BÖLÜM 1

227 27 201
                                    

Merhaba arkadaşlar.

İlk bölümle karşınızdayım. Biraz heyecanlıyım.

Wattpad klasiklerinden olan ve kitaba başladığınız tarih ve saati alalım.

Ve sizi bölümle başbaşa bırakalım.

Satır arası yorumları yaparak beni motive edin. Ayrıca bölüme başlamadan oylarınızı alayım (;

Keyifli okumalar dilerim 🖤

                           BÖLÜM 1

                           BÖLÜM 1

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Başım ağrıyordu. Son bir gündür otobüste yolculuk yapıyor, tabiri caizse ben diye birşey kalmamıştı. Uçaklardan korktuğum için hiçbir zaman binemez, en uzak şehre bile henüz arabam olmadığı için otobüsle gitmek zorundaydım. Bu yüzden bu dayanılmaz yolculuklar benim için bir işkenceden farksız olmuyordu. Çünkü uzun otobüs yolculukları ben de hiçbir şey bırakmayarak midesinde bulunan herşeyi çıkarıp, gideceğim yere kadar kusar dururdum. Birgün tamamlanmıştı. Artık tamamen halsiz düşmüş, başımı koltuğa yaslayarak otobüsün camından dışarıyı izliyordum. Henüz sabahın erken saatleri, herkesin uykuda benim ise bir gram bile uyumamamın acısını çıkardığım dakikalardaydık. Gözlerim ağrıyor, sulanıyor ve artık uyku uyku diye benden dileniyordu.

Yanımda oluşan hareketlenme ise yanımdaki koltuk arkadaşımın da benimle bu konuda arkadaşlık ettiğini öğrendim. O da uyuyamamıştı.

Hemen önüme uzatılan salatalık ile buna emin olmuştum.

"Kizum al ye. Vallaha midene çok iyi gelecek. Öldin kizum öldin."

Salatalığa baktım sonra yönümü salatalığın sahibi olan yaşlı nineye çevirdim. Bıkmıyordu yahu! Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu.

"Nine biliyorsun artık, olmuyor. Onu yediğim gibi çıkarırım. Buna artık hiç kimse hazır değil. Ne dersin?" İyi niyetini anlıyordum. Ama o da beni anlamalıydı.

Ben yolculuk yaparken su bile içemezdim ki... Zaten yolculuk boyunca kusarak milleti rahatsız etmiştim, daha fazlasına hiç gerek yok. Bu yolculuk hikayesi onlara bir ömür yeterdi.

"Kizum al al. Vallaha iyi gelecek. Bak gör, hiçbir şeyun kalmayacaktur." Of of, of ki ne off. Bıkmıyordu. Zaten herşey yeterince zordu. Bir de sen zorlaştırma be nine.

Onu kırmadan aldım elindeki salatalığı, sabahın henüz beşinde katır kütür yedim. Güzeldi, misti, tazeydi hatta hayatımda yediğim en güzel şeydi. Birkaç kişi uyanmış benim sesli sesli yediğim salatalıkla aşkımı seyre dalmıştı.

"Hmmm" diye ayıplı mayıplı sesli sesli sesler çıkarmıştım.

"Nine... Sen bana cennet sebzesi falan mı getirdin ne ettin?" Yaşına başına bakmadan henüz gök aydınlanmadan bastı kahkahayı. Olmuyor ama be nine.

RûhefzâWhere stories live. Discover now