Yarbay Aşkı Farklı Olur [ Texting ]

| 27 |

Sabah alarm sesleri ile gözlerimi açtım. Hızlıca kalkıp alarmı kapattım. Sessiz adımlar ile lavobaya gittim. İşlerimi halletim ve tekrar yukarıya çıktım.

Üstümü giyindikten sonra sade bir makyaj yaptım ve saçlarımı ördüm.

Yatağımı kapattım ve yavaş adımlarla aşağıya indim. Gözlerim Barış'a kaydığında hala uyuduğunu gördüm. Köpeğim ise uyanmıştı. Onun için biraz mama koydum.

Ardından Barış'ın uzandığı koltuğun baş kısmına ilerledim. Uykulu haliyle bile çekici gözüküyordu. Çene kasları hala sıkı duruyordu.

Omzuna dokunduğum gibi hızlıca bileğimi tutup sıkmıştı.

"Ah! Bileğim!" Dedim acılı sesim ile. Gözlerini açtığı gibi ayağa kalktı. Bileğimdeki elini bıraktı.

"Kızım öyle sessiz gelinir mi? Asker adamım ben en ufak şeye uyanırım. Bir an farklı bir şey sandım sende kusura bakma." Demişti bir çırpıda.

Yani haklıydı aslında, asker adamdı sonuç olarak bu konuda hassas olmalıydı. Sonuç olarak düşmanın nereden geleceği belli değil.

Kafamla onayladım onu. Bana bir kaç adım atıp yaklaştı. "Çok acıttım mı?"
dedi sakin ve huzur veren sesi ile..

"Çok değil." Demiştim. Oysa bileğim şuan neredeyse morarmıştı. Fazlasıyla sızlıyordu. Allah'tan bugün izinliydim.

Kafası ile beni onaylayıp bileğimi elinin için aldı ve öpücükler kondurdu. Ardından lavobaya ilerledi.

"Dışareıya gideceğiz!" Dedim hafif yüksek sesle. Baş parmağını kaldırarak "okey" işareti yaptı.

Yattığı koltuğu düzenledim bende, üstündeki battaniyeyi katladım ve koltuğun köşesine koydum. Arından minderleri düzelttim. Yerde duran hediyelere gözüm iliştiğinde, onlara adımladım.

Hepsini tek tek kutularına koydum. Ve camın olduğu köşeye bıraktım. Bugün 2. Bir bavul daha alıp hediyeleri içine koyabilirdim.

Arkamdan gelen ses ile arkamı döndüm hızlıca. Barış duş almış, ıslak saçları ile bir farklı görünüyordu. Üstünde siyah gömlek altında ise siyah bir pantolon vardı. Gömleğinin ilk üç düğmesi açıktı. Boynunda bir kolye vardı.Masada duran saati bileğine taktı. Arından telefonunu pantolonunun arka cebine koydu.

"Öyle süzmek güzel geldi herhalde?" Dediği şey ile gözlerine baktım. Sırıtıyordu. Sesi de dalga geçer gibi çıkmıştı.

"Yo, süzmüyordum." Dedim itiraz ederek. Oysa çok yakışıklısın tabi ki süzeceğim demek isterdim..

"Tabii,tabii. Hadi çıkalım." Dediğinde ikimizde kapıya doğru ilerledik. Maalesef köpeğimi evde bırakmak zorundaydık.

***

Taksiden indiğimizde büyük bir kahvaltıcının önündeydik. İçeriye adımladık.

Beni gören çoğu kişi gülüyor aynı zamanda şaşırıyordu çünkü bu zamana kadar ilişkim olmamıştı. Yanımda ilk defa erkek görülmesi taraftarlar tarafından pekte normal değildi.

Dışarıda ki balkonun en kuytu köşesi ama buna rağmen hala mükemmel bir manzaraya sahip olan masasına oturduk.

Ortaya bir serpme kahvaltı söylemiştik. Kahvaltı geldiğinde bir kaç tane fotoğraf çektim. Ardından Instagram'a attım.

@derinozturk
Köy kahvaltısı?

@ebrarkarakurt18 - Biz cehalet yaşayalım kız mis gibi sofra çeksin..

Ebrar'ın anında attığı yoruma güldüm. Arından Barıştan beni çekmesini istedim. Beni kırmayıp çekmişti. Onu da Instagram'a attım.

@derinozturk
Bize afiyet olsunnn🤍😋

Yemeklerimizi bitirdiğimizde sofra kaldırılmıştı. Barış ise elimi tutup masanın üstüne kafasını koydu. Bu anıda çekip Instagram'a attım.

@derinozturk
Şşş🤭

***

Valla yazarken yoruldum..

Nasılsınız?

Hafta sonu nasıl geçiyor?

Yeni bölüm salı günü🤍

Oylamayı unutmayın ⭐