#1

10.4K 512 505
                                    

Bölüm şarkısı:
              Grondson- Blood Water
(Medya da var.)

⚠️UYARI⚠️
Bu fic, şiddet, tranva, psikolojik bozukluklar ve kan içerir.
Rahatsız olacaksanız okumanızı önermiyorum.































Dokuz yaşındaydım, kendi öz ailemden kaçtığımda. Kendimi sokağa titreyerek attığımda.

On bir yaşındaydım, elime oyuncak diye silah tutuşturulduğunda. Fiziksel ve psikolojik şiddet görerek eğitim aldığımda.

On üç yaşındaydım, o adam tarafından taciz edildiğimde. Ve o adamı öldürdüğümde ise on dört yaşındaydım.

Ve şimdi, yirmi yaşındaydım. Eğitimlerden sonra ilk katil olduğumda.

《.》

Fazlasıyla yüksek seste açılmış şarkı, insanların gürültülü sesleri ve köşede yiyişen çiftler... Ne kadar da rahatsız ediciydi, değil mi? Oldum olası yüksek sesten nefret ederdim. Yüzümü istemsizce buruşturup bana söylenilen masaya doğru ilerledim. Etraf ağır bir şekilde alkol kokuyordu ve insanlar fazlasıyla sarhoştu.

Koltuğa rahatca yayılıp telefonumu çıkardım. Tuş kilidini açıp mesajlara girdim ve bana söylenilenleri okumaya başladım.

05 *** *** ** **
Işte ilk görevin Han.
Bu gece gideceğin bara bir adamı gelecek. Onunla samimi olmanı ve telefon numarasını almanı istiyoruz.

Bu görevde yalnız olmayacaksın, yanında Lee Know olacak. Saçları mor, gözleri siyah ve sende olan bileklik onda da var. Bu şekilde tanıyabilirsin.

Adres: *********

Mesajları okurken istemsizce göz devirmiştim. Bu kadar anlatıp boş yapmaktansa, direkt fotoğrafını falan atabilirdi. Bıkkınlıkla nefes alıp telefonu cebime koydum. Insanı uğraştırıyorlardı.

Onu bulabilme umuduyla gözlerimle etrafı taramaya başladım. Artık gerçekten çok sıkılmıştım buradan, boğucu bir havası vardı. Görev bir an önce bitsin istiyordum.

Kapıdan giren beden ile bakışlarımı oraya diktim. Gözlüğümü düzeltip incelemeye başladım karşımda ki adamı.

Mor saçlar, Siyah gözler, beyaz ten ve bende ki bilekliğin aynısı. Bu kesinlikle oydu. Lee Know.

Bakışları sanki onu izledigimi hissetmiş gibi anında beni bulduğunda yanıma ilerlemeye başlamıştı bile. Sarhoş ve dans eden insanları geçip yanıma ulaştı ve aynı benim gibi koltuğa yayıldı.

"Selam. Han sen olmalısın." Dedi yarım ağız sırıtarak. Bir yandan da beni inceliyordu. Cevap vermeden sadece başımı sallamakla yetindim.

"Gerçekten de az konuşuyorsun değil mi?" diye mırıldandı önüne dönerken.

"Eee, kimi keseceğiz?" Ukala tavrına göz devirirken, içimden neyin içine düştüğümü sorguluyordum.

Partner // MinsungWhere stories live. Discover now