#18 (final)

2.4K 197 96
                                    

Geliyor gelmekte olaan


















Iki yıl sonra:

"Jisung! Minji susmuyor!" Ağlamaklı bir ses çıkararak konuştuğunda güldüm. Çilek doğramayı bırakıp mutfaktan çıktım ve yanlarına gittim.

"Aç mı acaba?" Ağlayan minik bebeğimi beşiğinden alırken bir yandan da Minho'yla konuşuyordum.

Kucağıma gelince biraz sussada, hala mızmızlanıyordu. "Bilmiyorum ki" endişeyle mırıldandığın da gülümsedim ve Minji'yi kucağımda bir kaç kez zıplattım.

Minho bebeğe mama hazırlayacağı hakkında bir şeyler söyleyip yanımdan ayrıldı ve mutfağa girdi. Bende o kızımın susması için onunla oynamaya devam ettim.

Şu birkaç yılda çok fazla şey olmuştu. Kuruluşun kapanma nedeni, sonunda polislerin sağlam kanıt bulmasıydı. Ellerine geçen ilk fırsatta orayı kapatıp bizi evlere yerleştirmişlerdi.

Bundan bir yıl önce de, ilk görevim de gördüğüm adamın babası olduğunu öğrenmiştim. Bunun için ona fazlasıyla kızdığımı hatırlıyorum.

Bana söylememesine kırılmıştım. Baya bir süre kavgalı kalsakta, dayanamayıp barışmıştık. Konuşup anlaşmaya çalışmıştık ve o zaman kızmakta haksız olduğumu anlamıştım.

Minji'ye gelirsek, o sokakta bulup evlât edindiğimiz küçük kızımız. Ona isim bulmaya çalıştığımızda ikimizin isimlerini birleştirmistik. Minho'nun 'min'i ve Jisung'un 'ji'si. Bizim icin anlamlı bir isimdi. Fazlasıyla mutluyduk üçümüz de.

Minho elinde mama ile geldiğinde düşüncelerimi bir kenara bırakıp minji'yi bebek koltuğuna oturttum. Minho ona yemek yedirmeye çalışırken, Minji ellerini çırparak oyun oynuyordu.

Kapı pervazına yaslanip gülümseyerek onları izlemek, bana huzur veren şeylerden biriydi. Onlar benim her şeyimdi.

Geri kalan tüm zamanımı onlarla geçirmiştim. Beraber pasta yapıp Minji ile oynamıştık. Ikimizde bu durumdan şikayetçi değildik. Kızımıza fazlasıyla bağlıydık.

Günün sonunda, yine Minho'ya sarılarak uyumuştum. O saçlarımla oynarken bir yandan da, odamızda ki küçük pencereden yıldızları izliyorduk. Iki yıl önce olduğu gibi.

Başımı omzundan kaldırıp ona baktığımda bana döndü. Gülümseyip dudağıma minik bir buse kondurdu ve daha sıkı sarıldı bana.

Yüzümde ki gülümseme her an artarken tekrar başımı omzuna koydum. Minho'nun kokusu şüphesiz duyduğum en güzel kokuydu. Bana fazlasıyla huzur veriyordu.

"Seni seviyorum güzelim."

"Bende seni seviyorum." Ona daha fazla sokulurken gözlerimi kapattım ve kolları arasında uykuya bıraktım kendimi.




















Partneri bir an önce bitirmek istiyordum. Çünkü taslakta iki ve şu an yayınlanmış bir ficim var.

Partner benim ilk ficlerim arasinda. Her ne kadar yazamasam da benim için önemi bir kitapp

Belki sonra düzenlerim bilmiyorum. Çünkü dediğim gibi partner benim ilk ficlerim arasında ve hatalar olabilir

Partner // MinsungWhere stories live. Discover now