Ölü Kızı Değişti

Από villainesssss

88.1K 8.2K 704

Kontun kızı yıllar sonra geri döndü ve tüm dünya ayaklarının altına serildi. Kıskançlıkla gözleri bürünen diğ... Περισσότερα

Bölüm1 Ölüm
Bölüm2 Konuştu!?
Bölüm3 Sıfırdan
Bölüm4 Edwin
Bölüm5 Para, Başkent ve Haydutlar
Bölüm7 Oyun
Bölüm8 Komutan
Bölüm9 Rahip
Bölüm10 Mektup
Bölüm11 Gerçek Yüz
Bölüm12 Düello
Bölüm13 Düello; Rahibin Bakış Açısı
Bölüm14 Düello(3); Savaş Vakti!
Bölüm15 Durum Değerlendirme
Bölüm16 Çarpışma
Bölüm17 Saraydan Davet
Bölüm18 Saray
Bölüm19 Hastalık?
Bölüm20 Saraydaki Kargaşa
Bölüm21 Yeni Bir Dörtlü
Bölüm22 Savunma Hocası
Bölüm23 Herkes Kaybeder
Bölüm24 Yeni Asistan
Bölüm25 İşler Karışıyor
Bölüm26 Deşifre!?
Bölüm 27
Bölüm28 Daha Fazla Sorun
Bölüm29 İmparatorla Baş Başa
Bölüm30 Veliahtın Gözünden
Bölüm31 Pelerinli Suikastçı
Bölüm32 Kont ve Kontes
Bölüm33 Aslında Kime Çalışıyor
Bölüm34 Briella
Bölüm35 Gece Vardiyası
Bölüm36 Yüzleşme
Bölüm37 Nostalji
Bölüm38 Ölüm Kontrol
Bölüm39 Anlaşma
Bölüm40 Gelişim
Bölüm41 Balo
Bölüm42 Balo(2)
Bölüm43 Balo(3) Düşmanları Eksiltmek
Bölüm44 Balo(4) İmparatoriçenin Yenilgisi
Bölüm45 Eğlencenin Bedeli
Bölüm46 Aaron
Bölüm47 Baş Hizmetçi
Bölüm48 Eski Dost Tekrar
Bölüm49 Zaman Kazanma
Bölüm50 Aaron'dan
Bölüm51 Yetenekleri Denemek
Bölüm52 İhanet
Bölüm53 Soğuk
Bölüm54 Karanlık Büyüyor
Bölüm55 Edwin'den
Bölüm56 İşlemek
Bölüm57 Rahat Günler
Bölüm58 Açılış
Bölüm59 Gerçek Kimlik
Bölüm60 Daha Fazla İfşa
Bölüm61 Gerçekten Yenilgi

Bölüm6 Handaki Yabancı

2K 173 11
Από villainesssss

Kuşları orda bıraktıktan sonra hızla ayrıldım. Kendileri bir adamı yok edebilirler bence.

Başkente tahmin ettiğimden geç vardım ve kalacak bir han bulmam gerekiyor.

Sığınacak kimsem olduğunu sanmıyorum.

En son ne zaman birisi benim için ayağı kalktı?

Bu dünyada en son ne zaman öyle bir şey olduğunu dahi hatırlamıyorum.

Kontun kızı on yıl sonra dönünceye kadar evde herkes onun ardından ağlıyordu. Küçükken de böyleydi.

O kaybolmadan önce bile kimin neyi iyi yaptığı farketmeksizin övgüyü alan kişi olurdu.

Onun kadar güzel değildim tabi ama ondan çok daha yetenekli olduğumu biliyorum.

Narsistlik değil tabi sadece ödevleri hiç bir zaman tamamlamaz ve verilen görevleri tamamlayamazdı.

Geri döndüğünde ise pek farklı değildi. Gözleri parlıyor gibiydi. Parıltı o kadar göz kamaştırıcıydı ki iyi mi kötü mü olduğunu anlamak imkansızdı.

Sosyete de her zaman şu söz fısıldandı. 'Zorluklar içinde yaşayan oydu ama hala daha masum ve güzel olan o.'

Ha... Burada yaşayan herhangi biri nasıl masum olabilir ki? Ah ama masumiyeti bir zayıflık haline getiren yine onlardı!

Ben zayıf biri değilim ve bunla gurur duyuyorum. Ve bu masum olmayan halimle hepsini keseceğim. Şimdi bir de günahkar oldum değil mi halime bir bakın.

Yağmur başladı ve sokakta atımla ilerlemeye devam ettim.

Önüme gelen ilk hana girdim.

Kapıyı ardına kadar açtığımda pelerinimden aşağı yağmur damlaları düşüyordu.

-Burada kalmak istiyorum atımı koyacak bir yer var mı?

Handaki bir görevli baktı ve kafasını salladı. Birisi atı aldı ve götürdü.

-Bir hafta kalacağım.

-35 ay parçası.

Ah evet ve böyle garip bir para birimi var.

-Bu bayağı bir pahalı.

Başkentteki her şey pahalı.

Parayı uzattım ve beni odama götürdüler.

Bu rastgele seçtiğim bir han olmasına karşın alt seviye bir yer değil. Baktığımızda eşyalar kaliteli, bir kaç tane çalışan var ve bura oldukça büyük.

Bara ineceğim en iyi dedikodular her zaman oradadır.

Maskemi yanıma aldım ve aşağı indim.

Köşede bir masaya oturup bir bardak aldım.

Sarhoş adamlar bağırarak konuşuyordu. Yine de hepsinin giyimi yerindeydi.

Haha sanırım ilginç bir yer seçtim.

-Başkent karışacak!

Bağırdı birisi.

-Biliyorum değil mi? Bir kız ve rahip bile dövüşecek!

-Kim bilir tapınakta rütbesi bile düşebilir.

-Kimin umrunda! Kim kazanır sizce? Bence lord Edwin alır.

Dur... Rahip dedikleri...

-Hahha böyle bir duelloyu teklif etmek büyük cesaret ister. Oyum bay rahipe.

Onları kafam önde dinlerken masaya birisi yavaşça oturdu.

-İlginizi çekmişe benziyor.

Maskemi yavaşça taktım ve kafamı kaldırdım.

-Dinlediğinize göre sizin de ilginizi çekmiş.

Karşımda oturan adam bana gülümseyen bir yüzle bakıyordu. İyi bir figürü var.

Önündeki bardağı tuttu ve yüzünü bozmadan içindekini yudumladı.

Hmm duruşu ve bardağı tutuşu hatta içişine bakılırsa o bir soylu. Ama kim?

Kendi bardağımı kazara elim çarpmış gibi masadan aşağı ittim ve adam saniyesinde yakaladı.

Vücut ve refleksler, kesinlikle kılıç kullanıyor.

Bana soru işaretleriyle baktı.

-Nedense oldukça tanıdık geliyorsunuz.

-Hmm oysa ilk kez görüştüğümüze eminim.

Aslında beni önceden görmüş olduğu kesin. Ama ben iki hayat öncesindeki çoğu figürü unuttum.

-Maske güzelmiş.

-Teşekkürler?

-...

-...

Hmm bir fikrim var.

-Sir belli ki sizinde canınız sıkılıyor öyleyse neden bir oyun oynamıyoruz?

_______
Yazar:Villainesssss

Συνέχεια Ανάγνωσης

Θα σας αρέσει επίσης

İki Yangın Arasında Από Damla Çepel

Ιστορικό φαντασίας

187K 12K 48
Bir ritüele kurban edilmişti hayatım, Osmanlı'nın kaderini değiştirmek uğruna 1450'li yıllara itilmiş ve bilmediğim bir çağda yaşamaya mahkûm edilmiş...
AlGon🌼🤍 Από okuyanladyy

Ιστορικό φαντασίας

57.3K 3K 49
"Aklına pek güvenme yani Alaeddin, bir güzelin gülüşüne bakar yitirmen" Diyen Orhan'a baktı Alaeddin... Etrafı kasıp kavuran Moğol, gözünü bu defa da...
Mecburuz~Algon Από Elifonuz

Ιστορικό φαντασίας

6.5K 329 12
"Ben kalbini kalbimde saklıyorum bey oğlu"
❤️Destansı Aşk❤️ Από Melike Cankurtaran

Ιστορικό φαντασίας

3.1K 184 30
Bir tekfur kızı ve Beyoğlu