FİNAL

3.5K 184 15
                                    

Son kez kaydımızı aldırmak için okula gittiğimizde, ben birkaç kız arkadaşımla, Kerem'se futbol takımındakilerle vedalaşıyordu. Tam okuldan çıkacakken Stef'le Tob yanımıza geldiler.

''Siz türksünüz değil mi?''

''Ne?'' Tob'un sorusu üzerine şok olmuş bir şekilde sordum.

''Bizde sizinle geliyoruz.'' Stef'in ani çıkışı üzerine, ''siktirin gidin.'' dediğimde Kerem gülümsedi.

''Yoksa sizi polise veririm. Sahtecilikten. Çünkü gerçek adlarınız bu değil. Değil mi?''

''Verirseniz verin. Yasal işlemlerle ad değiştirilebildiğini biliyorsunuz. Değil mi?'' Diye onu taklit ettim.

Tob, ''Neden ad değiştiresiniz ki?'' Dedi yüzünü buruşturarak.

Kerem, ''Sanane.'' Dedi ve beni çekeliyerek arabaya götürdü.

''Ya--'' diye söze başlamıştım ki,

''Ya söylerlerse diye birşey yok. Söyleyemezler. Ellerinde delil yok.'' Aklımı okudu. Yine.

''Peki neden bizimle gelmek istediler?''

Kerem, ''Bilmiyorum umrumda da değil.'' Dedi ve omuz silkti.

Arabaya bindiğimizde çok heyecanlıydım. Eski hayatıma geri dönüyordum.

--

''PONÇİKİMMMM!!!!!'' Deniz'e sarıldığım an birşey olduğunu anlamıştım. Anlaşılan Çağrı işleri düzeltememişti. Klasik.

Biraz lafladıktan sonra ona bir sorunu olup olmadığını sorduğumda hayır senden bahsedelim nerelerdeydin neler yaptın diye kaçamak bir cevap verince yalan söyleme de sökül dedim ve o an ağlamaya başladı. Deniz zaten sulu göz bir kızdı da bu kadar çabuk ağlamasını beklemiyordum. Afallayarak yanına eğildim ve sarıldım. ''Çağrı birkaç şey anlattı. Nasıl oldu bu? Ne halt var da çocuğu kendinden uzaklaştırmaya çalıştın?''

''Ben...'' lafını kestim. ''Yalan sıralama, Deniz. Gerçekleri duymak istiyorum. Hemen.'' Kerem Çağrı'nın yanındaydı bense Deniz'in. Sonra ben de Çağrı'yla Kerem'in yanına gidecektim. Hem de Denizle beraber. Ama önce sorunu anlamam gerekiyordu.

Deniz lafa nasıl başlayacağını bilmeden geveledi. Sonra kendini toparladı ve konuşmaya başladı. "Ben kanserim. Ve biliyorsun... kanserlilerin ölme ihtimali--"

"Delirdin mi sen? Bunu bana şimdi mi söylüyorsun?'' Diye bağırdım. Gözümden yaşlar akmaya başladı. ''Sen tatildeydin ve ben kimseyi üzmek istemedim.''

''Yeter. Kes.'' Diye bağırdım ağlarken. Şimdi siz kanserli bir kıza nasıl bağırıyo bu mal? Diyeceksiniz ama işte. ''Hey. Sakin ol.'' Diyerek yanıma geldi ve elimi tuttu. ''Ya hayır.'' Hıçkırmaktan konuşamıyordum ve saçma şeyler söylüyordum. ''Hayır. Yalan söylüyorsun.'' Dediğimde Deniz'in de gözleri dolmaya başladı. ''Ağlama. Daha fazla ağlarsan ben de ağlarım.'' Dediğinde kendimi toparlamaya çalıştım ve tuvalete gittim. Kerem'e ''Çağrı'yı buraya getirmen lazım. Önemli bir konu.'' Diye mesaj attım ve salona geri döndüm. Biraz daha rahatlamıştım. ''Nasıl bir... kanser?'' Dedim. ''Pankreas. Pankreas kanseri.'' Dedi ve bütün ayrıntılarını soracağımı bildiği için anlatmaya başladı. İçimden yüzümü buruşturma isteğini bastırmak için çok büyük bir çaba sarf ettim. Sonrasında kapı çaldı ve ikimiz de irkildik. Sonra da gülmeye başladık. Deniz, ''Hayırdır kim bu ya?'' Diye kapıya giderken arkasından geldim. Kapıyı açtığında ilk Kerem'i gördük. Sarıldılar ve ufak bir sohbet ettiler. Tam Kerem içeri girdiğinde Deniz kapıyı kapatacaktı ki Çağrı'yı görmüş olacak ki kapıyı açtı. Deniz'in şaşkın suratı çok komik gözüküyordu. Çağrı'nın kendinden emin tavrı bu işi çözecek gibi geliyordu. Kerem'le ufak ufak kapıya doğru gittik. Çağrı içeriye girdi. Biz ise çıktık. Çıkmadan önce Deniz'in kulağına ''bilmesi gerekiyor.'' Diye fısıldadım. Çağrı'ya da hallet bakışlarımı atarak kapıyı kapattım.

-

Yakın bir zaman sonra Stef'le Tob'un seri katil olduğunu anladık. Demek ki bu yüzden bizimle gelmek istiyorlarmış diye düşündüm.

10 YIL SONRA

Çağrı'nın ağzından...

Kerem'le Derin harika birer avukat oldu. Onlar adına çok seviniyorum. Deniz'le beraber kanseri yendik. Deniz hamile. İzmir'deki yazlık evimizde Kerem'lerle beraber oturuyoruz. Kerem'le Derin yine kavga ediyor. Ama tatlı bir kavga. Onları bir arada tutan bir kavga. Denize şöyle bir bakış attım. Yıllar akıp geçmişti. Elimi Deniz'in göbeğine koydum. Deniz bana gülümsedi ve elini elimin üstüne koydu. Derin'le Kerem kavgayı bitirdiklerinde -artık neye tartışıyorlarsa- uygun bir karara varmış gibi duruyorlardı. Derin kocaman gülümsedi ve Kerem'in elini tutarak, ''Ben hamileyim.'' Diye bağırdı.

Yaz Öküzleri 2 (üniversite)Where stories live. Discover now