İNCİ

7

İNCİ

İnci:

İnci: Nasılsın canımın içi?

İnci: Ben yazmazsam günün çok kötü geçermiş diye düşündüm de yazdım hemen. (11:34)

Polis Ahmet Emir'cim: iyiyim inci sen nasılsın (14:43)

İnci: İyiyim benn

İnci: Okula da gitmedim bugün süperim yani

Polis Ahmet Emir'cim: Neden gitmedin okula, öğrenciliğinin çoktan bittiğini düşünüyordum

Polis Ahmet Emir'cim: Öğretmen olarak okulu ekmen ne kadar doğru?

İnci: Oha Ahmet Emir ya annem gibi

İnci: Öğretmen benim herhalde, herkesten çok düşüneceğim çocuklarımı

İnci: Allah allah iki kelime laf ettirmiyorsun sende

Polis Ahmet Emir'cim: Pardon neye sinirlendin sen şu an?

İnci: Bugün etkinlik gibi bir şey vardı okulda ve bana gerek yoktu.

İnci: Hem staj için gelenler ne yapacak ben varsam? Öğrensinler azıcık bir şeyler canım.

Polis Ahmet Emir'cim: Evet ama senden öğrenmeleri gerekmez mi?

İnci: Sus gerekmez.

İnci: Hem sence kafama göre izin kullanabilir miyim hiç? Küçücük çocuklarını bize emanet ediyor insanlar.

İnci: Yani bu senin 'of gitmeyeyim bugün göreve' demenle aynı şey.

Polis Ahmet Emir'cim: O kadar aynı şey ki ne desem bilemedim şu an.

İnci: Deme bir şey tamam ya

İnci: Canım sıkıldı ondan yazdım sana da

Polis Ahmet Emir'cim: peki

Polis Ahmet Emir'cim: Can sıkıntın geçti mi?

İnci: Hayır

Polis Ahmet Emir'cim: Elimden bir şey gelmez gibi.

İnci: Hiç geleceğini düşünmemiştim ki zaten Ahmet Emir.

İnci: Öylrsine yazfım

Polis Ahmet Emir'cim: anlıyorum gitmem gerekiyor mesai saatindeyim.

İnci: Biliyoym kolay gelain

Görüldü  ✅ ✅

Bugün evine girerken görmüştüm aslında onu. Girmiş ve evden çıkamamıştı bir daha. Öyle demişti, neden öyle demişti? Sormamıştım ama meraktan ölebilirdim her an.

Karnım acıktığı için hazırlanıp evden çıktım markete gidip malzeme aldıktan sonra fırında makarna yapacaktım.

Hem çok seviyordum hem de oyanalanacak bir şeylere ihtiyacım vardı.

Ayakkabılarımı giyip kapıyı kapattığımda üst kattaki komşularımın bağırış seslerini duydum. Genelde böyle sesler duyuyordum ama uzun sürmeden kesiliyordu.

Evli ve 2 çocuklu bir aile yaşıyordu ve anne kadın biraz sinirliydi gözlemlediğim kadarıyla. Çocuklar bahçede oynarken de sürekli onlara bağırıp çağırıyordu.

Seslerin kesileceğini düşünerek apartmanın kapısına doğru adımlamaya başladım. Arkamdan kapıyı biri tutunca sıçramıştım çünkü tam kapatırken tutmuş, kendine doğru çekmişti.

"İyi misin? Korkuttun beni Egemen." diyerek saçlarını okşadım. "İnci abla, galiba babam anneme vuracak. Bir şey yapabilir misin sen? Yoksa polislere söylemeye gideceğim." dediğinde gözlerim telaşla açıldı. "Korkma bir tanem tamam mı, ben şimdi size gideyim sende karşıdaki polislere söyle." dediğimde kafasını sallayıp direkt koşmaya başladı.

Bende hiç vakit kaybetmeden merdivenleri tırmanıp kapıyı çaldım.

Kapı çalar çalmaz açılmıştı ve adını bilmediğim ama anne kadın diye hitap ettiğim kadın kapıyı açıp bana gitmem gerektiğini söylemişti.

"Egemen söyledi, polislere haber vermeye gitti iyi misiniz?" diye sorduğumda gülerek konuşmaya başladı. "İnci, çok utandım şu an. Kusura bakma olur mu? Eşimle yaşadığım özel ilişkiye bu kadar kişinin tanık olacağını düşünmemiştim. Egemen'i bahçede sanıyorduk." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Emin misiniz? Size vuracağından bahsetti." dediğimde eliyle ağzını kapattı. "Siz gençler 'dirty talk' diyorsunuz." dedi ve daha fazla onu dinlemek istemediğime karar verdikten sonra özür dileyerek çıktığım merdivenleri bir bir inmeye başladım.

Egemen bir de polislere söylemeye gitmişti. Ahmet Emir'in gelebileceğini düşünüp telaşlandıktan sonra bahçede arkadaşlarını görüp sakinlemiştim.

Durumu onlara nasıl anlatacaktım bilmiyordum ama benim utanacak bir şeyim de yoktu sonuçta.

Polis memurlarını apartmana girmeden önce durdurup, konuşmaya başladım. "Şey," dediğimde adının Murat olduğunu Ahmet Emir'i stalklarken öğrendiğim adam konuşmaya başladı. "Ney hanımefendi?"

"Ben," dedim. "Az önce gittim yanlarına, konuştum gördüm yani. Çok iyiler ikisi de. Gidip bakmanıza gerek yok." öksürüp kafamı salladım.

"Üniformanızı mı giymediniz?" diye sordu bana. "Yok öğretmenim ben." diyerek bozuntuya vermedim. "İyi o zaman işimizi öğretmeyin bize." diyerek beni ezip geçmişlerdi resmen.

Aman bana neyse diye düşünerek evime geri çıkacağım sırada Ahmet Emir'i karşıdan koşarak gelirken görmüştüm. Bana doğru koşuyordu, yani tamam binaya geliyordu ama bana geliyor gibi hayal edecektim ben.

Ama o her zaman olduğu gibi beni umursamadan yanımdan geçip gitmişti.

Omuzlarım aşağı düştüğünde üzülerek evime çıktım. Kapıyı açıp gireceğim sırada yanımda Egemen'i fark edip gülümsedim. "İnci abla sende duracakmışım." dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım. "Gir içeri yavruşum." diyerek içeriye girmesini bekledim.

Egemen içeriye girdiğinde bende sakince ayakkabılarımı kapının önünden alıp içeriye koyuyordum. Murat'ın "iyi akşamlar öğretmen hanım." dediğini duyana kadar tabi.

^^

Dirty talk abla anladım.