Hacer,koşarak düşmekte olan Sevgi'nin,koluna girdi endişeyle Sevgi'yi süzdü.
Sevgi,şaşkınlığını üstünden atarak dadısına döndü.
Onun yüzüne bakınca kendisi için korktuğunu anladı. Sakin bir ses tonu ile ;
"Bir an başım döndü .şimdi gayet iyiyim dadıcığım korkma! "
Hacer hanım,endişesini dile getirip;
"Çiçekleri sularken seni gördüm,kötü olduğunu görünce , koşarak yanına geldim!"
Sevgi,derin nefes aldı. Ama yine de içindeki şüpheyle dadısına bakarak;
"Seni ve annemi göremeyince endişelendim.
Kerem de yoktu evde."
"Kerem dışarı çıktı kızım, annen de en son banyodaydı. "
Sevgi,dadısına sarılmak istemiş ,fakat bunun dadısı ,tarafından yanlış anlaşılacağını düşündüğü için vazgeçmişti....
Hacer hanım,gözlerini kısıp Sevgi'yi inceledi. Onun neden bu kadar çok endişelenmiş olduğunu anlayamamıştı. Olağanüstü bir durum yoktu ortada endişe duyması için. Kuşkusunu içinde tutamayıp;
"Neden endişe duydun ki kızım. Nerde olabilirdik ki.?"
Sevgi,içinden kendine kızdı. Dadısını daha çok endişelendirmişti böyle konuşarak. Nerde olabilirlerdi ki?"
Gülerek "biran evi boş bulunca içim burkuldu dadı. Ondan bu endişem"
Hacer hanım,buna inanmamış olsa da üstünde durmadı. "Korkma kızım biz burdayız ,gitmedik bir yere "derken kullandığı ifade ile Sevgiye inanmadığını belirtmişti.
Sevgi,utanarak başını öne eğmişti...
Hacer hanım, Sevgi'nin, koluna girerek birlikte içeri girdiler.
Sultan hanım, ise başında sarılı havlu , ile koltukta oturmuş çay içiyordu.
Sevgi, kendini tutamayıp, annesini görünce koşarak yanına gidip sarılmıştı ona.
Hacer'e bakışlarını çeviren Sultan hanım, Sevgi'yi işaret ederek
"Ne oldu" diye mimik yollamıştı Hacer'e .
Hacer ise üzgün bir şekilde omuz silkip, dudağını büzmüştü.
Sevgi, kendini tutamamış göz yaşlarını salmıştı. Hıçkırıklar içinde;
"Beni yalnız bırakmayın lütfen"
diyerek kendini bırakmıştı tekrar.
Sultan hanım, kızının saçlarını okşayarak "Neden ağlıyorsun kızım.
Mikael ile mi tartıştınız? "
Sevgi içinden "Kendim için ağlıyorum şuan anneee" diyordu...
Sultan hanım, sessizce ayağa kalktı.
Uzaktan kızını süzdü bir süre...
Solmuş yüzüne bakınca kendisini kötü hissetmişti.
Masada duran suyu , bardağa boşaltıp, tekrar kızının yanına geçip oturdu....
Kızının gözlerinin içine bakarak neler düşündüğünü kestirmeye çalıştı ...
Annesinin ısrarlı bakışları altında Sevgi, gözlerini yere devirmişti...
Zil çalınca Hacer koşarak kapıyı açmaya gitmişti. Leyla hanımı karşısında görünce hemen;
"Buyurun geçin leyla hanım "diyerek kenara çekildi. Leyla hanım uzaktan ağlayan Sevgi'yi süzdü bir süre
" Acaba gerçeği öğrendi de, oğlum için mi ağlıyor?" diye düşünerek,
tereddüt içinde Hacer'in gösterdiği yere geçip oturdu.
Sultan hanım,telaşla kızını dürtüp , sapsarı yüzü içindeki Leyla hanıma baktı.
Sevgi, şaşkınlığını üstünden atarak Leyla hanıma dönüp;
"Özür dilerim geldiğini duymadım anne "
Bu kelimeden sonra utanarak Sultan hanım'a annesine bakmıştı.
Annesinin normal yüz ifadesini görünce rahat nefes aldı. İlk defa annesinin yanında Leyla hanıma, Anne demek , kendisini istem dışı utandırmıştı.
"Hoş buldum kızım"
Sultan hanım, endişelenmişti.
Leyla, hiç iyi görünmüyordu.
"İyi misin Leyla?"
Leyla hanım, nemli gözlerini kısıp odadakileri süzdü . Konuşmak isterken kelimeler boğazına düğümlenince tekrar sustu.
Hacer,ayağa kalkıp su verdi Leyla hanıma.
Leyla hanım, teşekkür ederek suyu içmişti.
Sevgi,konuyu biliyordu ama , Leyla hanımın ne için geldiğini merak etti.
Bir süre sonra Leyla, ayağa kalkıp Sultan hanımın ellerini tutarak ;
"Hani hatırlıyor musun Sultan? Hastahane de , bize büyük sırrını açıkladığın gününü "
Sultan hanım, endişelenmişti merak içinde neler olacağını kestirmeye çalıştı kısaca kafa sallamakla yetinince Leyla, söze devam etti.
"Sana içerlemiştim. Böyle bir şeyi benden gizlemen zoruma gitmişti,ama sonra sana hak verdim.
Doğru olanı yapmıştın çünkü sen."
Sevgi, derin nefes aldı konunun nereye varacağını az çok anlamıştı.
kalbinin sıkıştığını hissetti.
Mikael, için zor olan durum ,ailesi için de pek kolay bir şey değildi.
Leyla hanıma minnetle bakıyordu gözleri. Mikael'e iyi bir anne olmuştu.
Şimdi onun zorlandığını çok iyi görebiliyor du. Peki sırf arkadaş oldukları için mi bunu anlatma gereği duymuştu. Bunu anlayamamıştı. "
"Ama sana kızmaya , darılmaya hakkım yoktu Sultan. Senin için zor olan bir şeyi kimseyle paylaşmak istemedin, çünkü söz konusu Sevgi idi. Onun, elinden alınma korkusu ile sustun. Sevgi, senin canın onun istikbali için, üzülmemesi için ondan da gerçeği sakladın"
Leyla göz yaşlarını salmıştı. Kendini tutamıyordu. Ağlayarak ;
"Ama inan ki insanın böyle büyük bir sırrı içinde tutmak , insana çok ağır geliyor. Bir sırdaş arıyor kendisine oturup anlatmak, biraz olsun teselli sözleri duymak istiyor. Sana anlatmayı denedim ama yapamadım Sultan,affet beni .
Sultan, anlayamamıştı, Leyla'nın neden böyle konuştuğunu.
Pür dikkat karşısındaki kadını dinlemeye devam etti.
"Oğlumun kulağına gitmemesi için çok uğraştım ama ne oldu?
28 yıl sonra yine bizim ağzımızdan duydu"
Leyla hanım, kafasını önüne eğince
Sultan hanım;
"Leyla şuan bile bunu bana anlatmaya mecbur değilsin. Belli ki bu çok özel bir konu.
Seni üzüntüye boğacak kadar"
"Bu sırrı yine de söylemezdim.Çünkü fazlasıyla özel . Fakat, oğlum gerçeği duyunca , sana, yani dostuma gelip içimi kemiren gerçeği paylaşma ihtiyacı hissettim". Konuşma ihtiyacı duydum."Leyla hanım bunları içinden geçirip , şimdi bu gerçeği Sultan'ın yüzüne bakarak söylemek istemiyordu. Ağzının sıkı olduğunu da çok iyi biliyordu.
Sevgi'ye bakınca onun şaşırmadığını gördü. "Mikael, demek anlattı ona"
diyerek konuşmasına devam etti.
"Bunu sadece biz ve siz bileceksiniz.
Onun için izin ver anlatayım" diyerek olayı baştan sona anlatmaya başlamıştı.
Hacer , Sultan ve Sevgi sessiz bir şekilde Leyla hanımın, anlattıklarını dinliyorlardı. Sultan hanımın,ağzı açık kalmıştı. Hacer de,ondan farkızdı.
Aradan geçen dakikalar sonra...
Leyla hanım, lafının sonunda;
"Şimdi oğlum, Mehmet'in yanında. Mehmet ile konuştum. Çocuğum perişan haldeymiş. Nasıl olmasın ki Sultan, tecavüz sonucu dünyaya gelmek ağrına gitti yavrumun.
Yıllarca sakladık ondan gerçeği, takii o pislik çıkıp gelene kadar. Herşey nişan günü Kemal ile konuşurken oldu. Bizi duymuş. "
Sultan, fazlasıyla şaşırmıştı. Şimdiye kadar kesinlikle bunun aksini hiç düşünmemişti. İçinden Leyla'yı takdir etmişti. Çok iyi bir anne olmuştu Mikael'e. Leyla'nın elini tutup
"Üzülme Leyla, herşey yoluna girer.
Mikael akıllı çocuktur. Gerçeğin farkına varınca gelip elini öpecektir.
Sen çok iyi bir annesin.şimdiye kadar bundan kuşku bile duymadım. Gerçek çocuğun olsa , anca bu kadar ilgilenirdin. "
"Ben onu çok seviyorum Sultan. Mikael bizim herşeyimiz.
Onun iyiliği için sustuk, bende Kemal de. "
Kapı çalmış ama Sevgi ve Hacer hanım dan başka kimse duymamıştı.
Hacer, Mikael'i, karşısında görünce tuhaf olmuştu. Kekeleyerek
"Bu..yur ..oğ..lum gir içeri" diyerek kenara çekilmişti.
Mikael, ayakta durmuş ağlayarak konuşan annesine bakıyordu.
Sevgi, konuşmak isterken uzaktan işaret parmağını dudağına götürerek susmasını isteyen Mikael'in engeline takılınca ,kafasını tamam anlamında sağlamıştı.
Şuan heyecan dan yerinde duramıyordu Sevgi, Mikael'i karşısında görmek mutlu olmasına yetmişti.
Mikael'i süzdü, yüzü solgun ve perişan bir halde idi.
Ağladığı belli olan kızarmış gözleri ile annesini dinliyordu.
Leyla hanım oğlunun içerde , olduğundan habersiz konuşuyordu.
"Kız kardeşim,onu hiç göremedi.
Kemal'in sorunu var. Kısır kendisi.
Çocuğu olmayacağını öğrendiği bir zamanda ,Mikael'in doğumu ile birlikte onu sahiplendi. Kısır olmamış olsaydı bile Kemal'im yine ona iyi bir baba olurdu. Mikael onun canı.
Her zaman söylüyor, Mikael için zor bir durum ama ona bütün bunları unutturacağım, onu o kadar seveceğim ki , bizden vazgeçemeyecek diye. Biz onun tamamiyle iyiliği için sakladık bunu.
Ben bile kocamın bu durumunu öğrenince çocuk yapma fikrinden onu üzmemek adına vazgeçmiştim.
Bu bir kadın için zor bir karardır, ben bu kararımı vermiştim. Sonra Mikael doğdu. Kardeşim ölmüştü ama geri de dünyalar tatlısı bir evlat bırakmıştı bize. Mekanı cennet olsun. Biz bir aile olduk artık. Onun bizi bırakıp gitmesine kalbim dayanmaz Sultan "
Mikael, Babasının kısır olduğunu duyunca şaşırmıştı. "Bunu benden neden sakladılar? " diye düşünürken aptallığına kızdı ardından..."Aptal mısın oğlum, herhalde bunu senden gizleyeceklerdi. Kısır adamın çocuğu nasıl olurdu yoksa. Bazen algılama yeteneğimi kaybettiğimi hissediyorum. Aptal Aptal şeyler düşünüyorum"
Annesinin ağlama sesiyle , düşüncelerinden sıyrıldı.
Mikael, onları dinlemeden çekip gittiği için pişman olmuştu.
Kendisine çok iyi bakmış olan bu insanları üzmenin yanlışını anlayarak geri dönmüştü.
Annesinin, göz yaşlarına daha fazla dayanamayan Mikael ,koşarak annesinin dizlerinin önüne çöküp, başını annesinin dizlerine dayayarak ağlamaya başlamıştı.
Oda da bulunanlar, nemli gözler ile anaoğlu izliyorlardı.
Leyla hanım şaşkınlıkla oğlunun saçını okşamaya devam ediyor du.
Sultan hanım, telaşla başındaki havluyu çıkarıp, odadakilere işaret yaparak onları yalnız bırakmasını söyleyerek banyoya yöneldi...
Mikael, başındaki şefkatli elleri tutup dudağına götürüp öptü.....
"Anne affedin lütfen beni. Sorgusuz, sualsiz, hiç bir şey demeden çekip gittim.Mehmet ile konuşmasaydım, belki de gelemezdim.
Çok ağrıma gitti anne,Bir heves sonucu dünyaya gelmek . Sizden özür diliyorum. Size minnettarım, beni hiç bir şeyden mahrum bırakmadınız.
Kendi öz evladınız gibi beni, büyütüp yetiştirdiniz. Babam nerde?"
"Sen bizim , hayattaki en önemli varlığımızsın oğlum. Seni seviyoruz "
Leyla hanım, daha fazla konuşamamıştı. Sevgiyle oğluna sarıldı. Deli gibi öpüyordu Mikael'i..
Bir süre sessizlik içinde konuşmadılar.... Mikael, geldiğinden beri sürekli annesinden, özür dilemişti...
Bir süre sonra... içeri giren evhali,
odaya girince ,anaoğlu gülerken bulmuşlardı..
Hepsi mutlu olmuştu bu durum karşısında . Sevgi, mutluluk için de;
"Çay yada kahve ister misiniz? "
diye sorunca Mikael, muzip bir şekilde;
"Bir kahve alayım! Sa..de..ee ol..sun yal..nız ca..nım"
demesiyle gülüşmeler artmıştı.
Sevgi "Aşk olsun sana Mikael " diyerek mutfağa yönelmişti.
Sevgi, Mikael'in bunu daha çok alay konusu yapacağını biliyordu. Gülerek kahveyi yapmaya başladı.
Sevgi, kahve yaparken Mikael de arkasından kalkıp mutfağa yönelmişti.
Sevgi'yi izledi bir süre arkasında durup. Biraz daha yaklaşmıştı.
Sevgi, arkasındaki sıcaklığı hissedince arkasını döndü.
İki sevgili, göz göze gelmişlerdi.
Mikael, sevecen bir ses tonu ile;
"Sevdam, her mutlu günümüzde bir olay ile karşılaşıyoruz. Tam mutlu olacağız derken , başımıza bir şeyler geliyor.. Artık bu bende saplantı haline geldi. Gülmekten korkar oldum. Mutluluğumuza daha fazla gölge düşsün istemiyorum!
Sen de tamam dersen, nikahımızı en kısa zamanda kıyalım istiyorum .
Ne dersin Sevgim?"
Sevgi , derin nefes aldı. O da Mikael ile biran önce evlenmek istiyordu..
Oda korkuyordu artık. Mikael, haklıydı .O yüzden, fazla bunu düşünmeden ;
"Tamam canım bana da uyar. En doğru karar bence de bu .Peki ailelelerimize bunu ne zaman söyleyelim. "
"Sen hiç merak etme canım o iş bende. Bugün tamam dersen organizasyon yapalım. Ailecek bir yemek yiyelim. Bu aldığımız kararı da büyüklere yemekte açıklarız"
diyerek Onay bekledi. Sevgi," Güzel bir fikir hem ailene de iyi gelir bir arada olmamız."
"Tamam bende içeri geçip onlara akşam için haber vereyim. Hep bir arada olalım. "
Sevgi 'yi öpüp içeri girdi.
Salondakilerin yanına gidip;
"Bu akşam hep birlikte yemek yiyelim. Size söylemek istediklerimiz var. Mazeret, kabul etmiyorum. Önemli söyleyeceğimiz şey"
"Şimdi söylesen olmaz mı oğlum.Neden akşamı bekliyoruz ?"
"Anneciğim, dışarda olmak , hep birlikte olmak hepimize çok iyi gelecek. Şimdi ne olduğunu söylersem , mazeret sunar gelmeyenler olur. Hep bir arada olalım istiyorum. "
"İyi düşünmüşsün oğlum. Saat kaçta bu yemek faslı ve nerde?"
"Tamam dır mekanı ben ayarlarım. Şuan bilmiyorum. Fatma ve Mehmeti de çağırayım"
Akşam 7 uygun mu?"
"Uygundur" diyerek gülmeye başlamışlardı....
1 saat sonra..
Leyla hanım, oğlu ile kolkola gülerek evlerine gitmek için izin istemişti.
Mikael, fırsatı kaçırmamış, kendilerine kapıya kadar eşlik eden Sevgi'nin yanaklarından öpmüştü.
Leyla hanım" ayıp oğlum, insan annesinin yanında yapmaz bunu" diyerek gülmüştü.
Mikael de gülerek "Anneciğim fırsatı kaçırmayayım dedim"
Sevgi, kızarmış bir halde "güle güle"demişti.....
Sultan hanım, kızının ağladığını unutmamıştı. Sevgi,odasına gitmek için yeltenince;
"Kızım sen bu olay yüzünden mi ağlıyordun yoksa"
Sevgi , dalgın bir şekilde annesine baktı. Neyi kastettiğini anlamamıştı.
Sultan hanım, kızının sessiz kalışının ardından
"Mikael'in durumunu öğrendiğin için mi ağlıyordun bugün?"
Sevgi hemen "Evet anne onun için üzüldüm. Ama bana Mikael anlatmadı olayı . Onlar konuşurken duydum konuşulanları. Mikael de çekip gidince , onu bir daha görememe endişesi ile korktum.
Ağlayarak uzaklaştı burdan.
Sonra dönüp eve girdim.
Sizi evde bulamayınca da, ne oluyoruz dedim. "
Sevgi,son cümlesini dadısına bakarak söylemişti.
Hacer hanım, bir anlam verememiş olsa da üstünde durmadı...
"Ben odama gidip dinleyeceğim biraz."
Sevgi, gidince Sultan, Hacer'e bakıp
"En son ne demek istedi o ?"
Hacer gülerek ;
"Sanırım bizim de onu terkettiğimizi düşündü hanım'ım"
"Neden böyle bir endişe duydu ki bu kız, şimdi Hacer"
"Bilmiyorum hanım'ım Mikael'in durumu epey sarmış kendisini anlaşılan. "
"İçimde kötü bir his var Hacer, Allah hayır etsin "
"Kötü şeyler getirmeyin aklınıza hanım'ım, Allah büyük, amin"
Hacer de, endişe duymuştu Sevgi, için ama sebebini çözememişti....
****
Bütün ev halkı tek tek verilen adrese gidiyordu. Hacer ve Sultan hanım, önce gelmişlerdi. Kerem de onlarla birlikteydi.
Mikael, deniz kenarında bir yer ayarlamış, restorantı da kapattırmıştı.
Sultan hanım,hayranlık içinde denize çevirdi bakışlarını. Temiz havayı içine çekerek masasına oturdu.
Kerem, gülerek annesini izledi.
Bir süre sonra ilerde Aslı'nın geldiğini gören Kerem'in kalp atışları hızlanmıştı.
Hacer ve Sultan göz ucu ile Kerem' in bakışlarını izlemişlerdi.
Hepsi bir birini öperken, Aslı , Kerem ile sadece tokalaşmıştı...
Buna bir anlam veremeyen Kerem'in yüzü düşmüştü.
Sultan hanım, üzgün gözlerle oğluna baktı.
Aslı,nın mesafeli duruşu Kerem'in, gözünden kaçmamıştı...
Hep birlikte masaya oturdular.
Sohbet başlamıştı...
Aslı ve Kerem arada bir, birbirlerine kaçamak bakışlar atıyordu.
Her seferinde biri , bir diğerine yakalanıyordu.
Bir ara bu kaçamak bakışlar komik gelmeye başlamış olacak ki , ikili birbirine bakarak tebessüm etmişlerdi..
Babasının konuşması ile başını ona doğru çevirmìşti Aslı.
Kenan üzüntü içinde;
"Yenge,yarın akşam geri dönüyoruz.Gece 23'te kalkıyor uçağımız. Aslı'nın okulu var mecbur gitmeliyiz. 2 hafta sonra okul tatilinde görüşürüz inşAllah.."
"Hayırlı yolculuklar olsun size İnşAllah. Kazasız belasız gidin.
Tanıştığımıza memnun oldum Nazan.
Sizler gerçekten mükemmel bir insansınız.Bizi unutmayın, her zaman kapım açık buyurun gelin "
"Bende memnun oldum sizleri tanımaktan dolayı. Kader de böyle tanışmakta varmış ne yaparsın.
Sizleri çok sevdim Sultan.
Kenan'a da söyledim. Özellikle yemekleriniz bir harika idi. Püf noktalarını bana yazarsın değil mi?"
"Tabii Nazan, ne demek yazarım"
Aslı, lafa girerek" Yengeciğim gerçekten memnun oldum sizi tanıdığıma. Çocukların da pırlanta gibiler. Çok iyi anlaştım onlarla. Hepinizi çok sevdim."
"Sağolasın kızım, bizde sizi çok sevdik. Bak biz burdayız, başın sıkışırsa bir yengen olduğunu unutma tamam mı kızım?"
"Sağol yengeciğim "
Bu alttan atılan mesajı bir tek Hacer, anlamıştı. Diğerlerine ise normal gelmişti.
"Seni pek göremedik Özkan oğlum, ama seni de çok sevdim. Sende bir yengen olduğunu unutma , tamam mı?"
"Sağol yenge unutmam. İş güç işte. Babamın zamanı olmadığı için ben ilgilenmek zorundaydım.
İnşAllah Kerem de ilerde bize yardımcı olur. Olursun değil mi Kerem?"
Kerem, sinirden kızarmıştı. Yanlış bir cevap, vermemek için konuşmadı.
Kenan , duruma hemen müdahil olup
"Oğlum bunları konuşmanın yeri ve zamanı değil. Kerem'in canı ne istiyorsa onu yapsın. İsterse de ilerde çalışır"
Kerem, hiç oralı olmamıştı. Kenan, lafı değiştirip konuşmaya devam etti..
Bir süre sonra...
Bütün aile fertleri hepsi gelmişti.
Mikael, herkesin tam olduğunu görünce sevinmişti.
Masa başında oturan insanlara baktı gururla;
"İşte gerçek aile toplantısı bu olsa gerek. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Bizi kırmayıp, davetimize teşrif ettiğiniz için "
Mikael, gülerek;
"Korkmayın şimdi konuşma yapmayacağım. Önce karnımızı doyuralım. Buyurun herkese, afiyet olsun " diyerek masaya Sevgi'nin yanına geçip oturdu...
Masa da , türlü türlü Balıklar, mezeler, salatalar ve içkiler bulunuyordu...
Masa da bulunanların görüntüsü bile insana acıkma hissi veriyor du...
Çoğu kişi yemeğine başlamıştı bile..
Sevgi'nin, burnuna et kokusu gelince canı çekmişti. Mikael, Sevgi'nin balığına dokunmadığını görünce;
"Hoşuna gitmedi mi canım Balık."
Balığın tadına bakan Sevgi,
beğenmişti aslında tadını ama, etin kokusu daha cazip geliyor du şimdi burnuna.
Utanarak;
"Canım et çekti.Bir pirzola olsa yerim aslında.Etin kokusu buram buram doldu burnuma"
Sevgi'nin, utanarak söylediğine masa da bulunanlar gülmüştü.
Fatma, arkadaşına destek vermek için;
"Bana da geldi kokusu ,nasıl çekti canım anlatamam"
Mikael, masadaki lere dönüp;
"Başka isteyen var mı?"diye sormuş
kimseden cevap çıkmamıştı....
Hoş sohbet eşliğinde yemeklerini yiyordu herkes.Büyük açıklamayı sabırsızlık ile bekliyorlardı...
Mikael, zamanın henüz gelmediğini düşünerek konuşmayı erteliyordu.
Yemekler yenmiş konuşuyordu herkes birbiriyle.
Mikael, müzik çalınmasını isteyince , müzik çalmaya başlamıştı..
Bütün çiftler ayağa kalktı.
Özkan, aslıyı dansa kaldırınca, Kerem de annesini dansa kaldırmıştı...
Bir süre bu şekilde dans edenler, tek tek eş değiştirmişti.
Fatma, bir ara Mikael, ile dans ederken ;
"Söyle artık şu fikrini bizde duyalım. Çatlıyacağım mereaktan"
"Az sabret Fatma, 7 aylık mısın?
Bekle eğleniyoruz işte. "
Fatma , o sinir ile Mikael'in kolundan sıyrılarak kendini Özkan' ın kollarına atmıştı. Kafasını kaldırıp bakınca küçük çapta bir şaşkınlık yaşamıştı...
Özkan gülerek;
"Yanlış adrese geldin sanırım, gel hadi adresi birlikte bulalım" diye gülerek Fatma'yı Mehmet'in yanına götürmüştü.
Fatma, ayıp olmasın diye
"Sorun değil Özkan bey " demiş ama Özkan, duymamıştı.
Mehmet, Özkan'a teşekkür ederek Fatma ile dans etmeye başladı...
Fatma'nın sinirli olduğu her halinden belli idi.
"Sorun nedir Fatma?"
"Mikaellll" diyerek toslamıştı....
Mehmet, kahkahalarla güldü.
Kerem de Aslıyı dansa kaldırmıştı. Onlarda birlikte dans ederken Kerem , fısıltı halinde
"Seni özleyeceğim Aslı"
diyerek Aslı'nın cevap vermesine fırsat vermeden sıvışmıştı Aslı'nın kollarından.
Çünkü, mesafeli duruşundan dolayı bunu söylemiş olması bile Kerem , için büyük bir cesaret idi.
Aslı, üzgün gözlerle Kerem'in ardından bakıp" Bende seni özleyeceğim "diyerek masaya geçip Kerem'in karşısına geçip oturdu..
Kaçamak bakışlar kaldığı yerden devam etti.
İlerleyen saatlerde, gençler hep birlikte kalkıp oynamışlardı.
1,saat sonra...
Mikael, müziğin kapanmasını isteyip,
konuşmak için iki masanın ortasına gelip durdu...
Sevgiye, işaret edip yanına gelmesini istedi...
Sevgi, heyecan ile denileni yapıp Mikael'in,koluna girerek beklemeye başladı....
Tam o sırada da kulağına dolan diğer sesler kendisini esir etmişti...
Kimseye bir şey belli etmek istemiyordu. Kulaklarını kabarttı ve sesin kendisine ne dediğini dinlemeye başladı...
"Bizi hiç mi düşünmüyorsun, burda perişan olduk! Uyan artık aç gözlerini....
Sakin olmaya çalışarak, bakışlarını etrafında gezdirdi..yüzüne de tebessüm eklemeyi unutmamıştı...
Etrafına bakınca büyük bir şoka giren Sevgi, şaşkınlığını üstünden atamamıştı....
Şuan karşısındakilerin hepsinin yüzü sönük görünüyordu, tülün ardından bakıyormuş gibi , önündeki insanların suilitini görebiliyordu yalnızca....
"Bu kadarı da çok oluyor, yeter artık" sesli konuştuğunun farkında olmadan;
"Hayırrrr"diyerek oracığa yığılmıştı....
*****
1.5 ay oldu belki daha fazla.
Kusura bakmayın lütfen, sizleri bayağı beklettim.
Çok kötü üşütmüştüm, yataktan yeni kalkabildim..
Hikayemin , sonları olduğu için yazmakta zorlanıyorum.
Sizleri hayal kırıklığına da uğratmak istemiyorum.
Yılbaşına kadar son bölümü atmayı düşünüyorum.
06 Ocak da tam 1 yıl olacak , wattpad 'te bu hikayeyi yazalı.
Şuan gülüyorum, nerden nereye.
Diğer bölümleri yazarken, bu hikaye hiç bitmez diyordum. Ama sonlara yaklaştım..
Umarım bu ilk hikayemi beğenmişsinizdir..
Tekrar kitap yazacağım ama bunun ne zaman olacağı konusunda söz veremem...
Bu bölüm biraz uzun ve sıkıcı gelebilir! Kusura bakmayın artıkın:)))
Yorum ve Yıldızlarınızı eksik etmeyin lütfen!
Saygılarımla
Ela_Günes
😘😍