Dile Kolay 24 yıl...
Zorluklar ve acı içinde geçen yıllar.
Asel gerçek ailesini bulduğunda neler yapacak ve neler yaşayacak?
Abileri ile iyi anlaşabilecek mi?
Onlara uyum sağlamak için geç mi kaldı, yoksa hiçbir şey için geç değil mi?
•Şahsıma aitti...
Miran'da nereden geldiğini anlamadığım büyük bir enerjiyle "Hoşbulduk Ayşe abla bizimkiler içerde mi?" Dediğinde Ayşe hanım başını sallayarak "İçeride oğlum." Dedi. Miran başını sallayarak içeri doğru yürüdüğünde bende arkasından yürüdüm.
Yine o odun Savaş'ı göreceğimin mutsuzluğunu yaşıyordum.
Salondan içeri girdiğimde tüm Akhanları görmüştüm. Miran bağırdı "Canım ailem biz geldik!" Hepsinin bakışları bize döndüğünde Savaş ve Açelya dışında hepsi "Hoşgeldiniz." Dedi.
"Nasılsın Asel?" Diye soran Korhan'a döndü bakışlarım aynı gerginlikle konuştum. "İyim Korhan sen, daha doğrusu siz nasılsınız?" Diye sordum.
"Sen gelene kadar çok iyiydik." Diye mırıldanan Açelyayı duyduğumda hızla ona döndüm ve cevap verdim. Artık bu kadının laflarının altında kalmak gibi gibi bir niyetim yoktu.
"O zaman gidebilirsin Açelya." Dediğimde şuana kadar sessiz kalan Savaş sert sesiyle konuştu. "Sen kimin evinden kimi kovuyorsun?! misafir olduğunu ve geldiğin yeri unutma!" Dediğinde aynı sertlikle ona bakmaya başladım tam konuşacaktım ki Aras'ın sesini duymuştum.
"O misafir değil abi. En az senin benim kadar oda bu evin sahibi." Dediğinde bakışlarım ona döndü bana gülümseyerek bakan Aras'a aynı şekilde hafifçe gülümsedim. Savaş ise sadece göz devirmekle yetinmiş ve şaşırtıcı şekilde bu sefer cevap vermemişti.
"Kahvaltı yaptın mı Asel?" Diye soran Polat'a gözlerimi çevirdim ve başımı sağa sola sallayarak cevap verdim.
"Hemen senin için, yemek odasına Defne kahvaltı sofrası kursun. Aras oğlum haber verirmisin Defneye."
Aras hızla ayağa kalkarak odadan çıktığında bakışlarımı Polat'a çevirdim.
"Hiç gerek yoktu teşekkür ederim." Bana içten bir şekilde kocaman gülümsedi ve "Gerek vardı tabii ki. Seni aç bırakacak değiliz. Hem burası seninde evin istediğin zaman istediğin gibi kullanabilirsin her şeyi." Dediğinde gülümsedim ve ona tekrar teşekkür ettim.
O sırada Savaş birden ayağa kalktı ve konuştu. "Sizin sohbetinize doyum olmaz ben artık gidiyorum işlerim var. Akşama yemeğe Berkan geliyor haberiniz olsun." Diyerek odadan çıktı.