25

3.2K 203 139
                                    

| Erdem |

*

Çok gergindim... O kadar gergindim ki, lavman yapa yapa götümde bağırsaklarımda derman bırakmamıştım amına koyayım. Altta olmanın en çok da bu yanından nefret ediyordum. Hazırlıklı olmak gerekiyordu. Bağcılar apaçileri gibi hazırlıksız da seks yapabilirdim; ama ben olası tatsızlıkların önüne geçmek ve Ali'ye unutulmaz bir deneyim yaşatmak istiyordum. (Y.N: Lavman, eczanede satılan bir aparat. Genelde kabız olan insanlar bağırsaklarını temizlemek için kullanıyorlar.)

Yaklaşan motor sesi kalbimi hızlandırmıştı. Yakışıklı, dağ gibi erkeğim geliyordu. Çaldığı kapıyı büyük bir heyecanla açtım. Dar, siyah pantolonu bacaklarını ve kalçalarını meydana çıkarmıştı. Motorcu ceketi ise halihazırda geniş olan omuzlarının daha da geniş gözükmesine sebep oluyordu. "Hoş geldin," dedikten sonra kapının önünden çekildim ve ona geçmesi için yer açtım. İçeri geçtikten sonra ceketini ben aldım üstünden. Bu bana psikolojik bir haz vermişti. Sanırım motorcu fetişim vardı... Ceketini çaktırmadan koklamıştım bir de. Çok erkeksi ve hafif bir kokusu vardı. Damarlarımda dolaşmaya başlayan testosteronu hissetmeye başlamıştım bile. Çocuk hiçbir şey yapmasa bile beni azdırıyordu amına koyayım.

Yatağımda, onun karşısına oturdum. Üstündeki ince, beyaz, salaş tişört onu çok seksi gösteriyordu. Esmer erkeklerin beyaz tişört giymeleri acilen yasaklanmalıydı. "Bebeğim bugün yürüyen cinsellik olmuşsun. Bu seksiliğini neye borçluyuz?"

Gülümsedi ve ela gözlerini benden kaçırdı. Utanınca daha da seksi oluyordu. "Her zamanki halim. Senin yanına geleceğim diye parfüm sıktım sadece." 

Ona doğru eğilip, burnumu boyun girintisine daldırdım. Vay anasını satayım... Bu kokuyu tarif etmek imkansızdı. Kendi kokusu parfüm ve ceketin kokularıyla birleşmiş, afrodizyak etkili bir şeye dönüşmüştü. Kokuyla ciğerlerimi doldurduğum gibi dikelmiştim zaten. Gözlerimi kapatıp, kokuyu daha güçlü çektim içime. Kesinlikle nefes kesiciydi. Burnumu boynundan güçlükle ayırdım. "Beni çok fena azdırıyorsun çocuk. Dağı taşı sikesim geliyor, öyle azdırıyorsun beni."

Küçük bir kahkaha attı. "Üstte olacağından emin misin?" Cümlesine imalı bakışları eşlik ediyordu. Benim için fark etmezdi gerçi. Pozisyondan bağımsız olarak, bedenimin onunkiyle bir olmasından zevk alacağımdan son derece emindim.

"Bana fark etmez. Sen ol, yeter."

(Bence hepimiz bu sahneyi bekledik. Atlayan olursa kafasına kakamı yaparım. Smut zamanı ayol!)

Ela gözlerindeki bakışların derinleştiğini görebiliyordum. Aramızdaki mesafeyi kapattım ve dudaklarımızı birleştirdim. Küçük, özlem dolu öpücüklerle tadını çıkartıyordum esmerimin. Çok güzeldi. Bir elimi ensesine atıp, ensesindeki kısa saçlarla oynamaya başladım. Vücudundan ateş çıkıyordu sanki. O ateş öyle bir ateşti ki; istese ruhumu ve bedenimi bir anda yakıp, küle çevirebilirdi.

Yatakta biraz daha kayıp, Ali'nin kucağına oturdum. Boştaki elimi sırtında gezdirmeye başladım. Çok güzeldi, daha önce deneyimlediğim hiçbir şeye benzemiyordu. Daha önce hiçbir ateşin beni yakmasını bu kadar çok istediğimi hatırlamıyordum.

Elini kalçama attığında ağzına boğukça inledim. En ufak bir hareketi bile beni kudurtmaya yetiyordu. Dudaklarımızı ayırıp, zorlukla aldığım nefeslerimin arasında konuştum: "Daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyorsun. Nesin lan sen?"

Dudaklarına imalı bir gülümseme yayıldı. "Önemli olan benim ne olduğum değil; senin beni ne olarak gördüğün. Bunun ne olduğunu anladıktan sonra..." Bir elini şortumdan içeri atıp, kalçalarımı sıkmaya başladı. Alev alıyordum resmen. "Sorunun cevabını bulacaksın."

Sırtımı yatakla buluşturduktan sonra üstündeki beyaz tişörtü çıkardı. Her ne kadar karnı yağ bağlamaya başlamış olsa da hacimli göğüsleri ve geniş omuzları nefes kesiciliklerini korumuşlardı. Vücudunun kusursuz olmasını istemezdim zaten; o zaman internette gördüğüm klonlanmış tiplerden farksız olurdu. Bu haliyle o çok daha kendine özgü ve özeldi. Hacimli göğüsleri, yağlı karnı ve kaslı kollarıyla kendi özgün görünümüne sahipti ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. "Yunan tanrıları gibisin lan. Zeus senin yanında bok yemiş."

Esmer cildine rağmen kızardığını görebiliyordum. Üstüme eğilip, benim tişörtümü de çıkardı. Beyaz vücudumu gördükten sonra nefesinin düzensizleştiğine yemin edebilirdim. "A-Amına koyayım, mükemmelsin." Büyük bir hızla üstüme eğildi ve dudaklarını boynumda gezdirmeye başladı. Gezdiği her yere derin öpücükler ve bazen de küçük ısırıklar bırakıyordu. Aynı şeyleri köprücük kemiklerime de yaptıktan sonra tek tük kıllara sahip göğsümde dolaşmaya başladı. Mükemmeldi. Geçtiği her yerde bir enkaz bırakıyordu sanki. Ama bu sefer farklıydı; hayatımda ilk defa enkaza dönmekten bu kadar zevk alıyordum. 

Şortumu ve çamaşırımı da sıyırmasından sonra tüm saflığıyla karşısındaydım artık. Kendisi de pantolonundan ve çamaşırından kurtulduktan sonra yeniden üstüme kuruldu. Kasıklarımda ve testislerimde hissettiğim dil darbeleri yüzünden aklımı kaçırmak üzereydim. Anlamıyordum, bunu daha önce de yaşamıştım, neden Ali yapınca bu kadar çok zevk alıyordum?

Böyle planlamamıştım. Her ne kadar o üstte de olsa dominantlığı elime alırım diye düşünmüştüm. Lakin öyle olmamıştı; onu görünce tüm yelkenleri suya indirmiştim. 

Bacaklarımı omuzlarına koyduktan sonra güçlükle kelimeleri bir araya getirdim. "Seni içimde istiyorum. Hemen, şimdi. Kayganlaştırıcı ve kondom olmadan." (Y.N: Bu bir watty kitabı ve bu davranışı örnek almayın amk eğer korunmadan sikişirseniz döverim sizi)

Ela gözleri tereddütle bana bakıyordu. "Emin misin?"

"Evet. Seni tüm doğallığınla istiyorum. Sadece sen ve ben, başka hiçbir şey olmadan..."

İşaret ve orta parmaklarını bolca tükürüğe buladıktan sonra girişime götürdü. Girişimde dolaşan ıslak ve sıcak parmakları hissedebiliyordum; orayı yavaşça zorluyorlardı. Derin bir nefes aldım ve kendimi serbest bıraktım; Ali de parmaklarını hemen arkasından zorlanmadan içime yolladı. "İyi misin?"

Onu kafamı sallayarak onayladım. "Evet, iyiyim, tereddüt etme."

Parmaklarından boşalan girişimi, şimdi erkekliğiyle doldurmuştu. Mükemmeldi. Duvarlarım onun erkekliği ile kaplanmıştı. Yüzünün aldığı ifade, zevkten aralanan ağzı ve kapanan gözleri... Onu zevke getirmenin verdiği psikolojik haz ise paha biçilemezdi. İçimde hareket etmeye başlaması ile inlemem bir olmuştu. Ten uyumumuz o kadar yüksekti ki... Daha ilk darbede zevk noktamı bulmuştu. "Sakın durma. Sert davran Ali."

Bir elini boğazıma atıp, hafifçe sıkmaya başladı. Beni yırtıcı bir hayvan gibi avlaması hissine bayılmıştım; onun tarafından domine edilmek mükemmel hissettiriyordu. Zevk noktama indirdiği sert darbeler ise aklımı başımdan almak üzereydi.

Sekste başarılı bir erkek olduğunu hissetmiştim. Dakikalardır içimde gelgitlerini sürdürüyordu ve henüz boşalmamıştı. İçimi doldurması fikri bile beni boşalmaya çok yaklaştırmıştı bile. "Ali, gelmek üzereyim."

"B-Ben de."

İçimdeki darbeleri durduğunda ve içimi sıcak sıvısı kapladığında orgazm olduğunu anlamıştım. Lakin ona rağmen durmamıştı. İçimden çıktıktan sonra ağzını benim erkekliğimle doldurmuştu. Bir yandan beni çekiyor, diğer yandan dil darbeleri atıyordu. Çocuk seks tanrısı falan olmalıydı. Orgazm olduktan sonra bile devam ediyordu.

Elimi kumral saçlarına atıp, erkekliğimle ağzında daha derine girdim. Çıkardığım boğuk inlemelerden orgazma yakın olduğumu anlamış olmalıydı. Erkekliğimi ağzından çıkardı ve dudaklarıma yumuldu. Ağzına şiddetle inledikten sonra sıcak sıvımı üstüne bıraktım. Başım dönüyordu. Ali bana hayatımın en güzel dakikalarını yaşatmıştı.

----------

Sizce ben queenliğimden taviz vermemiş ve kalitesiz herkese yol vermiş miyimdir? Bence vermişimdir. 💅

YAZARLIK TARİHİMİN EN GÜZEL SMUT SAHNESİYDİ.

güne açan çiçekler gibiyiz | bxbWhere stories live. Discover now