0.0

3.8K 208 1K
                                    

"Bu hikayede baştan sona her bir satır kurgudan ibarettir. Gerçek hayattan esinlenme içermez."

Küçüktüm babam televizyonu, açar haber izlerdi. Bende onunla birlikte oturur ne izliyor diye bakardım o gün bir haber düştü televizyona, şehit haberi.

O zamanlar şehit ne demek anlamazdım babama sordum;

"Baba şehit ne demek." Babam bana acılı bir tebessüm ile cevap verdi.

"Şehit çok ayrı bir şey kızım, onlar bizim canımız kanımız. Onlar olmazsa biz yokuz biz onlara her şeyimizi borçluğuz."

Diyorum ya küçüktüm anlamamıştım. Lakin şimdi çok iyi anlıyordum.

Artık benimde Ağabey'im askerdi. Şu anlarda görevleri sık olduğu için sınırlarda göreve çıkmıştı. İlk asker olacağını söylediği an çok ağlamıştım sadece ben değil tüm mahalle ağlamıştı. Herkesin dilinde şu cümle vardı.

"Çocuğum sen babana camdan aşağı bayrak mı astıracaksın?" Kısacası sen şehit mi olacaksın?

Bundan çok korkuyordum, abimin terörist dediğimiz şerefsiz döl israflarına kurban gitmesine çok korkuyordum. Abim hep "öleceksem şehit olarak öleyim." Der ve Annemi ağlatırdı. Annem az abartan bir insan olduğu için çok az ağlardı(!)

Babam, abimin bu kararına saygı duymuş, ardından onu omzundan öperek kutlamıştı. Şehit olmak basit bir mertebe değildi. Şehit olmak tüm ölümlerin üstüydü.

Ha, bu arada söylemeyi unuttum ama benim ağbeyim Kıdemli Üsteğmen Mert Altunç'du. Övünmek gibi olasın ama salağın ayrı bir karizması vardı.

Her görev dönüşü, beni öpmeden yatağına girmeyen bir salaktı kendisi. Eskiden yani ergenken asla anlaşamazdık. Saç baş birbirine girer en sonunda ağlayarak annemin yanına giderdik. Üstüne birde ondan dayak yerdik.

Mavişim ile çok çılgın anılarımız olmuştur. Birbirimizi camdan atmak, denize gidip birbirimizi boğmak, elinde delici bir şeyle kovalamak gibi çok sakin bir çocukluk geçirmişizdir.

Böyle anlattığıma bakmayın o bir tek bana kıyamazdı, yada ben öyle düşünüyorum çünkü bana attığı son darbe hayatımı tepe-taklak etti.

Mavişim gözlerini açmamak üzere yumdu.

Mavişim Vatanı uğruna şehit oldu.

Hayatta severek yaptığım tek bir şey vardı oda mesleğim. Küçüklük hayalimi bu yaşımda gerçekleştirmiştim. Şimdi ise ağır bir hastamı tedavi etmiş, eşinin dualarını dinliyordum.

Askerdi, 35 yaşında bir vatan sever. İki çocuğu olan bir vatan sever. Buraya ilk geldiği zaman kalbini sıyıran bir kurşun ve boşluğuna yediği iki kurşun ile gelmişti. İç kanaması vardı gözlerini bir daha açmamak üzere sımsıkı yummuştu.
Elinde bir fotoğraf, yeni doğmuş bebeği.

Derin bir nefes alarak hastamın yanına doğru ilerledim. Son kontrollerini yapıp çıkış için onay verdim. İçeride iki tane daha asker vardı. Arkadaşlarını yanlız bırakmayan iki asker.

Ardından kapı çaldı ve içeri doktor arkadaşım girdi. Bana acıyan gözlerle bakınca ona ne oldu gibisinden kafamla işaret yaptım. Yeşil gözleri dolu dolu baktı yüzüme.

"Damla biz biraz dışarıda konuşalım mı?" Dedi. Sanki acı çekermiş gibi bir hali vardı. Başımı sallamakla yetindim.

Hastane koridorlarında ilerlerken ikimizdende çıt çıkmıyordu. En sonunda çıkış kapısına geldik ve bahçeye çıktık. Bulduğumuz her hangi bir banka oturduk. Dolu gözlerini bana dikti. Baktı, baktı ve gözünden bir damla yaş aktı.

"Kızım ne olduğunu artık söyleyecek misin?" Söylemeseydi. Keşke söylemeseydi.

"Sakin ol ama tamam mı Damla?" İşte o an kalbime bir sızı düştü. Düştüğü gibi her yerimi yaktı.

"Tamam," diyebildim sadece.

"Abin girdiği çatışmada şah damarından vurularak olay yerinde şehit düşmüş."

Tek bir cümle,
O gün beni yıkan tek bir cümleydi.

O gün abimin şehit düştüğünü öğrenmiştim ben. Canım çıkana kadar ağlamıştım. "yalan söylüyorsunuz!" diyip bilmem kaç yüz defa aramıştım, hat hep meşkuldü.

Ardından beni morga götürmüşlerdi.
Orada görmüştüm gerçeği.
Orada duymuştum Annemin acı dolu feryadını.

Sonrasında komşularımızın dediği gibi oldu. Babam kendi elleriyle camımızdan aşağı bayrak astı. Bayrak bas bas bağırıyordu, Bu evde şehit var!

...

Başlangıç Tarihi:

Giriş bölümü ile karşınızdayım.

Niye böyle bir giriş yaptım?
- Kızımızın, abisinden kaynaklı Asker tramvası var. Söyle bir durum sanki tüm askerleri öldürecekmiş gibi. Korkuyor bir tane daha şehit düşmesin diye Asker hasta bakamıyor. Lakin durumlar istediği gibi gitmeyecek.

İlk bölüm istendiği için hızlı bir giriş yapmak istedim.

Yazılım ve noktalama yanlışım varsa Affedin.

İlk bölümü en kısa zamanda atacağım

Dağ Tanrısı Where stories live. Discover now