Hayatta hiçbir düşünce, duygu, hissediş, algılayış tesadüf değildir; herhangi bir karşılaşmamın tesadüf olmadığı gibi. Hayata gözünüzü açtığınız şehir, aile, vakit geçirdiğiniz arkadaşlarınız ve yürüdüğünüz sokaklar, âşık olduğunuz kişi, gittiğiniz okullar, sanal ortamda tanıştığınız insanlar, hayatınıza misafir ettiğiniz kişilerdir. Doğru ya da yanlış bu insanlar sizin öğretmeninizdirler. Sokakta yanınızdan geçen insanlar ya da farklı ülkede, şehirde yaşayan insanlar dahi hayatınızı şekillendirir.
Kitabın kaldığı sayfasının köşesini katlayarak, saçını eliyle geriye itip:
“Çiko, bu kadın hep böyle yapıyor. Eminim ki bu yaptığından büyük bir zevk alıyordur.”
Adını her seslenişinde kulakları dikleşen kedisi, söyleneni harfi harfine anlamış bir insan gibi mırıltıyla cevap vererek, evet diyordu sanki. Neredeyse siyaha çalan kahverengi renkli tuhaf kedisine çikolata ismini uygun görmüştü. Kısaca Çiko diye sesleniyordu ona, tıpkı çevresindeki insanların kendisine Aren demek yerine Ari diyerek seslendikleri gibi. Ari hayatının her alanında planlı hareket eden yirmi dört yaşında bir gençti. Hayatta karşılaştığı her insan, özellikle ailesinin ona öğrettiği şey planlı olmanın önemiydi. Hiç kimse, ona planlı olması gerektiği konusunda öğüt vermemişti; fakat yaşam şekilleriyle ona planlı olmayı benimsetmişlerdi. Sadece iş yaşamında değil, özel hayatında dahi plan yapıp bu plana sadık kalmalıydı. Sürprizlerden hoşlanmazdı, sürpriz demek planın alt üst olması demekti. Hayatın ona yaptığı iyi ya da kötü sürprizleri de sevmiyordu. Bu nedenle çevresindeki insanların ve hayatın sürpriz yapmasına müsaade edemezdi. Hayatın tesadüf, sürprizlerle dolu olduğu, plansız ve tembel insanların uydurduğu bahaneden başka bir şey değildi. Mahalle esnafından alışveriş yaptığında hemen parasını verip borçlu kalmak istemeyen nadir insanlar gibiydi hayata karşı. Hayatta istediği şeylerin tam ücretini verirdi. Borçlu kalmayı sevmez, sonra ödeyim demezdi. Parası eksik gelince farklı bir ürün almazdı hayattan. O ürünü alana kadar çabalar ve istediğini eninde sonunda alırdı. Hayatla yarışan, doğaüstü güçleri olan bir kahramandı sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNSUZ KEK
Fantasy"Hayat nedir? Yemek, içmek, çalışmak ve arada arta kalan vakitlerde eğlenmek midir? İnsanların yemek yeme ihtiyacı olmasaydı acaba çalışırlar mıydı?" gibi tuhaf sorularla boğuşup buna rağmen planlı bir şekilde yaşamayı hastalık haline getirmiş yirmi...
