceli olun artık.

Benim dediklerimle Asaf susmuş ve bize bakıyordu.

Sizden bir şey olmaz manasında kafamı iki yana sallayıp Umut'u yürütmeye başladım.

Sevmiyordum falan ama bu halde de bırakacak değildim.

Mutfağa gelince ilk başta kolunu ıslak temiz bir bezle silmiş sonra etil alkol uygulayıp sargı bezi ile sarmıştım .

Kafamı kaldırınca dolu gözleri ile bana bakan Umut'u görmüştüm. Birden beni kendine çekip sarılmıştı. İhtiyacı olduğunu bildiğim için ben de sarılmıştım .

Sırtını sıvazlayıp ayrılmış ve sonra son kez bakıp oradan ayrılmıştım.

Balın hizmet saatinin sonuna gelmiştik ve benim şimdi huzurlu bir şekilde video izlemem gerekiyordu.

İnsanda huzur bırakmasalar da bebek bisküvisi ile bunu sağlayabileceğimi düşünüp tekrar aşağı inmiş ve bir tabağa süt ve bebek bisküvisi koyup tekrar yukarı çıkmıştım.

Bitirince aşağı inip bırakmış ve sonra dişlerimi fırçalayıp yatmıştım. Sonuç olarak yarın okul vardı .

Okul forması etek ve gömlekten oluşuyordu. İlk başta sevmesem de etekler hem şort etekti hem de krem, siyah veya gri şeklinde tercih edebiliyorduk . Ayrıca soğuk zamanlarda gömleğin üstüne başka bir şeyde giyebiliyorduk .

Ama yazın kısa kollu gömleğin üstüne ceket de almamız gerekiyordu .

Ama bence güzel bir formaydı , okulun da forma kadar güzel olmasını ümit ederek gözlerimi kapatmıştım.

Üvey Mutluluğum /Abilerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin