Psikopat Mafya[the wattys 202...

De minikolmayanminik

684K 21.5K 3.5K

Bir tarafta , Onun için her şeyi göze alan, mavi hayalleri bir olan bir kız; Bir Diğer tarafta , Sevdiği kad... Mai multe

Düzenlendi."Yeni Çocuk"
Düzenlendi."Sorunlar"
Düzenlendi."Hafta Sonu"
Düzenlendi."İtiraf"
"Düzenlendi. Yoksun"
"Düzenlendi. Kıyamam"
"Düzenlendi. Eymen?"
"ÖZEL BÖLÜM"
"Düzenlendi. Basket Maçı"
"Düzenlendi .Hoş Geldiniz"
"Düzenlendi. Kıskanıyorumdur belki ?"
"Düzenlendi. Hazırlıklara Başlıyoruz"
"Düzenlendi. Simbat Koleji"
"Düzenlendi. Final Günü Rezaleti"
"Düzenlendi. Kurtarıcım"
"Düzenlendi. Acısını Çıkaracağım Küçük!"
"Düzenlendi. Doğum Günü-1"
"Düzenlendi. Doğum Günü-2"
"Düzenlendi. Sevgilim mi?"
"Düzenlendi. İddia"
"Yenge?"
"Soğuk"
"Sanırım Seviyorum"
"Aç Gözünü"
"Oyuncak"
"Gitti"
"Karışma"
"Maç!"
HAKKIMDA
"Çıkma Teklifi"
"Tüm Aile"
"Yalancı"
"Ne Yani Ayrıldık Mı?"
"Geri Dönüş"
"Huzur"
"Siktir Git!"
"Ümitler Tükeniyor..."
"Affet"
"Balo-1"
"Balo-2"
"Son Uçak"
"İşte Gerçek Sevgi"
"Sürpriz"
"Ne çabuk?"
"Sensiz Olmaz, Olamaz"
"Göz Yumma!!"
"Yolun Sonu"
"İlk Zamanlar da böyle derdi."
"İşte ben tam burada, tam da bugün, tam da bu saat de BİZİ buldum."
"Bu... Garip bir duygu."
"İlk Defa Gökyüzünden Nefret Ettim Ben."
"Sana Karıştım."
"Mekanın Cennet Olsun."
"Kelepçe"
"Hayatımın en güzel hatasıydı"
"Mutluluğun kursağın da kalacak."
"Nikah"
İyi Ki Varsın Eren
"Sana Arsızım."
"Gizem.."
"Bittik, İkimizde Bittik."
" S O N "

Düzenlendi."Eleme Günü"

26.3K 728 56
De minikolmayanminik

Kerem Uzman

Ani seslere oluşan antipatik bir tepkim var. Buna asla engel olamıyorum ve olamayacağım da sanırım...

"Oğlum kalksana be! Daha elemelere gidicez ya." Bora'nın düzenli olarak odama girip söylenmesi artık sinirlerimi bozuyordu.
"Ya seni eve alan aklıma tüküreyim ben be."

"Oğlum elemeler var. Önemli deyip duruyorsunuz kalk güzel bir kahvaltı yapalım." demesiyle gözlerimi refleks olarak hemen açtım.

 "Ne elemesi?" diyerek yataktan aynı hızla fırladım.

"Voleybol turnuvası ile futbol turnuvası elemeleri vardı ya unuttun mu?"

"Ben onu unutmuşum ya."

"Of kalk hadi kalk. Ecem aradı seni, telefonun şarjdaydı ben açtım. Buraya geliyorlarmış." dedi ve odayı terk etti. "Of offf!" Erken kalkmayı zerre sevmiyordum! Yataktan çıkar çıkmaz dolabımın kapağını açtım. Haftada 2 veya 3 kere makinayı çalıştırdığımız için genelde cuma gününe eşofman kalmıyordu fakat ben hafta başı saklamıştım bile. Tişörtlerimin arkasına elimi attığımda boş rafla karşılaşmama karşılık gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve;

"Ulan Eray!" Bir hışımla "Benim eşofmanım nerede?" diyerek altımda boxerla aşağı indim. Ses gelmeyince tam geri dönüyordum ki arkamda adım sesleri duydum. "Hanginiz ald.." lafımı bana bakan gözlerle bölmek zorunda kalmıştım. Ecem gelmiş ve yanında Sude'yi de getirmişti. "Sude ne alaka ya?"

"Ke, Kerem?" dedi Ecem elinde ki poşetlerden bir tanesini yere düşürerek. 

Aynı anda "Kerem sen hep böylemi geziyorsun?" dedi Sude bıyık altından gülerek. Aynen geri zekalı komple böyleyim yaz kış! Allah'tan Bora kurtarıcı melek gibi bir hızla elindeki hırkayı verdi elime ve alıp belime sardım. Göz kırparak teşekkürlerimi sunarken Ecem'in öksürüğü ile tekrar önüme döndüm. "Ben bir üstümü şey edeyim." dedim basamakları çıkarken.

İlk işim kesinlikle Eray'ın odasına gitmek oldu. Genelde kıyafetlerimi hep o araklar ve asla haber vermezdi. Odaya girdiğimde Eray üzerinde benim hafta başından sakladığım eşofman ile gayet rahat bir pozisyonda uyuyordu. Zerre şaşırmamıştım eşofmanımı burada bulduğuma.
Onu dürtüp; "Bir kerede haber ver pisherif. Niye benim eşofmanımı giydin sen lan yine?" dedim. O ise tepki olarak sadece yorganı üzerine çekti.
"Lan başlatma uykuna çıkar şunu kendi şeyini giy! Donla kaldım ortada kızlara ayıp oluyor bak sövdürtme kendine."

Yattığı yerden doğrulup gözlerini ovaladı. "Abi benim ki ıslaktı gece kalktım giydim ne var ya. Sen şu diğer eşofmanlarından giysene. Ne bu tantana sabah sabah."

"Ulan Eray seni bir damla suda boğarım bak. Kalk kızlar geldi, kahvaltı yapacakmışız. Bunun rövanşını sonra alacağız pis herif." diyerek odadan çıktım. Arkadan Eray'ın tahmin ettiğim sesini duydum. "Lan Gizem geliyor ve sen bana söylemiyorsunuz öyle mi? Bora! Nerede lan parfüm!"

Balkona çıkıp askıdaki eşofmanlardan birini üstüme geçirdim ve odamdan da gri ince hırkamı giyip aşağı indim. Açıkçası Ecem'den korkuyordum ama korkunun ecele faydası da yoktu. Tam merdivenlerden inecekken Ecem beni tuttuğu gibi banyo ya attı.

"Hayırdır şimdide sapıklığa mı başladın?" dedim gülerek ortamı yumuşatmak için.

"Kes sesini de senin ne işin vardı donla salonda?" dedi kızarak.

Tek kaşım usulca havaya kalktı. "Hayırdır kıskanıyor musun şimdi de ?" Sorum karşısında hiçbir şey demedi. Bakışları göz yaşına dolar gibi olunca çekildi benden. Arkasını dönüp biraz bekledi ve çıktı ardından. Ne oldu şimdi? Böyle olmaması esmesi gürlemesi gerekiyordu ama öyle olmamıştı. Neden?

"Kerem hadi kahvaltı yapacağız aşağı iner misin?" Sude'nin sesiyle kendimi fayanstan ayırıp ciddi ifademi takındım ve çıktım. Bir kaç adım sonra Sude'yle denkleştik. "Kerem hadi canım neredeydin?" dedi gülümseyerek. Elimle mutfağa döndürdüm onu. "Geldim hadi gidelim."
Kahvaltıya indiğimizde Badeler gelmiş ve masaya yerleşmişlerdi. "Hoş geldiniz hanımlar." dedim ve Bade'ye göz kırparak boş yere adımladım. Boş olan yer sadece Sude'nin yanıydı ve Sude eliyle işaret ediyordu oturmam için.

"Feza, Bora siz azıcık sağa kayında Kerem buraya otursun. Biliyorsunuz diğer yerler ters geliyor ona." diye saçma bir bağlantı attı Gizem ortaya. Ben mevzuyu yeni yeni çakarken Bora ise tamamen salağa yatıyordu.

"Yo benim niye haberim yok?" dedi bana imalı imalı bakara. Feza'nın Bora'yı dürtmesi köşeli jetonunun düşmesini ve sonunda anlamasını sağlamıştı.

"Şey evet benim orası tersime geliyor ben Ecem'in yanına geçeyim." diyerek diğer tarafa geçtim. Ecem yüzüme bakmıyor ve sandalyesini benden bir kaç adım uzaklaştırıyordu.

 


Kahvaltı sırasında Sude'nin canım hitabını kullanarak benden sürekli bir şeyler istiyor oluşu artık herkes için fazlasıyla sinir bozucuydu. Gözlerim Ecem'de geziniyordu fakat yaptığı tek şey sürekli derin nefes alıp verişi ve tahminimce benden bir hareket bekliyor oluşuydu. Odak noktamın tümü Ecem olmuşken Sude'nin bana seslenmesiyle tekrar ona döndüm.

"Canım akşam bize gelsene. Bir şeyler yaparız. Bizimkiler iki günlük tatildeler. Ali ile Nilüfer de gelecek. Ne dersin?"

Yöneltilen soru yutkunmamı sağlarken masadaki herkesin bakışı Ecem'de, onun ise bendeydi. Ona inat bir cevap mı yoksa benden beklediği cevabı mı vermem gerekiyordu ?

Sakince elimde ki çatalı tabağımın kenarına koydum.  Sude ve diğer herkes bir cevap beklerken sessizliği daim olan Çağrı beni hafifçe dürtüyordu. "Kerem yok desene oğlum." fısıldadı sessizce.

"Başka sefere gelirim artık, şimdi kahvaltıyı bitirelim olur mu?" Ecem'in sandalyesini bir hışımla geriye atması lafımı keskin bir bıçak gibi kesmişti. Alelacele kaldırdığı tabağını yere düşürdüğünün bile farkında olamayacak kadar sağırlaşmıştı kulağı. "Benim kalkmam gerekiyor galiba. Verdiğim bir söz vardı da... Yani, şey üzgünüm ben söz vermiştim unuttum." kekeliyordu. Yanımda oturan Feza da aynı zamanda ayağa kalktı. "Biz Ecem ile Sema'ya söz vermiştik de elemeler öncesi tüyo vereceğiz diye. Hadi Ecem, gel Badeler toplar buraları değil mi?" dedi Bade'ye bakarak. Gizem ve Bade birbirlerine baktı ve konuşmaya başladı; " Ay Sema'dan özür dilediğimizi söyleyin olur mu? Biz Bade ile hallederiz buraları. Siz gidin de yardımcı olun."

Ecem ve Feza hızla ortamı terk ederek ben ise sadece bakakaldım.

Bora Ateşdağlı
Feza ve Ecem bizden önce gitmişlerdi normal olarak. Hepimiz dediklerinin tamamen komplo olduğunu anlasak da kesinlikle sorgulamıyorduk. Evden 2 araba olarak çıktık ve yol boyu turnuvaların nasıl olduğu hakkında bilgiler edindim. Voleybol turnuvalarında kız erkek karışık oynuyormuş mesela.

Seçmelere vardığımız da Bade hemen bir spor hocasının yanına gidip selam verdi ve sıranın önüne geçtik.

"Sırada ki." diyen hocaya karşılık Bade derin bir gülümseme bahşetti. "Biz geldik hocam." Dedi. Hoca ise bekleme yapmayın gibisinden elini sallayarak konuştu.

"Bade sizin isminizi yazdım kızım ben. Formaliteden girin bir maça ayıp olmasın."

"Sağ olun hocam." Diyerek maçların yapıldığı salona geçtik. Ecem ve Feza'nın yanına giderek eleme maçına katılmak için hazırlandık. Oluşturulan takımlarda Eray ve Gizem karşı takıma geçmek zorunda kalmışlardı kişi sayımızdan ötürü. Ayrı takımlarda olsak bile tekniğimize bakıldığı için tüm tayfa olarak alınmıştık takıma. Esasların seçileceği asıl ayrıştırma ise ilerleyen günlerde yapılacağı belirtildi.
Biz buradan futbol elemelerine geçecekken Badeler ise alış-verişe çıkacaklarını söyleyip alel acele gitmişlerdi.


Ecem Alkanlı

Çocuklar arabalara atlayıp uzaklaşınca bizde AVM 'ye gittik. Bade ile ben kıyafet bakmaya giderken, Feza ile Gizem ayakkabı almaya gidiyorlardı. Az ilerde bir mağaza görmüştüm ve oraya doğru koşmaya başladım. İçimde ki bu üzüntüyü, bu hüsranı atmam gerekiyordu.

"Ecem yavaş koş!" diye bağırıyordu Bade arkamdan koşarken. Ben çoktan mağazaya girmiştim bile. Hemen mini eteklerin olduğu reyona doğru yöneldim.

"Oha kanka bunlar çok güzeller."

"Evet şu bordosu çok güzelmiş ben alacağım bunu."

"Bende şu siyah olan ile su yeşili olanı alacağım." deyip kasaya doğru yöneldik. O sırada Bade'yi tahminimce Kerem aramış ve nerede olduğumuzu sormuştu. Paraları ödedikten sonra Bade benden önce ilerlemiş ve Gizemlerin yanına gitmek üzere çıkmıştı mağazadan. Koşar adım yanına yaklaşıp içeriye girmeden yakalamıştım. Gözlerimizle etrafı tararken bir de ne göreyim! Feza'nın eski sevgilisi Hakan, Feza'nın kolunu tutmuş tüm gücüyle sıkıyordu. Bade'yi dürtüp oraya çekiştirdim. Elimdeki paketleri yere bırakarak var gücümle yöneldim Hakan'a. "Ne yapıyorsun sen?"

"Ecem sen karışma!" dedi sakince. Gizem sesini yükseltmemeye gayret gösteriyordu. "Hakan git buradan. Çektirdiklerin yetmiyor mu Allah aşkına?"

"Ne çektirdim ben Gizem? Siz hepiniz beni yanlış anladıysanız suç benim mi?"

"O sesini bir alçalt önce sen!" Dedim Feza'yı arkama çekerek. Sinirimin tepemde oluşu beni fazlasıyla tetikliyordu.

"Ecem bak yanlış anladı o beni dinlemek zorunda tamam mı? Onca ay yüz yüze bile gelmedik zaten ama yeter artık!" 

"Zorunda filan değil! Son kez uyarıyorum seni o sesini alçalt ve bas git."

"Ecem çekil aradan. Konuşacağız." diyerek Feza'ya atıldı fakat hala ben etkeni vardım.
"Hakan git buradan." diye sessizliğini bozdu Bade.

"Bade sen bari yapma ya. Tanıyorsun beni!" dediği sırada tekrar atıldı Feza'ya. Taşan sabrım sinirimi deli gibi zorluyordu. "Bana bak. O iğrenç elini bir daha uzatmaya kalkarsan eğer.." üzerime yürüdü sinirle. "Söyle! Ne olur? Bana da mı yalanlar söylersin Kerem'e yaptığın gibi?" dedi. Yaptığı ima beni hoşnutsuz bırakmıştı. "Ben yalan söylemedim. -sesim git gide yükseldik- Ben ona asla yalan söylemedim!"

"Ecem sakin olur musun ? Hakan git artık sende." dedi Gizem. Bade'nin hapşırığı dikkatimi dağıtırken Hakan Feza'yı tuttuğu gibi koridora çekiyordu.

Feza'nın "Bırak beni Hakan! Bırak!" feryadı kulaklarıma ulaştığında Hakan'ı tutma umuduyla ona atılmış, fakat Hakan'ın gücüne yenilerek yanımızda duran reyona sertçe çarpmış ve reyon ile birlikte düşmüştüm. Gizem yanıma koşarken Bade ise Feza'yı kurtarmanın peşindeydi. Kararan gözlerim yüzünden duyduğum tek şey:

"Ne oluyor lan orada?" diye birinin bağırışı, Gizem'in "Baksanıza ya buraya! Arkadaşım yaralandı diyorum!" diye seslenişiydi. Kafamı çarpmanın verdiği etkiden olsa gerek ki artık duyma yitimi de kaybediyordum.

Ve hatta bilincimi bile...
...

Continuă lectura

O să-ți placă și

Çilek Kız De Lara

Ficțiune adolescenți

1M 66.1K 51
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
7.5K 191 27
DİKKAT ; KİTABİ COOK ONCE YAZDİM.CİRAKLİK ESERİ .D DEVAMİ GELECEK DAHA DA GÜZEL BİR SEKİLDE :) Babasini küçük yaşta kaybedip abisi ve annesiyla yasam...
69.4K 3.2K 51
"Bir gün ellerim belinde, ellerin göğsümde, gözlerin gözlerimde, dudakların dudaklarımda mühürlü kalacak ve sen o zaman bana meydan okuduğun için hem...
TAKINTI De ☆☆☆

Ficțiune adolescenți

1.7M 29.8K 34
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...