7.Bölüm

258 13 1
                                    




Ateş ile olan konuşmamdan sonra ağzım kulaklarımda etrafta dolaşıyordum. En azından bu sefer kestirip atmamıştı. Büyük ihtimalle amacı sadece kim olduğumu çözmekti. Yine de konuşmaya devam etmesi benim açımdan mutluluk verici bir olaydı.

Üstümü giyinip aşağıya kahvaltıya indiğimde annemlerin çoktan çıktığını fark ettim. Çıktıklarını söylememişlerdi. Ateş'lerin geldiği akşam babamla biraz atışmış, onlar gittikten sonra da kavga etmiştik. Ben onun bana çocukmuşum gibi davranmasından sıkıldığımı söylerken o ise yanlış anladığımı ve abarttığımı söylüyordu.

Şu an düşünüyordum da, bu olayın bu kadar büyümesinin sebebi o konunun Ateş'in yanında açılmasıydı. Ben zaten onun beni çocuk olarak görmesinden korkarken onun yanında böyle bir konunun geçmesine çok sinirlenmiştim. Haklıydım ama fazla uzatmıştım.

Dersten sonra babamın yanına uğramayı aklıma not ederek evden çıktım.





Ders 3.30 saat sürmüş ve sonunda bitmişti. Babamın yanına uğramadan önce Tuçi ile yemek yemeye gelmiştik. Tuçi yani Tuğçe benim en yakın arkadaşım hatta kardeşimdi ve Ateş'ten haberi olan tek kişiydi. Aynı üniversitede olsakta Tuğçe moda tasarım okuyordu.

"Ben sana demiştim pes etme diye, bak şimdiden yumuşamaya başlamış bile."

Tuçi'nin sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm. "Yani amacı kim olduğumu anlamak sadece ama olsun." dedim. Tuçi bir süre düşünceli bir hal aldıktan sonra, "Benim anlamadığım sana neden bu olayı sorması, yani Cansu olarak sana sormuş ya." dedi.

"Bilmiyorum ki, mesajda da sorduğu gibi numarasının benim verdiğimi düşünmüştür." dedim dudağımı bilmem dercesine sarkıtarak. "Yine de saçma geldi Cani ya hem sana konuşma devam ederse haber vereceğini söylemiş, ama vermedi değil mi? diye sordu.

"Vermedi."

"İşte bir garip geldi nedense bilemiyorum Cani. Acaba Mete'lere falan söylemiş midir? diye sordu. " "Sanmam, 4'ü en yakın arkadaş ama Ateş genelde her şeyini anlatmaz." dedim.

Tuçi şaşırarak yüzüme baktı. "Sen nerden biliyorsun kızım? Kendinde diyorsun 4'ü yakın arkadaş diye." dedi. "Of Tuçi ya, Ecem'den falan biliyorum ve de babamdan." dedim oflayarak. Tuçi konuşmaya devam edecekken telefonum çaldı. Babam arıyordu.

"Efendim dünyanın en mükemmel babası." diye açtım telefonu. Yalakalık şart.

"Oo bakıyorum da birilerinin siniri geçmiş, bende sabah seni göremeden evden çıktığım için hastaneye gelsene diyecektim. Akşama uçağımız var karşılaşamayız belki, seni görmeden gitmek istemiyorum." dedi.

"Bende şimdi çıkıyorum okuldan zaten hemen geliyorumm." dedim en tatlı bulduğum sesimle.

Babamda gülerek tamam dedikten sonra telefonu kapattık. Tuçi'ye bakarak "Hadi gidiyorum ben, akşam bize geliyorsun unutma." dedim. Tuçi gülerek, "Sende babana bana çocukmuşum gibi davranma diye kızıyorsun hem de yalnız kalamıyorsun." dedi. Doğru söylüyordu, kocaman evde yalnız başıma hemde gece... Bu kadar korkuyorsan korku filmi izlemeyi mi bıraksan acaba Cansu'cuğum?

"Gelme tamam istemiyorum." dedim küskün bir tavırla. Tuçi gülerek taklidimi yaptı, "Golmo tomom ostomoyorum vivivi." dediğinde ona dönüp gözlerimi devirdim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Arkamdan hala kahkaha atıyordu.





Hastaneye geldiğimde direk babamın odasına çıktım. Odada yoktu. Ameliyatta olduğunu öğrenince Ecem'in yanına gidecektim ki onun da ameliyatta olduğunu öğrendim. O sıra da koridorda Ateş ile karşılaştık. "Bakıyorum da birileri babasını ziyarete gelmiş." dedi gülümseyerek. Kalbim şimdiden hızlanmıştı bile, belli etmemeye çalıştım.

KALP DOKTORU (Texting)Where stories live. Discover now